Gül`den Türkiye nereye gidiyor sorusuna cevap geldi

Gül`den Türkiye nereye gidiyor sorusuna cevap geldi

ANKARA - Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, `Türkiye nereye gidiyor` tartışmalarıyla ilgili olarak, "Türkiye`nin ne yaptığı gayet bellidir. Gayet dikkatli bir şekilde, ne yapılıyorsa Türkiye`de öyle yapılmaktadır. Türkiye, tabii ki hem doğuya hem batıya hem kuzeye hem güneye, her tarafa gitmektedir. Önemli olan nokta şudur, Türkiye`nin değerleri hangi istikamette gelişmektedir" dedi.Cumhurbaşkanı Gül, Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu`nun (USAK) yeni hizmet binasının açılışını yaptı. Gül, açılışın ardından aralarında yabancı misyon şefleri, akademisyenler ve gazetecilerin yer aldığı davetlilere, `Yeni Dönemde Türk Dış Politikası` başlıklı ders verdi. "Aslında bende bir akademisyenim" diyerek sözlerine başlayan Gül, üstlendiği bütün görevlerde dış politika konularıyla hep ilgilendiğini söyledi. Bilgi ve teknoloji de yaşanan değişim ve dönüşümün çok ciddi bir adaptasyonu da gerektirdiğini vurgulayan Gül, "Zira bilgi artık sadece resmi makamların tekelinde değildir. Aksine sivil kanallar her geçen gün daha fazla önem kazanmaktadır. Bu çerçevede dış politika bakımından da, kamuoyu diplomasisi kavramı giderek ön plana çıkmaktadır. Artık doğru politikaları uygulamak yetmiyor, bu politikaları izah etmekte gerekiyor" dedi. "İki konuya büyük önem vermemiz gerektiği kanaatindeyim. Bunlardan biri teknik ve teknolojik olarak en ileri düzeye, dünyadaki en yüksek standartlar neyse ona ulaşmak" diyen Gül, "Ancak tek başına teknolojik ilerlemeyi görmemiz mümkün değil. İkinci olarak buna kendimizi adapte etme noktasında, zihinsel dönüşümü sağlamak gerekiyor" diye konuştu.Düşünce kuruluşlarına büyük önem verdiğini ancak Türkiye`nin bu anlamda geç kaldığına işaret eden Gül, "Ama bugün gelinen noktada bu konuda güzel düşünce kuruluşlarının da olduğunu görmek beni memnun etmektedir" şeklinde konuştu."ANAYASANIN TEMEL İLKELERİNDE TAM MUTABAKAT"Anayasanın temel ilkeleri, `demokratik, laik ve hukuk devleti` olması konusunda Türkiye`de çok büyük bir mutabakatın söz konusu olduğunu vurgulayan Gül, şunları kaydetti:"İnanıyorum ki, Cumhuriyetimizin 100. yıldönümü tamamlandığında, çok güçlü bir Türkiye söz konusu olur. Bu konuda emin adımlarla ilerliyoruz. Bu açıdan hem iç konularda, hem dış konularda çok daha tartışmalı bir ortama ihtiyaç olduğuna inanıyorum. Şundan dolayı ki, eğer ülkeler kendi meselelerini kendileri tartışarak halletmezlerse, o ülkelerin meseleleri gelecek nesillere bir yük olarak aktarılmaktadır. O açıdan bugün Türkiye`de çok canlı bir tartışma ortamını görmekten aslında memnuniyet duyuyorum.Bunların neticesini Türkiye`yi doğru istikamete taşıyacağına inanıyorum. Çünkü Türkiye`nin ana anterleri çok sağlamdır."Türkiye`nin dış politikasının `salt çıkar merkezli` olmadığını dile getiren Gül, "Türkiye, doğru bildiğini eğip, bükülmeden söyleme hakkına ve itibarına sahip bir ülkedir. Türkiye, yeri geldiğinde `dost acı söyler` yaklaşımıyla, yeri geldiğinde dostlarını uyarmaktadır" şeklinde konuştu.Türkiye`nin dış politikada, ilkeli ve ahlaki tavrının bugün de devam ettiğini vurgulayan Gül, "Temel hedefimiz istikrar, güvenlik ve refah üretmektir. Bunun içindir ki, proaktif diplomatik girişimlerle bölgemizdeki sorunların barışçıl çözümü en öncelikli mesele olarak karşımızda durmaktadır" değerlendirmesinde bulundu."TÜRKİYE HER TARAFA GİTMEKTEDİR"Türkiye`nin, tarihin belki de en