Anne Metin?ine kavuştu! Ya Metehan?

Anne Metin?ine kavuştu! Ya Metehan?

Anneler gününe bir gün kala Bahar yengemiz öldü haberini aldım. Bahar uçarcasına kanatlanıp yıllar önce toprağa verdiği oğlu Metin?e kavuşmuş. En az 50 yıllık hayat arkadaşı Ali emmi veya diğer sağlıklı çocukları neyse, ama illa da ?Beyaz Lale? Metehan?a kim bakacak? Eyvah ki eyvah! Geride bıraktığı Metehan ne olacak? İlk tepkim bu oldu. Hayır, bu kadere isyan değildir. Allah?ın hikmetinden sual olmaz. Allah?ın bir bildiği vardır. Ama önce hikâyeyi bir anlatayım. 2001 yılı Mart 29 tarihinde, Perşembe günü, genç savcı Metin makamında şehit edilmişti. Bahar esas o gün ölmüştü. Dünyayı hemen hiç algılamayan Mete Han ise abisinin ölümünü algılamış gibi hayatı protesto etmeye başlamıştı. O gün bugün Metehan ifade edemese bile hayata küsmüş durumda. Gelelim Metehan?a! !970?li yılların ilk yarısında doğdu. Daha sonra Öğretmen, Doktor, İktisatçı ve hukukçu olacak dört kardeşin ardından gelmenin farkına bile varamadı. İlk yıllarında yaşıtlarına göre geri de olsa hareketlenmeye başlamıştı. Ama yine de bir rahatsızlığı var gibi görünüyordu. Hemen anne-baba onu Ankara?da bir özel hastaneye götürdüler. Yıl 1976! Hastanede muayeneler, tetkikler ve tedavi başlar. Bir doktor iyileşmesi için iğne tedavisine başlayacağını söyler. Bir iğne vurur. Yalnız bu iğne ile verilen ilaç biraz ateş yapar. Onun için memleketinize bir gün sonra gidin, der. Gerçekten havale geçirecek kadar ateş içinde kıvranan Metehan?ın ateşi bir gün sonra düşer. Onlar da diğer ilaçları da alıp memleketlerine geri dönerler. Fakat çocukta gerileme giderek artar. Hatta nerdeyse yürüme ve etrafını algılama kabiliyetlerini yitirmeye başlar. Aile bir kat daha yıkılmıştır. Bu arada herkesten bir tavsiye duymaktadırlar. Hacı, hoca, yatır gibi! Bir umut Metehan?ı bir gece kalmak üzere Konya, Meram?daki Tavus Baba türbesine bile getirirler. Tabii ki bir gelişme görülmez! Daha önceki yazılarımın birinin başlığı ?Aczimin Feryadı? idi. Tam bir çaresizlik durumunda iken gazetelerde bir haber okurlar. Ankara?da Metehan?ın tedavisini yapan (sahte) doktor aslında veteriner çıkar. Yıl tekrarlayalım 1976. Ali emmiye Maliyeden ?Fatura alıp almadığına dair? bir yazı gelir. O kadar! O doktorlar yaptıklarıyla kalırlar. Şimdi günümüze ve gerçeğe geri dönelim. Sanki sadece filmlerde olabileceğini düşündüğümüz gerçek bir hayat hikâyesiyle karşı karşıyayız. Bunları acındırmak için yazmıyorum. Bir ailenin özel hayatını da deşifre etmiyorum. Bunlardan ders almalıyız diye düşünüyorum. Etrafımdakiler de bıkmışlardır belki ama bizim ?Beyaz Lalemiz? Mesut?ta aynı durumda olabilirdi. Onun için her zaman, Allah?ıma gözüm arkada kalmasın diye, dua ediyorum. Takdiri İlahi!Ey Metin?ine kavuşan, ama dünyada bilhassa Metehan?ı öksüz bırakan Bahar yenge, ne diyelim Allah Rahmet eylesin! Ali emmiye ve çocuklarına Allah sabır versin. Yinede gözün arkada kalmasın. Ona ağabeyleri ve ablası bakacaklardır.Son olarak, sizce bu isimler gerçek midir? Gerçek olsa ne yazar, olmasa ne? Hikâye gerçek. Hayat dediğimiz nedir ki? ?Bir varmış bir yokmuş!?



Güncel 25.10.2016 05:54:09 0

İlginizi Çekebilir

1

Türk Telekom'dan çevreci veri merkezi çözümleri

2

Arçelik Genel Müdürü Can Dinçer: "Antalya ve çevresi, yenilenebilir enerji dönüşümünde öne çıkacak"

3

Hava savunma sistemleri 2024'te vatanı uçtan uca koruyacak

4

Adanalı öğrenciler otonom su altı aracı "ALESTA" ile Singapur'da yarışacak

5

e-ATA, Türkiye'de ilk kez Gaziantep'te test edildi

6

Mipo Türkiye'de akıllı telefon pazarının yeni markası oldu

7

Bakan Kacır, TÜBİTAK 31. Bilim Olimpiyatları Ödül Töreni'nde konuştu:

8

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır, Antalya'da konuştu:

9

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Uraloğlu, Antalya'da Türk Telekom'un toplantısında konuştu:

10

Çukurova 16. Kitap Fuarı'nın TEKNOFEST standına yoğun ilgi