İnsanın canından can gitmesini yazmak kadar zor bir konu olabilir mi? Maalesef bağrımıza taş basıp o konuyu yazmak zorunda kalıyoruz. Malum Şehitlerimiz konusunu yazmamak gerçeği değiştirmeyeceğine göre yazmaya devam edeceğiz.
Bakıyorsunuz bazı köşe yazarları, gazeteler, televizyon kanalları Türkiye?de her şey güllük gülistanlıkmış gibi davranıyorlar. Bazıları da milleti Gerçek Gündem dışına çekmeye çalışıyorlar. Nasıl mı?
Çok kolay sizlere birkaç örnek verelim. ?Özal öldü mü, öldürüldü mü?? ?Karadeniz de büyük Petrol yatakları bulundu!? olmadı ?Trakya da büyük doğal gaz yatakları bulundu.? Daha devam edeyim mi? ?Menderes, Polatkan, Zorlu ve 27 Mayıs darbesi? ?İsmet Paşa asker kaçağımıydı??
Bazı köşe yazarlarının işlediği konuları yazmaya gerek var mı? Onları sizler değerlendirin artık! Ya ?Padişahım çok yaşa? ya da ?kuşlar, böcekler, geziler, yemekler? konulu yazılar yazıyorlar. Hâlbuki bizlerin ?Mağrur olma Padişahım, senden büyük Allah var.? Diyebilen yazar, aydın ve vatandaşlara ihtiyacımız var.
Bu gelenek Osmanlı zamanında vardı, değil mi? Cuma günleri Padişah Saraydan çıktığında halk Padişaha mağrur olmaması gerektiğini yukarıda ki cümleyle ifade edermiş!
Bu yazarlar ve medya konusuna nereden girdik, yahu? Esas bu yazımızda Şehitler ve şehitlerimizin yaşında olan Üniversite Gençliğini anlatmaya çalışacaktık!
Geçen yıllarda Şehit Cenazelerine katılım konusunda yazılar yazmıştık. Özellikle de hayal kırıklıklarımızı sizlere ifade etmeye uğraşmıştık. Öyle ya Selçuk Üniversitesi, Necmettin Erbakan Üniversitesi, Mevlana Üniversitesi ve Karatay Üniversitesi adlarını taşıyan dört Üniversitesi olan Konya?da sizler neler hayal etmezsiniz?
Bizim Cami hocasından bir (ç)alıntı yapalım, ??bizlerin bu Camilerde rahatça İbadet etmemizi sağlamak için, Vatanımızın birliği, Milletimizin dirliği için canlarını feda eden asker, polis Şehitlerimiz?? Görüyorsunuz sonunu getiremiyoruz.
Aynı şekilde diyecek olursak, ?? Üniversite Gençliğinin güven içerisinde okuyabilmesi için, Vatanın birliği ve Milletin Dirliği için Şehit düşen Güvenlik Güçlerimize bir minnet borcumuz yok mu??
Öyleyse Üniversite gençliği Şehit Cenazelerine ilgisiz kalmamalıdır. Diyelim ki Şehit Cenaze törenlerine katılamıyorlar. Gençlerin, dersler, sınavlar, okuyup, yazmalar gerçekten yoğun bir programları olabilir. Katılmaları da şart olmayabilir. Ya ne yapmalılar?
Yok, hemen aklınıza kötü şeyler gelmesin! Mesela 1980 öncesi gibi yanlış yollara sapmasınlar. Okusunlar. Öğrensinler. Düşünsünler. Sorgulasınlar. ?Fikri hür, Vicdanı hür, İrfanı hür? nesiller olarak yasal çizgiden dışarı çıkmasınlar.
Başta Şehit Dernekleri olmak üzere Sivil Toplum Kuruluşlarından birine üye olsunlar. Suç değilse ilgi duydukları Siyasi Partiye katılarak bu millete hizmetin yolunu bulabilirler. Bunların dışında düşündüklerini kaleme alabilirler. Hakikaten okuyan, düşünen sorgulayan ve yazan gençlere ihtiyacımız var.
Evet, Üniversite Gençliği sizlerden bu Büyük Millet çok şeyler bekliyor. İlk adım olarak, Atatürk?ün Gençliğe Hitabesini tekrar okumaya ne dersiniz?
?Ey Türk Gençliği,?
