İsteyen katılır, isteyen katılmaz

İsteyen katılır, isteyen katılmaz

ANKARA - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Resepsiyonuna katılmamanın dünyanın sonu olmayacağını belirterek, ``İsteyen katılır, isteyen katılmaz. Bunun bir protestoya dönüşmemesi lazım`` dedi. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Arınç, Manisa-Demirci Kültür, Sanat ve Dayanışma Derneği`nin Çevre ve Orman Bakanlığı tesislerinde düzenlediği Keşkek Şöleni`ne katıldı. Arınç, şölende gazetecilere kendi elleriyle keşkek ikram etti. Şölenden ayrılışı sırasında gazetecilerin sorularını cevaplandıran Arınç, bir gazetecinin `Başörtüsü sorunun çözümü için grup başkanvekillerinin ne zaman bir araya geleceği" yönündeki bir sorusu üzerine şunları söyledi:"Konuşmayı sanıyorum sizlerde tüm Türkiye`de canlı yayınlarda izledi. Bunun üzerinde konuşulacak çok fazla bir söz yok. Sayın Başbakan belli bir konuda `biz hazırız, bu konuyla ilgili grup başkanvekillerimiz görev aldılar. Ve diğer partilerde sözlerinde samimiyse, gerçekçiyse onlarda talimat versinler, grup başkanvekilleri biraraya gelsin, bu konu nasıl çözülmek isteniyorsa süratle bunu çözelim` dedi. konuşma çok açık, yapılacak iş çok basit. Eğer bu konuda grup başkanvekilleri karşı tarafla birmutabakat sağlayabilirlerse hem Milliyetçi Hareket Partisi hem BDP hem de Cumhuriyet Halk Partisi ile önümüzdeki günlerde bu konunun aynı zeminde yürüyeceğine hep beraber göreceğiz. Ama 24 saatimizi bu konuyla meşgul etmiyoruz. Sürekli bu konu üzerinde konuşacak da değiliz. Sayın Kılıçdaroğlu`nun bizzat kendisi `bu konu çok basittir, gelin bunu hemen çözelim` demiştir." Bir başka gazetecinin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül`ün verdiği resepsiyona katılım konusunda CHP`deki farklı açıklamaları sorması üzerine ise Arınç, "Cumhuriyet Halk Partisi`nin iç sorunudur. Çelişkiler yaşanıyorsa yani Cumhuriyet Halk Partisi`nin grup başkanı ve Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu`dur. Bizim siyasi partiler kanunumuza göre ve iç tüzüğümüze göre genel başkan aynı zamanda grup başkanıdır. Eğer genel başkan milletvekili değilse, milletvekilleri arasından ayrıca bir grup başkanı seçilir. AKParti`nin kuruluşunda böyle bir olmuştu. Sayın Tayyip Erdoğan milletvekili değildi, ben aynı zamanda partinin Grup başkanıydım. Grup Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise grup başkan vekili yani ona vekalet eden kişi Muharrem İnce ise aralarında düşünce farklılığının, eylem farklılığının olmaması gerekir. `Katılmayacağız` sözünü grup başkanına rağmen söylemişse bunun bir siyasi parti için ne anlam ifade ettiğini herkes bilir. Yoksa bu konularda grup başkanı farklı grup başkanvekilli farklı düşünmemelidir.Düşünmesi gerekir ama sanıyorum ki bir sıkıntı var. Bu sıkıntıyı CHP bir şekilde çözecektir, veya bu farklılığın sebebini makul bir şekilde izah edecektir. Bunun tartışmasını biz değil her halde Cumhuriyet Halk Partisi kendisi yapması gerekir" karşılığını verdi."Katılım olmamasını nasıl değerlendirirsiniz ?" şeklindeki bir soruya ise Arınç şöyle cevap verdi:"Yani dünyanın sonu değil, zaten bu bir davettir isteyen katılır isteyen katılmaz, ama bir kişi bir partiyi temsil ediyorsa, o partiyi temsil eden kişinin katılıp katılmaması anlam kazanır. Yani protestoya dönüşmemesi lazımdır. Katılmamanın onlarca gerekçesi olabilir. Rahatsız olabilirsiniz, başka bir ilde görevde olabilirsiniz, başka bir meşguliyetiniz olabilir, yani katılmak mecburiyeti hiç kimse için yoktur. Ben davetliyim. Burada asıl olan oraya katılma konusunda bir ayrımcılığının yaşanmamasıdır.Önemli olan davettir. Sayın Cumhurbaşkanımız eşiyle birlikte karşısındaki muhataplarını eşleriyle birlikte resepsiyona davet ediyor. O görevini yapmıştır. Buna katılır, katılmaz, sebep ileri sürer, sürmez bu karşı tarafın bileceği iştir. Bunun değerlendirmesini de kamuoyun çok iyi şekilde yapar. Hepiniz biliyorsunuz Meclis Başkanlığına seçilmiştim. Ertesi gün Sayın Cumhurbaşkanı Sezer`i yurtdışına uğurlarken eşiyle birlikte benimde eşim başında örtüsüyle, kucağında çiçeğiyle hanımefendiye `güle güle`demek için gelmişti. Ama bunu Türkiye`de hazmedemeyen bir grup oldu. Yani bir havaalanına Sayın Cumhurbaşkanının eşini uğurlamaya gelen benim eşime tahammül edilmedi Türkiye`de. Şimdi aradan bu kadar yıl geçti. Görüyoruz ki Türkiye`de demokratikleşme, Türkiye`de ayrımcılığın ortadan kalkması ve özgürlüklerin yeni bize tanıdığı imkanlar artık Sayın Cumhurbaşkanı eşiyle birlikte karşıdaki muhatabını eşiyle birlikte davet edebiliyor. Geldiğimiz nokta güzel bir noktadır. Buna direnenler olursa tarihinin eskigünlerinde kalacaklardır. Türkiye değişime yüzde 58 ile `evet` oyu ile karar vermiştir. Artık bunun ötesinde kalanlar geçmişte zaman tünelinde yaşamaya arzulu ve istekli olanlar bilsinler ki artık onlardan yanan çok az insan kaldı Türkiye`de. Değişime, dönüşüme, gelişmeye, özgürlüklere daha çok demokrasiye herkesin kendini uydurması gerekecektir diye düşünüyorum."



Güncel 25.10.2016 05:45:36 0

İlginizi Çekebilir

1

TÜBİTAK Araştırma Projeleri Adana Bölge Yarışması Sergisi açıldı

2

Çocuklar Akkuyu NGS'yi gezerek, nükleer enerji hakkında bilgilendirildi

3

Antalya'da denizde mahsur kalan genç, insansız cankurtaran ile kurtarıldı

4

Antalya'da "Yapay Zeka ve Oyun Teknolojileri Programı" düzenlendi

5

Yeni Renault Captur'un dünya lansmanı gerçekleştirildi

6

Türk Telekom'dan çevreci veri merkezi çözümleri

7

Arçelik Genel Müdürü Can Dinçer: "Antalya ve çevresi, yenilenebilir enerji dönüşümünde öne çıkacak"

8

Hava savunma sistemleri 2024'te vatanı uçtan uca koruyacak

9

Adanalı öğrenciler otonom su altı aracı "ALESTA" ile Singapur'da yarışacak

10

e-ATA, Türkiye'de ilk kez Gaziantep'te test edildi