zorlu sınamalarından geçmiş köklü ve deneyimli diplomasi geleneği sayesinde bu tarz çözüm yollarını rahatlıkla kullanacak potansiyele, etki ve güce sahip olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:"Burada bir kez daha altını çizmek istediğim şey şu, bazılarının, özellikle son dönemlerde `Türkiye nereye gidiyor`, `Türkiye doğuya mı gidiyor`, `Türkiye hangi istikametlere gidiyor`, sanki Türkiye şaşırmış, denizin ortasında dalgalara göre sürüklenen bir ülke gibi algılamalarıdır. Hiç böyle değildir. Gayet açık söyleyeyim. Türkiye`nin ne yaptığı gayet bellidir. Gayet dikkatli bir şekilde, ne yapılıyorsa Türkiye`de öyle yapılmaktadır. Türkiye, tabii ki hem doğuya hem batıya hem kuzeye hem güneye, hertarafa gitmektedir. Önemli olan nokta şudur, Türkiye`nin değerleri hangi istikamette gelişmektedir. Demokratik değerler, hukukun üstünlüğü, insan haklarına saygı, şeffaflık, hesap verebilirlik, kadın-erkek eşitliğiyle ilgili konular, serbest piyasa ekonomisinin işlerliği, bütün bu konularda Türkiye`nin gittiği istikamete bakılırsa o zaman Türkiye`nin hangi yöne gittiği çok daha iyi tespit edilir. Onun dışında yazılan yazıların bazılarının iyi niyetli olarak olduğu kanaatindeyim. İyi niyet de şundan dolayı,Türkiye`nin bu değerini anlamayanları uyarma açısından, bazı dostlarımızın dikkatini çekme açısından iyi niyetli yazılar...Bazılarının da kıskançlık olduğu kanaatindeyim. Türkiye`nin bu konumunu ve davranışını...Bazılarının da bilgisizlikten yaptıkları kanaatindeyim. Yani çeşitli çok eksantrik bazen düşünceleri okuyorum bazı makalelerde, yazılarda. Bunların hiçbiri geçerli değildir. Türkiye ne yaptığını biliyor. Önemli olan Türkiye`nin kendi içindeki bu değerleri hangi istikamette geçtiğidir. Bu konuda daTürkiye`nin bu değerleri güçlendirici istikamette geliştiğini göreceksiniz. Muhakkak noksanlar vardır, yapılacaklar vardır. Bu trenin hızı, sürati tartışılabilir, bu ayrı konudur. Ama istikametini tartışmakta tamamen bilgisizlikten kaynaklanmaktadır.""TÜRKİYE AB YOLUNDA RAYINDAN ÇIKMAYACAKTIR"Türkiye ile AB ilişkilerinde, zaman zaman hoş olmayan söylemleri duyduklarını ifade eden Gül, "Ama bunları ciddiye almıyoruz. Bunlar, Türkiye`yi rayından çıkartmak için söylenen sözlerdir. Ama Türkiye rayından çıkmayacaktır" diye konuştu. "AB ile müzakereler başlamıştır ve Türkiye yükümlülüklerini yerine getirdiğinde tabi ki, tam üyelikte gerçekleşecektir" diyen Gül, şöyle devam etti:"Bugün eski Alman Dışişleri Bakanı ile bir araya geldik. Kendisiyle bu konuyu konuşurken, kendisi `Türkiye AB`nin ayrıcalıklı bir ortağı` dedi. Bunun ötesinde daha ne olabilir ki? Dış politika konularında ortak. Güvenlik konularında aynı. 15 senedir AB ile gümrükleri sıfırlamışız. Bunun ötesini seslendirmek sadece güçlü bir Avrupa`nın geleceğine inançsızlık olur. Avrupa`nın yaşadığı sıkıntıyı görmezden gelemeyiz ama bunlar stratejiyi değiştirmemesi gerekir. Türkiye, AB yolunda üzerine düşeni yapacaktır.Bazıları bana `Avrupa çok yoruldu` diyorlar. Biz Avrupa`nın bir şey yapmasını istemiyoruz. Avrupa`nın sadece bizi seyretmesini istiyoruz. Reformları yapacak olan biziz. Bunu Avrupa yapmayacak. Avrupa sadece bize `bizim standartlarımıza ulaştınız ya da ulaşmadınız` deme zahmetinde bulunacaktır. Burada bir kez daha ahde vefa duygusunun altını çizmek gerekir. Çünkü bazı ülkeler, liderler attıkları imzanın şaka olduğunu, onların çok da bağlayıcı olmadığını düşünürlerse o zaman çok büyük güven bunalımı ortayaçıkar ve çok tehlikeli bir