ANKARA - Anavatan Parti`sinin 26. kuruluş yıldönümü etkinliğine Demokrat Parti (DP) ile birleşme sinyalleri damgasını vurdu. Etkinliğe DP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk da katılırken, partilerin birleşmesi durumunda adı genel başkanlığa geçen Mesut Yılmaz da programa çiçek gönderdi.Anavatan Partisi Genel Merkezi`nde gerçekleştirilen etkinliğe, DP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk`un yanısıra ve çok sayıda partili katıldı. Cindoruk`u merkeze gelişinde Genel Başkan Salih Uzun karşıladı. Cindoruk ve Uzun, gazetecilerin birleşmeye ilişkin sorularını cevaplandırdı. Bir gazetecinin `Düğün ne zaman` sorusu üzerine Cindoruk, çalan müziği işaret ederek, "Müziği çalıyor. Anavatan`lı arkadaşlarımızın bu mutlu gününe katılmak benim için onurdur. Bu mutlu günün devam edeceğine inanıyorum. Buönemli başlangıçlardan bir tanesi" dedi. Bir gazetecinin partiden istifa eden Aydın Menderes`in sözlerini hatırlatması üzerine Cindoruk, "O benim kardeşimdir" demekle yetindi.Birleşmenin ne zaman olacağına ilişkin soru üzerine Uzun, "Bunlar daha erken sorular. Neticede iki partinin birleşmesinden bahsediyoruz. Bunun bir hukuki süreci var. Her iki partini karar organları var. Bu bir süreçtir. Bir süre alacağını düşünüyorum. Neticede biz merkezde yeni bir birlikteliğin, güçlü birlikteliğin başlamasının Türkiye`nin hayrına olacağını düşünüyoruz. Dolayısıyla hayırlı adımlar atmaya çalışacağız. Unutulmaması gereken bu bir yasal süreçtir" cevabını verdi. Bir gazetecinin "Hangi çatıaltında birleşeceksiniz" sorusuna Uzun, "Ben çatıyla ilgilenmiyorum. Anavatan Partisi olarak biz bu işin temeli ile ilgileniyoruz. İnşallah toplumun bütün kesimini biraraya getirecek bir zemini bir temeli oluşturmaya çalışıyoruz. Çatı sonraki iş" karşılığını verdi.Soruların ardından Cindoruk vce Uzun bir süre sohbet etti. Etkinlikte bir konuşma yapan Uzun, partilerinin kuruluş yıldönümünde Turgut Özal`ı rahmetle andıklarını söyledi. Anavatan Partisi olarak fikir ve düşünce özgürlüğüne, din ve vicdan hürriyetine ve serbest teşebbüse inandıklarını ifade eden Uzun, bu ilkelerin Türk siyasetine hakim olması için yapacağı mücadelenin Anavatan`ı kuranlara karşı en büyük sorumluluğu olduğunu söyledi. Konuşmasında anayasa tartışmalarına değinen Uzun, kendilerinin bukonuda ciddi bir çalışma yaptığını anlattı. 1982 Anayasası`ndan kurtulmak gerektiğini kaydeden Uzun, "Yepyeni bir anayasaya ihtiyacımız var. Türkiye`nin tüm sorunları kaynağını bu anayasada bulmaktadır. Bu anayasanın maddelerini değiştirmekte kafi gelmemektedir. Değişen maddeler adeta ideolojik mutasyona uğramakta, anayasanın ruhuna işlemiş zihniyet onları da etkilemektedir. Biz devleti kendi insanından koruyan anayasa istemiyoruz. İnsanını devlet eliyle koruyan anayasa istiyoruz. Biz üç gram özgürlük veripkaşıkla geri alan bir anayasa istemiyoruz. Özgürlüklerin garantisi olan bir anayasa istiyoruz" diye konuştu.Konuşmasında Sincan Ağır Ceza Mahkemesi`nin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile ilgili verdiği karara da değinen Uzun, şöyle konuştu:"Neden demokrasiye olan inançlarını kendi siyasi mülahazalarının önüne, üstüne koymayı beceremezler? Neden bunu açıkça ifade edemezler. Kendilerinin içinde bulunduğu kampları, siyasi tercihleri demokrasiyle tercih ettikleri sürece bu ülkede demokrasi kalitesinden söz etmemiz mümkün değil. Demokratlık başkalarının haklarını en az kendi hakkımız kadar savunmayı gerektirir. İşine geldiği zaman böyle, gelmediği zaman böyle davranmak ne demokratlığa uyar ne de vicdana sığar. Bu sözlerimden cumhurbaşkanının suçişlemediğini savunduğum anlaşılmasın. Cumhurbaşkanı görev süresi bittikten sonra yargılansın tabi. Başka suçları da varsa yargılansın. Ama demokratlık dik olmayı gerektirir. Bu sözlerim sadece cumhurbaşkanının yargılanmasını savunanlara da değil. Bazı davalarda hukukun üstünlüğünü savunup, bazı davalarda hukukun gereğini gözardı eden herkese söylüyorum. Benim bildiğim demokrat adam davadan davaya tavır değiştirmez."
