"Parti kapatma sorunu çözmüyor"

MERSİN - Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı Zeki Sezer, AK Parti`ye açılan kapatma davasının aslında hiç de arzu etmedikleri, istemedikleri bir durum olduğunu belirterek, "Ancak herkes yasalara ve Anayasa`ya uymak zorundadır. Yüzde 47 oy almanın şımarıklığı ile `istediğimi yaparım` demek demokratik bir davranış değildir" dedi. Sezer, sendikalarla yapacağı "Sosyal Güvenlik Yasa Tasarısı" toplantısı için geldiği Mersin`de, ülke gündemindeki gelişmeleri değerlendirdi. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) toplantı salonunda partililerin de katıldığı toplantıda, AK Parti`ye açılan kapatma davasını değerlendiren Sezer, aslında hiç de arzu etmedikleri, istemedikleri bir durum olduğunu, geçmişte örnekleri olduğu gibi bunun sorunun çözümü olmadığını söyledi. Ancak yasalara ve Anayasa`ya herkesin uymak zorunda olduğunu ifade eden Sezer, "Geçtiğimiz gün Sayın Başbakan eylem yapan sendikaları `Yasalara aykırı davranıyorsunuz` diye tehdit ediyordu. Peki sen başkalarını yasalara uymaya çağırırken, kendinin de uyman gerektiğini hiç düşünmüyor musun diye ben buradan soruyorum. Yasalara yönetilenler kadar yönetenlerin de uyması gerekir. Demokrasilerde yasama, yürütme, yargı ayrı, birbirine üstün olmayan güçlerdir. Güçler ayrılığı ilkesine göre bu güçler birbirini denetler. Ama şimdi Sayın Başbakan, bu dava açıldıktan sonra beklerdik ki, milleti sükunete davet edecek, `Bu söylenenler yanlış, biz bunu ispatlayacağız, mahkemelere güveniyoruz` diyecek, toplumda tansiyonu düşürecek. Beklediğimiz buydu. Oysa dün Siirt`te, Batman`da yine mahalle kabadayılığı yaptı. Kabadayılıkla demokrasi bağdaşmaz. Bunu Sayın Başbakana hatırlatmak isterim, ayrıca sahte kabadayılara karnımızın tok olduğunu da söylemek isterim. Yasalara hepimiz uymak zorundayız ve bu süreçte yüzde 47`de oy almış olsa bir partinin `Ben yasalara uymam, yargıda kimmiş?` deme durumunda olmaması gerekir. Yargıya da saygı duyacağız. TSK`nın yıpratılması Türkiye için iyi değil, doğru değil. Siyasetin yıpratılması da iyi değil, doğru değil. Ama aynı zamanda yargının yıpratılması da hiç iyi değil, hiç doğru değil. Yargıyı da yıpratmayacak bir duruşu hepimiz ortaya koyabilmeliyiz. Yüzde 47 oy almanın şımarıklığı ile `İstediğimi yaparım` demek demokratik bir davranış değildir. Dünkü sözlerinde Sayın Başbakan, demokrasiden ve özgürlüklerden söz ediyor. Demokrasi ve özgürlükler için yola çıktıklarını söylüyor. Öyleyse diyorum ki, demokrasilerde öncelikle yargının bağımsız olması ve yargıya da saygı duyulması gerekir. Aynı zamanda demokrasilerde `Ben çoğunluğum istediğimi yaparım` dememek gerekir. Demokrasilerde bir kişinin bile hakkının korunması, çoğunluk partisine mensup olmayanların kaygılarının da giderilmesi gerekir. Onun için bu gelinen süreci hiç istemezdik, hiç beklemiyorduk ama bu süreci sağduyu ve aklıselimle aşmamız gerekir. Bunun için hepimize görevler düşer, başta da Sayın Başbakan ve partisine düşer" diye konuştu. Sezer, "Bu durumun Türkiye`nin dünya ile siyasi ve ekonomik ilişkilerini nasıl etkileyeceği" yönündeki bir soru üzerine ise, "AB`de hiç kimsenin suç işleme hakkı yoktur. AB`de kurallar çok daha net ve uygulanabilir haldedir. AB, yasalara da uygun davranılmasını belgeleri içinde güvence altına alıyor. Bu olmasaydı AB, tam demokrasisini işleten ülkelerin projesidir. Öyleyse bütün bu kurallara uymak gerekir. `AB`ye giriyoruz` diyerek Türkiye`nin rejimini, sistemini tehdit etme hakkını kimse kendinde görmemeli. AB`de de kapatılan partiler var. Kapatılmasını dilemem, yanlış anlaşılmasın. Bu noktaya gelinmesinden son derece büyük üzüntü duyuyoruz" diye yanıtladı. Kapatma davasının ekonomiye etkisi konusunda da açıklamalarda bulunan Zeki Sezer, şunları söyledi: "Zaten örtülü bir ekonomik krizin içerisinde yaşıyoruz. 