durum ortaya çıkar. Türkiye yoluna kararlıkla yoluna devam edecektir."Türkiye ile ABD arasındaki ilişkileri de değerlendiren Gül, iki ülkenin pek çok konuda `ajandasının çakıştığını` söyledi. Türkiye`nin ABD gibi bir süper güç olmadığını belirten Gül, Türkiye`nin de bulunduğu bölgede çok önemli sorumluluklarının bulunduğunu, bu konuları ABD ile karşılıklı saygı, anlayış ve iş birliği içinde sürmekten mutluluk duyduklarını ifade etti. AFGANİSTAN VE KAFKASLAR Gül, konuşmasının son bölümünde Afganistan, Kafkaslar ve Afrika`da yaşanan olayları ve ilişkileri değerlendirdi. Afganistan`daki sorunun sadece askeri yollarla çözülecek bir mesele olmadığına işaret eden Gül, "Afgan halkını kazanmadan, Afgan halkının gönlüne girmeden bu problem çözülmez`` dedi. Afganistan`ı ziyaretinde Kabil`i adım adım gezdiğini anlatan Gül, şunları kaydetti:"Burada gördüğüm manzara şuydu; bir uluslararası güç, Amerikan askerleri, NATO askerleri, Türk askerleri, bir de onlarla beraber Afgan askerleri. Afgan askerlerinin o çok fakir kıyafetleri, başlıksız, postalsız halleri ve yanında tam teçhizatlı diğer askerler. Şimdi bu iki asker de beraber hareket ediyor. Böyle bir strateji, böyle bir politika olmaz. Afganlıların aslında söylediği şey şu, `siz bizim askerlerimizi eğitin, bize güvenin, bizim askerlerimizi giydirin, teçhizatlarını tam verin, biz kendiişimizi kendimiz yaparız, sizin çocuklarınız bizim için feda olmasın`. Bunu çok açık bir şekilde söylediler. Ama ne yazık ki bir zafiyet var."Gül, Kafkaslar konusunda da Gürcistan ile Azerbaycan-Ermenistan arasındaki sorunlarına atıfta bulunarak değerlendirmelerde bulundu. Gürcistan`da yaşananların `donmuş problemlerin bir gün patlayabileceğini` gösterdiğini vurgulayan Gül, "Düşünün eğer, Gürcistan savaşı sırasında Türk Boğazları`nda Montrö Sözleşmesi tam uygulanmasaydı, çok büyük gemiler Karadeniz`e girmiş olsaydı ve oralarda karşı karşıya gelselerdi, uçakların havadaki o `it dalaşı` dediğimiz şeyleri o büyük, hantal savaş gemileri yapsaydıneler çıkabilirdi. Onun için Türkiye bu ilkeli politikasına devam etmektedir`` dedi.Ermenistan ile başlatılan sürecin olumlu bir şekilde neticelenmesi dileğinde de bulunan Gül, "Karabağ konusunda tabii ki çeşitli tartışmalar var. Ama Azerbaycan`ın işgal altında olan topraklarının Azerbaycan`a ait olduğu konusunda hiçbir şüphe yoktur. Bu konuda Ermenistan`ın da herhangi bir iddiası zaten söz konusu değildir. O bakımdan, çalışmaların özellikle bu işgal altındaki toprakların bir an önce boşaltılması yönünde yoğunlaşması inanıyorum ki oradaki birçok sorunu da daha kolay bir şekildeçözecektir" dedi.Gül`e konuşmasının ardından USAK Başkanı Doç. Dr. Sedat Laçıner tarafından plaket verildi ve hatıra fotoğrafı çekildi.



Güncel 25.10.2016 05:47:34 0

İlginizi Çekebilir

1

Antalya'da "Yapay Zeka ve Oyun Teknolojileri Programı" düzenlendi

2

Yeni Renault Captur'un dünya lansmanı gerçekleştirildi

3

Türk Telekom'dan çevreci veri merkezi çözümleri

4

Arçelik Genel Müdürü Can Dinçer: "Antalya ve çevresi, yenilenebilir enerji dönüşümünde öne çıkacak"

5

Hava savunma sistemleri 2024'te vatanı uçtan uca koruyacak

6

Adanalı öğrenciler otonom su altı aracı "ALESTA" ile Singapur'da yarışacak

7

e-ATA, Türkiye'de ilk kez Gaziantep'te test edildi

8

Mipo Türkiye'de akıllı telefon pazarının yeni markası oldu

9

Bakan Kacır, TÜBİTAK 31. Bilim Olimpiyatları Ödül Töreni'nde konuştu:

10

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır, Antalya'da konuştu: