EDİRNE - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, RTÜK Başkanı Zahid Akman hakkındaki iddialarla ilgili olarak, "Partimiz işin içine çekilerek yıpratılmaya çalışılıyor. Yargı sürecinin tamamlanması beklenmeli" dedi.Edirne Valiliği önünde basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Erdoğan, "Edirne neden sınır ticareti kapsamı dışında kaldı? Neden teşviklerden mahrum kaldı?" şeklindeki bir soru üzerine, "Sınır ticareti bu tür giriş çıkışların olmadığı yere yönelik bir şey. Bakın burada en büyük yatırımla Kapıkule Sınır Kapısı`nı en ideal noktaya getirmek bizim iktidarımıza nasip oldu. Ve şu anda buradaki bu tür sirkülasyon o sınır kapılarını açtığımız yerlerle hiç alakası yok, çok farklı. Dolayısıyla bu yatırımları gözden kaçırmamak lazım. Bir diğer konu yatırım alma noktasında Edirne bir defa tarihi eserler noktasında kültürel eserlerimiz noktasında en büyük yatırımları aldı bugüne kadar. Ve şu anda aynı şekilde yatırımlar devam ediyor. Bunların turizm noktasında tabi Edirne`ye kazandırdıklarını düşündüğümüz zaman, işin nerelere olumlu istikamete vardığını da takdir edersiniz" diye konuştu.Erdoğan, "Kırkpınar`a gelecek misiniz?" sorusuna ise "Benim için hangi güne rastlıyor, onu bilemiyorum. Yurtdışı programım olmazsa tabi ki Kırkpınar`da bulunmak isterim" yanıtını verdi. CHP lideri Deniz Baykal`ın irtica belgesine ilişkin açıklamalarının hatırlatılması üzerine ise Başbakan Erdoğan, "Biz bir hukuk devletinde yaşıyoruz. Hukuk devletinde yaptığımız işler tamamen hukuk çerçevesinde olması lazım. Ben partimle alakalı bir belgenin gerçek mi gerçek dışı mı bunu araştırmakla mükellef değilim. Bunu araştırmakla mükellef olan mercii savcılıktır. Çünkü bu iş hukuk içinde yürüyecekse orasıdır. Ha biz savcılığa suç duyurusunda bulunuruz, savcılık yürütme olarak bizden "şu şu konularda şunları bunları yapın" dediği anda da hemen bizim güvenlik güçlerimiz devreye girer, istihbaratımız devreye girer. Bunları yapar nitekim bu evraklarda zaten bu vesileyle istihbarat tarafından bulunarak meydana çıkarılmış olandır. Ama bu fotokopidir, sahtedir, gerçektir neyse ne! Burada bir şey var mı yok mu?" dedi.Erdoğan, savcıların konuyla ilgili araştırmalarına devam ettiğini belirterek, "Temenni ederiz ki ülkemizde bu noktada içeriğinde bulunan ifadelerin demokrasimizi yıpratacak gerçekler olarak ortaya çıkmaması lazım. Hayal olsun hakikaten belki çok çirkin bir senaryo olsun ama yine de bu bir vahim tablodur. Eğer gerçek olursa zaten o çok daha vahim bunu geçen günde açıklamamda söyledim. Biz burada partimiz olarak böyle bir tablonun ortaya çıkması karşısında, yine söylüyorum sessiz kalamadık, yapılması gerekeni yaptık. İşin sayın Baykal`ın söyledikleriyle benim söylememin aynı olması gerekmiyor. Ben sayın Baykal`ın temennilerini her zaman kendi açımdan da aynı temenni olarak kullanmak zorunda değilim. Biz yapacağımız işi gayet iyi biliriz. Onun için de tüm arkadaşlarımızla değerlendirmelerini hukuk noktasında yaptık ve adımlarımızı da buna göre attık. Ama bu tablo demokratik bir ülkede hoş bir tablo değil. Olayların içinde bireyler vardır, bunun araştırılması bizler tarafından da Türk Silahlı Kuvvetlerimiz tarafından da yapılmaktadır ve netice ortaya çıktığı zamanda bu kişiler kimlerse ona göre de bunlar yargıda karşılığını bulacaktır diye inanıyorum, düşünüyorum" açıklamasında bulundu.RTÜK Başkanı Zahid Akman`la ilgili devam eden polemiklere ilişkin soru üzerine ise Erdoğan, "Bu konuyla ilgili Benim o konuda polemiğin içine girmek gibi bir sıkıntım yok. Bunu kaç kez söyledim. Bu konuda da yine ciddi bir şey varsa yargıya giderler onun karşılığını hesabını da sayın Akman kendisi verir. Bunun benim partimle ilintili hale getirmenin bir anlamı yok. Burada iddia sahibi iddiasını ispatla mükelleftir. Kimler böyle bir iddiada bulunuyorsa içi boş dosyalarla meydana çıkıp da şov yapmalarının anlamı yok. Gitsinler hemen savcılığa suç duyurusunda bulunsunlar. Zahit Akman Türkiye`de yaşıyor, RTÜK`ün başında. Hesabını da o kendisi bizzat versin olay bu kadar basit. Partimizi yıpratma gayreti içine girmek boştur. Bizim böyle bir derdimiz yok onu da söyledim. Sayın Baykal önce Anayasa Mahkemesi`nin kendileriyle mahkum ettikleri o 1 trilyonun hesabını versinler. Şimdi çıkmış şunu söylüyor, "Yok bilmem işte gönderilen kişilere verilen paralar parti kasasından ödenmezmiş2 hiç alakası yok. Partinin görevlendirdiği kişiler naylon fatura şu bu olmadıktan sonra bal gibi de parti kasasından ödenir. Bunun hepsine işin muhasebe kayıtları müsaittir, idari noktada müsaittir. Ama her halde bunları bilmeyenler var. Öğrenmelerinde fayda var" ifadelerini kullandı.Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kapıkule Sınır Kapısı`nın ruhsatsız ve kaçak olduğu yönündeki iddialara da yanıt vererek, "Şu anda kamulaştırma noktasında yargıda olan bir bölüm var. Ama bunun dışında bize ait olan bölüm de var. Dolayısıyla biz şu anda geçici ruhsatıyla başlatılmış ve bitirilmiş olan bölümleri açıyoruz. Çünkü bu sınır kapısında gerek girişte gerek çıkışta sıkıntıların yaşanmaması için bir an önce netice almamız gerekiyor. Öbür taraftan da yargı süreci devam edecek. Açılışımıza yönelik her hangi bir problem yok" dedi.