38 milyar dolar cari açık, 105 milyar dolar sıcak para, 480 milyar dolara varan borç, 65 milyar dolara varan dış ticaret açığı, yüzde 4 hedeflenmişken resmi rakamlara göre yüzde 9.1 olarak gerçekleşen enflasyon, üretim eksikliği ve artan işsizlik bu zaten doğrudan bir kriz. Bir de ABD`de başlayan kriz Avrupa`ya geldi, şimdi bize geliyor. Zaten sanayiciler, işçiler, emekçiler, çiftçiler krizin içinde yaşıyor. Önümüzdeki günlerde patlak verecek olan bir krizi, şimdi bunlar böyle bir davaya bağlama fırsatı elde ettiler." Dava kapsamında istenen siyasi yasaklarla ilgili bir soru üzerine Sezer, "Tabii yasaklar Türkiye`si değil, özgürlükler Türkiye`sini savunan bir partiyiz biz. Ama hiç birimizin suç işleme, yasalara, Anayasa`ya aykırı davranmaya hakkımız yok. `Ben milletvekiliyim, bakanım` diye hırsızlık yapma hakkımız yok hiç birimizin. Anayasa`yı değiştirme girişiminde bulunma hakkımız olabilir mi? Yani ruhunu değiştirme hakkı mümkün mü? Biz rahmetli Bülent Ecevit`in yasaklı olduğu dönemde yüreğimiz yanıyordu, onun için hiç kimsenin yasaklı olmasını istemeyiz" dedi. Türkiye`nin ciddi bir kutuplaşmaya sürüklendiği uyarısında da bulunan Sezer, "Bu çok tehlikeli, kutuplaşmaya gitmeyi engellememiz gerekiyor. Hepimize görev düşüyor, en büyük görev de Sayın Başbakan ve onun partisine düşüyor. Dünkü açıklamaları, ilk olayın üzerinden geçen sürede henüz acının taze olması nedeniyle gerçekleşen açıklamalar olarak değerlendiriyoruz. Artık bundan sonra aklı selim Başbakan oturacak ve ona göre konuşacak" şeklinde konuştu. Başbakanın Kur`an-ı Kerim`den alıntı yaparak yaptığı konuşmaya ilişkin olarak da Sezer, "Kur`an`dan alıntılar yaparak milleti kendi yanına çekme hesabı yapıyor. Önce kendisinin İslamiyet`in temiz kurallarına uyması gerekir. Yolsuzluk, milleti aşağılama, azarlama yok İslamiyet`te. En büyük yolsuzluklar bu dönemde gerçekleşiyor. Millete din öğretmeye kalkıyor. Hiç öğretmesin, bu millet dinini, inancını ondan öğrenecek değil. Dinini de bilir, istediği gibi yaşar ama laik demokrasi ile bu milletin hiçbir sorunu yok" dedi.



Güncel 25.10.2016 05:52:15 0

İlginizi Çekebilir

1

Antalya'da "Yapay Zeka ve Oyun Teknolojileri Programı" düzenlendi

2

Yeni Renault Captur'un dünya lansmanı gerçekleştirildi

3

Türk Telekom'dan çevreci veri merkezi çözümleri

4

Arçelik Genel Müdürü Can Dinçer: "Antalya ve çevresi, yenilenebilir enerji dönüşümünde öne çıkacak"

5

Hava savunma sistemleri 2024'te vatanı uçtan uca koruyacak

6

Adanalı öğrenciler otonom su altı aracı "ALESTA" ile Singapur'da yarışacak

7

e-ATA, Türkiye'de ilk kez Gaziantep'te test edildi

8

Mipo Türkiye'de akıllı telefon pazarının yeni markası oldu

9

Bakan Kacır, TÜBİTAK 31. Bilim Olimpiyatları Ödül Töreni'nde konuştu:

10

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır, Antalya'da konuştu: