Mesut nam-ı diğer Beyaz Lale (1)

Mesut nam-ı diğer Beyaz Lale (1)

Çiçekleri sever misiniz? Çiçek sevilmez mi? Elbette herkes sever. Parkları düşünelim. Osmanlı?nın gerçek hayata döndüğü Lale Devrini düşünelim. Lisedeki tarih hocam bizlere Lale devrine kadar Osmanlı?nın hep öbür dünya için yaşadığını, lale devrinden sonra günlük hayatın tadına ve farkına vardığını söylemişti.Unutmadan, tarih hocamız bir de lale devrinde israf ve lüksün olduğunu anlatmıştı. Günümüzde de belediyelerimiz lale devrinin israfını andıran harcamalarda bulunuyorlar! Tam bir israf diye düşünüyorsunuz. Şehrin her tarafı bir bakıyorsunuz ömrü bir ayı geçmeyen lalelerle donatılmış.Laleye ödenen paralar ve israf konusunda genelde ikaz edici yazılarımı sizlerle paylaşırım. Neden laleler üzerinde fazlaca duruyorum. Çünkü benim zihnimdeki Beyaz Laleler farklı da ondan! Bana göre beyaz lale açık tenli, sarışın, pırıl pırıl, deniz mavisi, fincan gibi gözleriyle büyük oğlum Mesut gibi olan çocuklardır. Çocuk dediğime bakmayın 1982 Temmuz doğumlu olduğuna göre 30 yaşında diyebiliriz.Şimdi artık çok iyi bilinen Fenilketonuri hastası. Hani bebek doğar doğmaz topuğundan alınan bir damla kan ile teşhis edilen hastalık. Aslında önlenebilen bir hastalıktır. Ancak 1982 yılından 1983 Aralık ayına kadar yani 18 aylık oluncaya kadar teşhis konamamıştı. Biz geç kalmıştık.İşin doğrusu biz geç kalmamıştık ta o zaman ki doktorlarımız bizi oyalamışlardı. Tesadüf Adana da bir Doçent Doktor ilk teşhisi koymuştu. Sonra ver elini Hacettepe Çocuk Metobolizma bölümü dedik ve halen tedavimiz devam ediyor. Tabi ki teşhis ve tedavi yani işin sağlık yönü tamam da eğitimi ne olacaktı bizim beyaz lalemizin? Erken teşhisle normal olacak çocuğumuzu 18 ay geç bıraktıran doktorlara bir şey yapamadık. Ama hiç bir zaman yaşıtları seviyesine ulaşamayacağını bildiğimiz oğlumuzu kabullendik.Tedaviye başlamadan önce daha 18 aylıkken 14 kilogramlık bir pelte gibi olan, oturamayan, yürüyemeyen oğlumuzla bir maceraya başladık. İlk önce etrafa ilgisi artmaya daha anlamlı bakmaya başladı. Bu arada tedavi Proteinsiz diyet uygulamak ve ek olarak da o yıllarda Türkiye?de bulmakta zorlandığımız İlaç Nitelikli Mama vermekti. Yukarıda da söylemiştim. Tedavi ile birlikte eğitimi de ihmal etmeyelim istemiştik. Daha yürüyemezken kas geliştirme çalışmalarına başladık. Onunla birlikte bazı ses çıkarma oyunları oynadık. Bizim ikinci dil öğrenimi metotlarından da faydalanarak nerdeyse ?dil edinimi? dersleri yaptık.Anlayacağınız bizim çocuğumuz yani Beyaz Lalemiz Mesut çok emek istiyordu. Anne Babasının öğretmen olmasının belki bir avantajı vardı. Bu arada Beyaz Lalemiz de bizlere çok şey öğretti.En başta sabırlı olmamızı, sonra hayatın ?lay lay lom? dan ibaret olmadığını, hayatın bir mücadele olduğunu öğretti. Aslında şöyle diyelim hayatımıza anlam kattı. Beyaz Lalemizi yazmaya devam edeceğiz. Bu yazı bitmez!



Güncel 25.10.2016 05:54:10 0

İlginizi Çekebilir

1

Arçelik Genel Müdürü Can Dinçer: "Antalya ve çevresi, yenilenebilir enerji dönüşümünde öne çıkacak"

2

Hava savunma sistemleri 2024'te vatanı uçtan uca koruyacak

3

Adanalı öğrenciler otonom su altı aracı "ALESTA" ile Singapur'da yarışacak

4

e-ATA, Türkiye'de ilk kez Gaziantep'te test edildi

5

Mipo Türkiye'de akıllı telefon pazarının yeni markası oldu

6

Bakan Kacır, TÜBİTAK 31. Bilim Olimpiyatları Ödül Töreni'nde konuştu:

7

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır, Antalya'da konuştu:

8

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Uraloğlu, Antalya'da Türk Telekom'un toplantısında konuştu:

9

Çukurova 16. Kitap Fuarı'nın TEKNOFEST standına yoğun ilgi

10

Adana'da lise öğrencisi, mantar atıklarından deri elde etti