ANKARA - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat`ın New York Times gazetesine verdiği röportajla ilgili olarak, "Kimse Mir Dengir Fırat`a haksızlık etmesin, çok doğru söylemiştir. Evet olayın özü budur. Şimdi yaşadığımız olaylar 1920`lerde ortaya atılan modernleşme projesinin yol açtığı tepkilerin istismarı anlayışına dayanan, o tepkiler doğrultusunda geçmişle bir rövanş arayışını sürdürme özlemleriyle beslenen bir mücadeledir" dedi. Baykal, partisinin TBMM Grup Toplantısı`nda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Baykal, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat`ın New York Times gazetesine verdiği röportajla ilgili olarak şunları kaydetti: "Sayın Fırat, `Bugünkü olayları anlamanız için şunları bilmeniz lazım; Türkiye toplumu bir travma geçirmiştir`. Travma ne? 1920`lerde ortaya atılan dönüşüm programı, modernleşme projesi. `Bu her şeyin başı, bugünü anlamak için onu bileceksiniz` diyor. `Bir gece içinde kıyafetler değiştirildi, diller değiştirildi` diyor. `Dini yaşam biçimleri ortadan kalktı ve bu travmayı bilirseniz anlarsanız, Türkiye`de yaşananları` diyor. Evet olay budur değerli arkadaşlarım. Kimse Mir Dengir Fırat`a haksızlık etmesin,çok doğru söylemiştir. Evet olayın özü budur. Şimdi yaşadığımız olaylar, 1920`lerde ortaya atılan modernleşme projesinin yol açtığı tepkilerin istismarı anlayışına dayanan, o tepkiler doğrultusunda geçmişle bir rövanş arayışını sürdürme özlemleriyle beslenen bir mücadeledir, bugün karşılaştığımız." Devrimler sonrası tepkilerin tek partili dönemle birlikte sona erdiğini ifade eden Baykal, "Ama şimdi görüyoruz ki, olay bu kadar masum değil. O hesaplaşmayı hala sürdürmek istiyor. Biz hep bunları aşmaya, unutmaya çalışıyoruz. Ama anlaşılıyor ki, onlar boşuna söylenmiş değil" dedi. "HERKES DİNİNİ ÖZGÜRCE YERİNE GETİRİYOR" Türkiye`nin 1920`lerde büyük bir değişim projesi uyguladığını belirten Baykal, "O projeden en çok yararlananlar, bugün işbaşında olanlardır. O proje olduğu için sen oradasın. Boynundaki kravatla bunu söylüyorsun. Çağdaş yaşam tarzının bütün olanaklarını kullanarak, şimdi çıkmış siyasi istismar yapmak için bunları söylüyorsun" diye konuştu. Dışişleri Bakanı Ali Babacan`ın sözlerini de hatırlatan Baykal, bunların bir tesadüf değil, bir zihniyetin yansıması olduğunu söyledi. Baykal, Türkiye`de İslamiyet`in en güzel şekilde yaşandığını belirterek, "Herkes dinini özgürce yerine getiriyor. Bu konuda Türkiye`nin bir problemi yok. Ama birilerinin problemi var. O problemi olan insanlar, şimdi bu problemi Türkiye`nin problemi haline dönüştürmeye çalışıyorlar. Bir biçimde oy aldılar. Aldıkları oyu kafalarındaki bu projeyi uygulamak için verilmiş birgörev gibi sunarak, Türkiye`yi çok ciddi bir krizin içine sokuyorlar" şeklinde konuştu. Bu süreçte çok tehlikeli ve sakıncalı işler yapıldığını savunan Baykal, "Eğer Türkiye`de Müslümanlar baskı altındaysa senin işin ne? 6 yıldır iş başındasın. Gidin İran`dakine, Afganistan`dakine sorun Türkiye`deki İslamiyet`i. `İslamiyet`e baskı yapılıyor` diyeceklerdir. Sen de aynı anlayışı mı benimsiyorsun? Tehlike bu işte" dedi. "PİYON OLARAK KULLANILIYORLAR" Atatürk döneminde başlayan modernleşme sürecine karşı bir mücadele verilmek istendiğini söyleyen Baykal, "Bu mücadeleyi verenler aslında bir büyük mücadele içinde piyon olarak kullanmaktadırlar. Bugün o mücadeleyi götürdüğünü düşündüğünüz insanlar, hiç şüphe yok bir süre sonra bir kenara itileceklerdir. Çok daha iddialı projeler ülkeye dayatılacaktır. Böyle tarihsel bir süreç işliyor ve bunun içinde birileri piyon olarak kullanılıyor" diye konuştu. Bir genç kızın "Atatürk`ü sevmiyorum, Humeyni`yi` seviyorum" sözlerini de hatırlatan Baykal, bunların tesadüf olmadığını söyledi. Baykal, "Bunların yansıttığı bir gerçek yok mu? Türkiye`yi buraya getiren bu sürecin içinde AK Parti`nin 6 yıllık katkısı yok mu? Onların getirdiği zihniyetlerin katkısı gerçek değil mi? Bu çok ciddi bir tehlikeyle bizi karşı karşıya bırakıyor. Türkiye çağdaş dünyanın bir parçası olmaktan giderek bir Ortadoğu ülkesi haline, Vahabi kültürünün egemen olduğu bir anlayışa doğru sistematik olarak sürüklenmek isteniyor" dedi.
