Erdoğan`dan CHP`ye yanıt

Erdoğan`dan CHP`ye yanıt

İSTANBUL - Başbakan Recep Tayip Erdoğan, Sermaye Piyasası Kurulu`nun (SPK) kağıt kaçakçılığıyla ilgili olarak Doğan Medya Grubu`na yönelik başlatmış olduğu inceleme konusunda kendisinin bir talimat vermediğini belirterek, "Buradan özellikle CHP`ye de sesleniyorum. SPK Başkanı`na benim bu konularla ilgili verilmiş bir talimatım yoktur. Bunu ispat edemeyen alçaktır, şerefsizdir. Bu kadar açık söylüyorum. Tayyip Erdoğan`ı bu tezgahların içinde göremezsiniz, sokamazsınız. Baykal aynaya baksın ondan sonra konuşsun" dedi.AK Parti Şişli İlçe Teşkilatı 3. Olağan Kongresi`ne katılan Başbakan Erdoğan, yaptığı konuşmada muhalefeti eleştirdi. Türkiye`nin AK Parti hükümetinden önceki dönemlerde zor duruma düşmesinin nedeninin siyaset olduğunu söyleyen Erdoğan, "Siyaseti baskı altına alanlar, er meydanlarını boşaltmışlardı. Diledikleri gibi cirit atıyorlardı. Bu ülkenin varlıkları peşkeş çekiliyor, bankaları boşaltılıyordu. AK Parti çatısı altında siyasete soyunanların Türkiye aşkı bu ülkeye yeni bir siyaset anlayışı getirdi. Bu siyaset anlayışı ülkemize siz değerli kardeşlerimin omuzlarında taşınmıştır" dedi. Başbakan Erdoğan, İstanbul`un Türkiye`nin özeti ve kalbi olduğunu ifade ederek, "İstanbul`un başı ağrırsa tüm Türkiye acı duyar. Şükür ki hem İstanbul büyük ölçüde özlemlerine kavuşmuştur hem de ülkemiz kalkınmanın hazzına varmıştır. Başkent Ankara, olduğu gibi yıllardır yerinde sayıyordu. Artık Anadolu`nun tüm illerine sinerji dağıtan bir merkez haline geldi. Artık hiçbir ilçe ve köy sahipsiz değil. Her köy her belde ayağı kalkıyor" şeklinde konuştu. CHP döneminde İstanbul`un zor durumda olduğunu savunan Başbakan, "Bizim İstanbul`u İSKİ çukurundan nasıl kurtardığımızı bilirsiniz. Biz Türkiye`nin yönetimini büyük bir bataklığa yuvarlanırken devraldık. DSP, MHP ve ANAP`tan devraldık. Şimdi bakıyorum da zaman zaman bunlar da çıkıp konuşuyorlar. Ya sizin evvelinizi biliyoruz. Biz iktidarı devralmadan siz yönettiniz bu ülkeyi. 3.5 sene tahammül edebildiniz. Sonra bırakıp gittiniz. Niye bıraktınız. 5 seneye tamamlasaydınız ya. Ama onlarda mecal yok. AK Parti iktidarından sonra bu ülkede nelerin değiştiğini daha iyi gördünüz" diye konuştu. "ANKARA`DAN DIŞARI ÖZEL VESİLELERLE ÇIKABİLİRSİNİZ AMA HİZMET AŞKI İLE ÇIKAMAZSINIZ"İstanbul`da değişimin 27 Mart 1994 tarihinde başladığını vurgulayan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:"Hafıza kayıtlarımızı tazeleyelim. İstanbul`un suyu var mıydı? Banyolarımızda küvetleri suyla dolduruyor muyduk? Plastik bidonculuk sektörü oluşmuştu. Biri o bidonculardan bidonlar alıp, banyoları istif haline getiriyor muyduk? Bir sektör oluştu o CHP sayesinde. Banyolarda duş almak için ne yapacağımızı şaşırdık. Bu CHP sayesinde temizlik bile kayboldu. Aynı şekilde İstanbul`da o dönemde hava kirliliği var mıydı? O dönemin Sabah gazetesi maske dağıtıyordu hatırlayın. Niçin benim vatandaşım bu zehirli