Prof. Dr. Mim Kemal Öke?yi dinlerken

Prof. Dr. Mim Kemal Öke?yi dinlerken

Konya Aydınlar Ocağının düzenlediği bir programa katıldım. 05 Aralık 2012 Çarşamba akşamı gerçekleşen Programın Konuşmacısı Prof. Dr. Mim Kemal Öke idi.

Yazıya giriş şeklini hiç beğenmedim. Hayret böyle yavan bir başlangıç olur mu? Malum Konya Aydınlar Ocağı düzenli olarak her Salı akşamı, Sille Konağında Konyalıları değişik konularda irşat eden bir Sivil Toplum Kuruluşumuz.

Prof. Dr. Mim Kemal Öke ise bir zamanlar Türkiye?nin en genç profesörlerinden birisiydi. O dönemde çalışmaları, yazıları, kitapları ve televizyon programları ile iddialı bir aydın kişiydi.

Aslında toplumda onun bu aydın yönü bilinirken bir başka yönü daha vardı.

2001 Yılında Konya?mız da Konferans vermeye geldiğinde Fahrettin  (Türkkan) Paşanın mücadelesini ondan dinlemiştim. Hani bilirsiniz, Osmanlının son yıllarında askerleriyle Çekirge (!) kavurması yiyerek Mekke ve Medine?yi savunan kahraman Fahrettin Paşa.

O konferanstan hemen sonra, onu o yıllarda başkanlığını yaptığım Zihinsel Engelliler kuruluşunun bir faaliyetine davet etmiştik. Aslında önceden planlı bir Panele desem daha iyi olur.

Şimdi ne alaka? Aslında akademik alanı Uluslararası İlişkiler ama tarihçi olarak ün yapan bir profesörün, ?Engelliler Panelinde ne işi vardır?? diye aklınıza gelebilir. İşte bu onun ikinci yönü idi. O da engelli çocuğu olan diğer insanlar gibi damdan düşmüştü. Nasıl bizim ?Mesut?umuz? var ise, onunda ?Nazlı?sı? var idi.

2001 den bu yana zaman hocayı çok değiştirmiş. Artık Uluslararası İlişkiler eski Profesörlerinden, emekli Mim Kemal Öke olmuş! Fakat ne ilginçtir ki onu aynı dinçlikte ve zindelikte gördüm.

Dinçliğinin ve zindeliğinin sebebini hemen öğrendik. Artık o bir meslekten emekli olurken bir başka mesleğe başlamış. Başka meslekte demeyelim de kendisini kızı Nazlı?ya adamış.

İnsan sevgisinin doruğuna çıkmış.

Konuşmasının konusunun ?İnsan, aşk ve Tasavvuf? olması her şeyi göstermiyor mu? ?Aşkla dans? ?İlahlarla Dans? ve ?Kaderle Dans? diye üç tane eser vermiş. Gerçi biz Afrika ve Güney Amerika temelli diğer eserlerinden çok ?Aşkla Dans? eseri ile ilgilendik. O eserinde ?Türklerde insan, aşk ve Tasavvuf müziği? konusunu işliyor.

Sohbetin özeti sayılabilecek alıntı sözleri çok dikkatimi çekti; Niyazi Mısri?den alıntı şu söz mesela,

?Derman arardım derdime,

 Derdim bana derman imiş? .

Diğeri ise Hata-i mahlasıyla şiir yazmış olan Şah İsmail?den alıntı söz,

?Muhabbet bağında bir gül açıldı,

Bir derdim var bin dermana değişmem.?

Mim Kemal Öke?nin yukarıdaki sözleri kızına uyarlayıp ?Derman arardım derdime, Nazlı bana derman imiş? veya  ?Bin derman olsa bir Nazlıma değişmem? diye söylemesi beni çok etkiledi.

İşte bu noktada kendimi hocada gördüm desem yeridir. Bende Mesut?umu aynı duygularla seviyorum.

Kızımız evlendi gitti, küçük oğlumuz Ankara?ya okumaya gitti biz kaldık Mesut ile baş başa.

Artık benimde kendimi ifade edecek sözlerim var. ?Derman arardım derdime, Mesut bana derman imiş!? veya ? Bir Mesut?um var, bin dermana değişmem!?

Siz olsanız, değişir misiniz? 



Güncel 25.10.2016 05:54:08 0

İlginizi Çekebilir

1

Antalya'da "Yapay Zeka ve Oyun Teknolojileri Programı" düzenlendi

2

Yeni Renault Captur'un dünya lansmanı gerçekleştirildi

3

Türk Telekom'dan çevreci veri merkezi çözümleri

4

Arçelik Genel Müdürü Can Dinçer: "Antalya ve çevresi, yenilenebilir enerji dönüşümünde öne çıkacak"

5

Hava savunma sistemleri 2024'te vatanı uçtan uca koruyacak

6

Adanalı öğrenciler otonom su altı aracı "ALESTA" ile Singapur'da yarışacak

7

e-ATA, Türkiye'de ilk kez Gaziantep'te test edildi

8

Mipo Türkiye'de akıllı telefon pazarının yeni markası oldu

9

Bakan Kacır, TÜBİTAK 31. Bilim Olimpiyatları Ödül Töreni'nde konuştu:

10

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır, Antalya'da konuştu: