2023 yılına hazırlanıyor musunuz? Çok mu uçuk bir soruyla başladık? Daha 2014 yılına hazırlanmadan 2023 de nereden çıktı? Sahi 2014 yılı için aldığınız kararlar var mıdır? Sanırım planlarınız, projeleriniz, umutlarınız kırıla gidiyordur.
Büyük ihtimalle geçen yıldan gerçekleşmeyen düşüncelerinizi de bu yıla aktarmışsınızdır. Basit bir örnek verelim. Diyelim ki 2013 yılında bir ev almayı planlıyordunuz. Ancak bu planınızı gerçekleştiremediniz. Ev almaktan vazgeçmediyseniz bu düşüncenizi otomatikman 2014 yılına bırakmışsınızdır.
Sizi aşan durumlarda da beklentilerinizi bir sonraki yıla aktarmaktan başka çare yoktur. Ülke
meselelerini düşünelim. Gerçi ülke meseleleri bizi aşar. Niye aşsın ki? Sonuçta meseleleri çözme durumunda olmasak bile gidişatla ilgili kaygı duyabiliriz. Mademki Devlet denen bir geminin içindeyiz, geminin muhtemel sarsıntılarından biz de etkileniriz.
Vatan denen Milli Denizimiz üzerinde Millet denen yolculardan birisi olarak Devlet gemisinin sarsıntılarının her geçen yıl daha azalacağını düşünmek bizlerin de hakkıdır. Yine havalara girdik! Devlet, Vatan, Millet demeye başladık.
Aslında şahsımız ve ailemiz ile ilgili yapacağımız planlamalar bizi bağlar. Gerisini bizi yönetenler düşünsün! Ne dersiniz? Vatandaş olarak ülkemizin bugünü veya yarını bizi doğrudan ilgilendirmiyor, diyelim mi?
İşiniz rayında olabilir. Hele bir de çocuklar kendi iş ve aile düzenlerini kurdularsa, bırakalım Türkiye?yi Dünya yansa umurunuz da olur mu? Tabii ki olur. Nede olsa siz ve sevdikleriniz de yanan gemi içindesiniz. Onun için mecburen genel gidişatla da ilgilenmek durumunda kalırsınız.
Sadece yakın gelecek yılları değil, uzak gelecek yılları bile düşünmek zorundayız. Günlük kazanıp, günlük harcamak bir insana yakışır mı? Günübirlik yaşamakta ne demektir? Japon ata sözünü kastetmiyoruz. Hani onlar diyorlar ya ?Dün geçti, yarın yoktur. Bugün vardır.? Eğer o sözün mantığıyla yarını yok sayıp, sadece günlük yaşarsak muhteşem bir geleceğimiz olur mu?
Muhteşem bir gelecek için herkesin üstüne düşen görevini yerine getirmesi gerekir. Örneğin vatandaşlar olarak bizler, çocuklarımızı ve torunlarımızı aydın, ahlâklı, hür düşünen iyi birer
bireyler olarak yetiştirmeye çalışırız. Onlara Milletimizin çağımız şartlarındaki ?Kızıl Elma? hedeflerini öğretebiliriz.
Hemen yanlış anlaşılmasın diye küçük bir kızıl elma örneği verelim. Mesela Milli Kültürümüzü çağdaş uygarlık düzeyinin üstüne çıkarmak (Atatürk 1933) hedefi mevcut nesillerin kızıl elması olabilir.
Şurada 2023 yılına ne kaldı? Geçmişi yok sayamayız. Cumhuriyetimizin kuruluşundan bu güne bütün hükümetlerimiz iğneyle kuyu kazarcasına ülkenin kalkınması için çalışmışlardır. Gelmiş geçmiş vatandaşlar da kendi görevlerini fazlasıyla yerine getirmişlerdir.
Pek alâ yapılanlar yeterli midir? Elbette yeterli değildir. Biliriz ki ?Yeter demek, gerilemek demektir.? Onun için sürekli geleceği ve ileriyi düşünmeliyiz.
O zaman bizlere çok iş düşüyor. Sadece 2014,2015?2023 değil en azından 2223?lü yılları bile planlamalıyız. Öyleyse, haydi, ne duruyoruz?
Hemen planlamaya, fikir üretmeye başlayalım!