havayı teneffüs etmeye mahkum ediliyordu. Ey CHP hani sen çağdaştın. Niçin benim halkımı o zehirli havaya mahkum ediyordun. Doğalgazı getireceklerdi. O da ağır aksak gidiyordu. İstanbul, bizi bekliyordu. Aynı şekilde İstanbul`da çöp dağları yükselmiş miydi? Maalesef. Eminönü meydanından geçemezdiniz. Kemerburgaz`dan geçemezdiniz. Ümraniye çöplüğü patladığı zaman orda ölenler acaba kimin maktulü idi, soruyorum size. Ümraniye çöplüğü patladığı zaman İstanbul Belediyesi CHP yönetiminde değil miydi? SayınBaykal hangi çevrecilikten bahsediyor. Şimdi gel de o çöplüğü bir ziyaret et. Bak orası ne hale geldi. Ankara`dan dışarı özel vesilelerle çıkabilirsiniz ama hizmet aşkı ile çıkamazsınız. Sizin değerlerinizde bu yok. Çevre adına Haliç`in çevresinde dolaşmak mümkün müydü? Bize akıl veren profesörler bize `Tek çözüm kaldı Haliç`i doldurmak` diyordu. Ama biz dedik ki doldurmayacağız. Burada bir çevre abidesi çıkaracağız dedik. Küçükköy`de bir taş ocağını baraj gibi gövdesini hazırladık. Ve bir pompaj hattı kurduk. Haliç`in çamurunu oraya pompaladık. Orada onu süzdük ve suyunu tekrar Haliç`e aldık. Orada yaklaşık 600 bin metrekarelik bir park alanı kazandık. Türkiye`ye hayırlı olsun. CHP`ye de hayırlı olsun. CHP`ye oy veren kardeşlerime, vatandaşlara da hayırlı olsun. Çünkü biz tüm İstanbul`un belediye başkanıydık."Başbakan Erdoğan, Çağlayan`da Avrupa`nın en büyük adalet sarayının inşa edildiğini de belirterek, "Türkiye genelinde şu ana kadar bitirdiğimiz adalet saraylarının sayısı 80`e yaklaştı. Daha önce adalet sarayları adeta merdiven altı çalışıyordu. Ufacık daracık odaların içinde hakimler oralarda oturuyordu. Bir misafir kabul etmeleri bile mümkün değildi. Ama şimdi fiziki noktada mekanlarını en iyiye taşıyoruz. Çağlayan`da bu yapılırken Kartal`da da yine bir adalet sarayı yapıyoruz. Metrobüs diyoruz. Yanı başımızdan geçiyor, Zincirlikuyu`ya kadar gidiyor. Niye acaba bundan önceki iktidarlar düşünmedi bunları. Bizim derdimiz var. Acaba ne yapacağız da bu işleri çözeceğiz. Yer altından tüneller, denizin altından tüneller, üstten köprüler yapacağız ki bu ulaşım sorunu çözülsün. Yoksa yan gel yat bu işler çözülmez. Sevgili kardeşlerim iktidara geldik 9 ilimizde doğalgaz vardı. Şimdi 60 ilimizde doğalgaz var. 5 senede. Bu bizim hakkımız değil miydi? Ama bu zihniyetler bunu bile ülkemize çok gördüler. Niye halledemediniz. Şimdi biz hallediyoruz diye mi rahatsız oluyorsunuz" şeklinde konuştu. "BEN DOĞAN MEDYASININ HAKKIMIZDA YÜRÜTTÜĞÜ İFTİRA KAMPANYASININ SEBEPLERİNİ ANLATIYORUM"Konuşmasında CHP ve Doğan Grubu`nu eleştiren Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:"Dün Aydın Doğan medyasına cevap verdim. Ben Doğan medyasının hakkımızda yürüttüğü iftira kampanyasının sebeplerini anlatıyorum. Aydın Doğan da, onun biliyorsunuz ücretli kalemşörleri var, bir şeyler hazırlatmış. Diyor ki `Biz Baykal`ın mal varlığını tam açıklamadığestif haline getiriyor muyduk? Bir sektör oluştu o