Engelliler geçen hafta yine konu mankeniydiler. Malum her engelliler gününde herkes tarafından hatırlanırlar. Aslında bu tip günlerin öz eleştiri günleri olması bana daha mantıklı geliyor.
Öz eleştiri yapmaya başlayalım mı? Mesela şu engellilerle ilgili STK?ları yani Sivil Toplum Kuruluşlarını ele alalım. Her engelli gurubunun bazen birkaç tane STK?sı var. Aynı amaca yönelik aynı şehirde birden fazla dernekleri veya vakıfları var.
Şöyle düşünelim birden fazla Görme Engelli Dernekleri veya Zihinsel Engelliler dernekleri gibi! Olsun ?ne var bunda?? diyebiliriz. Siyasi hayatımızda da öyle değil midir? Hizmet amaçlı irili ufaklı onlarca siyasi partilerimiz yok mu? Amaç hizmet olduktan sonra gerisi laftır.
İyi ama gerçekten o dernekler hizmet etmekte midirler? Yoksa bir takım kişilere itibar kazandırmanın aleti mi olmaktadırlar. Eğer bir kişi 10 yıl, 20 yıl hatta 30 yıl süreyle bir derneğin başkanlığını yapıyorsa, orada durup düşünmek lazımdır.
Ülkeyi idare eden mevcut Siyasi İradenin Partisinde bile insanlar ancak 3 Dönemliğine seçilebilmektedirler. Neden? Çünkü yeni nesillere ülkeye hizmet etme imkânı sağlamak için. Yeni gelecek kişiler hizmet bayrağını belki de daha yükseklere çekeceklerdir.
Öyleyse neymiş? Engelli kuruluşlardaki başkan ve yönetim kurulları da en fazla 3 dönem için seçilmeli imişler! Eğer başka ulvi bir amaçları yok ise!
Burada en büyük görev Bedensel ve Görme Engelli bireylere düşüyor. Malum Zihinsel engelliler kendi haklarını savunamayan bireylerdir. Dolayısıyla onlardan bir şey beklemek yanlış olur. Ama onların haklarını savunmak için kurulmuş derneklerin yöneticileri engellilerin haklarını dile getirebilirler.
Engelli haklarını güçlü bir şekilde dile getirebilmenin bir yolu da Engelliler Platformu oluşturmaktır. Fakat nedense (!) bu engelli kuruluşları bir araya gelipte bir Engelliler Platformu oluşturamazlar.
Bedensel, Zihinsel, İşitme ve Görme Engelliler dernekleri neden bir araya gelemezler? Sahi neden? Yoksa amaçları hizmet değil mi? Kimseleri de töhmet altında bırakmayalım. Millet şimdi yanlış anlayacak. Sanki bir dernek başkanı siyaseten diyelim ki A partili, diğeri B partili bir başkası C partili ondan dolayı bir araya gelemiyorlar.
Niçin bir araya gelemedikleri düşüncesi kafalarımızda soru işareti olarak şimdilik dursun. Kimsenin günahını almayalım.
Engelliler ile ilgili STK?ların başkan ve yöneticilerinin başarılarına bakalım. Bazılarının en büyük başarısı törenlerde veya yemeklerde Yerel Yöneticilerimizin yanında görünmektir. Yani yerel yöneticilerimize konu mankeni olmaktır. Of be, bu cümle çok mu ağır oldu? Ağır oldu diyorsanız bu cümleyi ?yok hükmünde? sayabilirsiniz.
Çok mu öz eleştiride bulunduk? O zaman önerilerimize geçelim. Engelli kuruluşlarında başkanlar ve yöneticiler üst üste en fazla iki veya üç dönem görev yapmalıdırlar. Bu kuruluşlarımız mevcut sorunlara çözüm önerilerinde bulunmalıdırlar. Muhtemel sorunlara ise Projeler üretmelidirler.
Örneğin bir zamanlar Konya?da Şubesi bulunan Zihinsel Engelliler Vakfının çabasıyla Eğitim Fakültesinde Özel Eğitim Öğretmenliği bölümü açılmıştı. O bölümde halen sadece bir ana bilim dalı mevcuttur. Zihinsel Engelliler ana bilim dalı yanına mesela Görme Engelliler veya İşitme Engelliler ana bilim dalları açılmamıştır.
Konuyu fazla uzattık ama dağıtmadan engellilere ve onların STK yöneticilerine bir çağrıda bulunalım. Sorunlarınıza çözüm önerileri ve projelerinizle kendinizden söz ettiriniz. Nüfusun ?nun engelli sayıldığını düşünelim. Hiçbir Siyasi İrade sizi görmezlikten gelemez. Kısaca gücünüzün farkında olunuz!
