Sosyoloji bilimi devleti şöyle tarif ediyor.
DEVLET: Sınırları belirlenmiş bir toprak parçası üzerinde yaşayan insanlardan oluşan bir toplumu. O toplumdan aldığı maddi , manevi güç ile düzen içerisinde yönetmek amacıyla, kurallar ve yasalar koyma erkine sahip kurumlar aracılığıyla otorite kullanan siyasal bir örgüttür.Devlet vatandaşının can ve mal güvenliğini sağlamak için her türlü tedbiri alır. Allah kimseyi devletsiz bırakmasın
Atalarımız ne kadar da güzel bir tespite bulunmuşlar “ MAL CANIN YONGASIDIR” demişler. Yani can ne kadar kıymetli ise. Bin bir emek , eziyet ve sıkıntı ile kazanılan mal da canın bir parçası gibidir. Malına gelen zarar canını da yakar. Adam yıllarca çalışmış çabalamış , emekli olmuş,. Aldığı veya alacağı emekli ikramiyesi ile kendisi ve çocukları için nice güzel hayaller kurmuş, o paraya umut bağlamış.
Fakat heyhat ! Bir bakıyorsunuz , ya bir hırsız parasını çalmış ya da bir dolandırıcı parasını dolandırıp kendisinin ve ailesinin hayallerini yıkmış, umutlarını bitirmiş. Bu durumda adamın imdat deyip yardım isteyeceği bir tek devleti vardır. Hemen devlete başvurur. Maalesef bu güne kadar malını veya parasını hırsızlara çaldıran veya dolandırıcılara kaptıran hiç kimse hırsız ya da dolandırıcı yakalansa dahi , malını ya da parasını geri alamamıştır.
Hırsız ya da dolandırıcılar belki birkaç gün yatar ve çıkar. Sonuçta vatandaşın 30 yılda kazandığını bir günde almıştır birkaç ay yatsa ne olur ki . Canı yanan. Umutları tükenen, hayalleri yıkılan vatandaş ise bir ömür bunun acısını hisseder. Peki böyle bir durumun olmaması için ne yapılması gerekir.
İlk önce vatandaş çok dikkatli , tedbirli ve uyanık olacak. Mal ve parasını güvenli yerlerde tutacak. İkinci olarak dolandırılmamak için en ufak bir şüphede devletine başvuracak ve bankasına durumu anlatacak.
Ama esas önemli olan konu vatandaşın can ve mal güvenliğini sağlamakla görevli olan devletin yapması gerekenler. Bir kere hırsızlık ve dolandırıcılık suçlarının cezası çok hafif ve çoğu zaman hapis cezası bile verilmiyor. Şikayet edilen kişilerle ilgili davalar çok uzuyor çoğu zaman 5-6 senede mahkemeye bile çıkamıyorsunuz. Halbuki hırsız yada dolandırıcı belli , nasıl çalıp nasıl dolandırdığı da belli ama dava görülmüyor , giden vatandaşın parası oluyor.
İkincisi de özellikle sosyal medyada dolandırıcılık yaptıkları besbelli olan çete veya örgütlerle ilgili tedbir alınmaması.
Son birkaç aydır sosyal medya da( instagram. Facebook. Tiktok ve tvitter gibi) Türkiye petrolleri, BOTAŞ ve savunma sanayi alanında yatırım yapan büyük kurum ve kuruluşlarla ilgili, Selçuk Bayraktar, Ekrem imamoğlu, Mansur yavaş, Gazeteci Cem küçük. Hatta ve hatta Cumhurbaşkanımız R. Tayyip Erdoğanın bile yapay zeka ile konuşmları hazırlanıp yanınlanmakta ve bu yayınlarda Sekiz Bin (8000) TL lil hisse alındığında haaftada 26000 TL (yirmi altı bin) TL ye varan kar payı elde edilebileceği anlatılıyor.
Aklı başında her kes bunun yalan olduğunu bilir ve bu tezgaha düşmez. Ancak teknolojiden habersiz ve aynı zamanda sıkıntıları olan çoğu kişi bor harç alıp yada varsa karısının kızının altınını satıp bu kardan istifade etmek istiyor. Haksız da sayılmaz çünkü koskoca CUMHURBAŞKANI bu karı vaad ediyor. Daha geçen haafta iki arkadaşı bu hisseleri almaktan zorla vaz geçirdim.
Devletin yetkilileri bunu görmüyor mu? Her kesin gördüğünü mutlaka yetkililer de görüyordur. Peki neden bu hesaplar kapatılıp bu tür dolandırıcılara engel olunmaz ? İşte onu da biz bilmiyoruz.
Kalın sağlıcakla