CHP sayeını 2 yıl önce haber yaptık`. Ben de diyorum ki siz bu konuların üstüne gitmediniz. Başka gazeteler gitti. Biz gittik. Siz mahcup bir şekilde bu yayınları sektör oluştu o CHP sayesinde. Siyasetteki yansımalarını yazıp geçtiniz. Milliyet gazetesi haber ve yorum yayınlamış. Diğer gazetelerin neredeymiş peki o zaman? Baykal`ın yarım açıkladığı mal varlığını bile tam açıklamış gibi benimkiyle kıyaslayıp konuyu kapattın. Aradan bunca yıl geçti, eksik kısmını sormak aklına gelmedi mi? Araştırmacı gazeteciliğiniz Baykal`a kadar mıydı yoksa. Ben size ne yaptığını söyleyeyim. Baykal`ın imar rantı sağlanan tarlası ile ilgili iddiaları başka gazeteler ortaya çıkardığında Doğan Grubu konuyu es geçti. Şimdi de imar tadilatı ile rant sağlanan tarla konusunu yok sayıp, Baykal`ın tam açıklanmayan mal varlığı meselesini biz de yayınladık diye millete yayın gösteriyorsunuz. Gaziantep Belediye Başkanı Asım Güzel Bey ile ilgili iddialar yayınlanıyor. Asım Bey bu iddialar üzerine Aydın Bey ile görüştü. Yarım saat konuştular. Aydın Bey, `Ben bu kadarını bilmiyordum` demiş. Bunlar gazetelerinizde yayınlandı mı? Düzeltme sözü verildi ama dün yine Milliyet gazetesi Asım Bey`i yalancılıkla suçladı. Diyorlar ki `araştırma ekibi kurduk`. Haberi yayınlamadan, belediye başkanımıza iftiralardan önce yapmanız gereken değil mi bu? Sonra yer altı laboratuvarında büyük patlama deneyi mi yapıyorsun. Bu araştırma hiç sonuçlanmayacak mı? Bana `internette Asım Bey`in cevabını yayınladık` diyorsun. Peki iftiralarını da internette mi yayınlamıştınız? Sayın Doğan bu açıklamayı yaptığı dünkü Milliyet gazetesinin daha mürekkebi kurumadı. Nasıl `düzeltme yaptık` diyebilirsin. Mahcup olursun. Bu cevabın altında kalırsın demedimi.""SPK BAŞKANI`NA BENİM BU KONULARLA İLGİLİ VERİLMİŞ BİR TALİMATIM YOKTUR"Konuşmasında Doğan Holding`in kaçak kağıt aldığı iddialarına da değinen Erdoğan, "Kontrol edemediğin medya organlarının gündeme getirdiği iddialardan sonra SPK inceleme başlattı. SPK, vergi cenneti ülkelerde kurulan tabela şirketi üzerinden kağıt alımı yaparak borsada küçük ortaklarınızı zarara uğrattığınız iddialarını inceliyor mu? Buradan özellikle CHP`ye de sesleniyorum. SPK Başkanı`na benim bu konularla ilgili verilmiş bir talimatım yoktur. Bunu ispat edemeyen alçaktır, şerefsizdir. Bu kadar açık söylüyorum. Tayyip Erdoğan`ı bu tezgahların içinde göremezsiniz. Baykal aynaya baksın ondan sonra konuşsun. Biz bunları soruyoruz ya, şimdi tekrar bozacı şıracı tezgahını karıştırmaya başladılar. Bizim başka bir televizyon ile ilgili SPK uzmanlarının suç duyurusu raporunu işleme koydurmadığınız söylüyor. Boşuna heveslenmeyin buradan iş çıkmaz. SPK özerk bir kuruluş. Ne biz işlerine karışırız, ne de onlar başkalarının şantaj ve tehditlerine göz yumarlar. Bir gün Aydın Bey geldi yine bazı meseleleri görüşmek üzere. Ben de gazetelerinde yer alan bazı hakaret içerikli yazıları hazırlattım. Gazetelerin hepsini koydum önüne. `Ben ne yapayım Sayın Başbakan ben bu adamlarla baş edemiyorum ki` dedi. Bir patron ki kendi yazarlarıyla baş edemiyor. Böyle bir şeyi vatandaşın kabullenmesi mümkün mü? Şimdi git aç geçen pazar günü yaptığım konuf0estif haline getiriyor muyduk? Bir sektör oluştu o CHP sayeşmayı orada da aynı şeyleri söyledim. Bu sözlerimi 5 gazeteden, 3 televizyonun niye haber yapmamışlar. Eğer ille de kendinizi cevap vermek zorunda hissediyorsanız karşılığında duyacaklarınızı da iyi düşünerek cevap verin. Bir de kalkmış her taraf şu anda peşmurde bir halde bu sektör oluştu o CHP sayesinde. Benimle televizyon programına çıkmayı teklif ediyor. Gazetelerine tiraj mı istiyorsun? Televizyonuna reyting mi sağlamaya çalışıyorsun? İnsan hiç mi yerini, sınırını bilmez. Aydın Doğan`ın bazı yazarları da dün söylediklerimi az bulmuş. Bu kadar mı diyorlar. Ar damarınız çatladıysa ben ne yapayım. Köşe yazarı kalkıp da başbakana utanmadan bahsediyorsa bu laflarım az bile. Bizim namusumuza, şerefimize iftira atanlara da mı bir şey söylemeyeceğiz. Hakarete varmayan, namus ve şerefe uzanmayan her eleştirinin başımızı üzerinde yeri var diyorum. İnsan şerefi için yaşar, iftiraya eyvallah diyemeyiz.""Kişisel menfaatlerini milletin menfaatlerinin önüne çıkaranlar kusura bakmasınlar. Hiçbir yolsuzluğa izin vermeyeceğiz" diyen Başbakan Erdoğan, basın özgürlüğünü ve medyayı kişisel çıkarlarına alet etmek isteyenlerin AK Parti`nin önünü kapatamayacağını söyledi. AK Parti hükümeti olarak yaptıkları icraatları anlatan Erdoğan, Bursa ile İstanbul arasındaki mesafeyi 75 dakikaya, en önemli projelerden biri olan metrobüs ile de Avcılar-Zincirlikuyu arasını 38 dakikaya indirdiklerini ifade etti.Erdoğan, konuşması sonunda salonda açılan, "Şişli`nin havası Mart`ta değişecek" pankartını göstererek, "Tabii şimdi yeni seçilen ekibimiz inşallah teknik çalışmasını en ideal şekilde yapacaktır. Gerek ana kademe, gerek kadın kollarımız, gerek gençlik kollarımız yoğun bir çalışmayla inşallah Şişli`de çalmadık kapı bırakmayacağız. İstiyoruz ki İstanbul`umuzda hizmet alanımızı böylece çok daha farklı kılacak Şişli ilçemize de AK Parti yerel yönetim anlayışı girsin ve buraya da hizmetini versin" dedi.



Güncel 25.10.2016 05:50:36 0

İlginizi Çekebilir

1

Antalya'da "Yapay Zeka ve Oyun Teknolojileri Programı" düzenlendi

2

Yeni Renault Captur'un dünya lansmanı gerçekleştirildi

3

Türk Telekom'dan çevreci veri merkezi çözümleri

4

Arçelik Genel Müdürü Can Dinçer: "Antalya ve çevresi, yenilenebilir enerji dönüşümünde öne çıkacak"

5

Hava savunma sistemleri 2024'te vatanı uçtan uca koruyacak

6

Adanalı öğrenciler otonom su altı aracı "ALESTA" ile Singapur'da yarışacak

7

e-ATA, Türkiye'de ilk kez Gaziantep'te test edildi

8

Mipo Türkiye'de akıllı telefon pazarının yeni markası oldu

9

Bakan Kacır, TÜBİTAK 31. Bilim Olimpiyatları Ödül Töreni'nde konuştu:

10

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır, Antalya'da konuştu: