Prof. Dr. Mehmet Cihangir


İş Ahlakı Ya Da Ahlaksızlığı


Yer Osmaniye Merkez. Aile dostumuzun ikamet ettiği çarşı yakınlarında bir bina. Müstakil. Sadece iki aile kalıyor. Bir çay içimi için zile basıyorum. O da ne. Evin giriş kapısının demir aralıklarına bir tomar reklam kağıdı bırakılmış. Muhteşem kuşe kağıtlar. Reklamı yapılan firma büyük ve tanınmış bir Pizzacı. Buraya kadar herşey normal. Ancak normal olmayan bir şey var. Üşenmeden saydım. Sadece iki ailenin oturduğu evin kapısına bırakılan reklam kağıdı sayısı 18. Yazıyla da yazayım onsekiz. Ve reklam tek sayfalık? Bu durum o kadar alışıldık hale geldi ki. Görmezden geliyoruz sürekli. Ancak bu kez görmek istedim. Belki de tehlikeyi göstermek. Olay açık. Reklamını  yaptırtmak isteyen pizzacı reklam ajansıyla anlaşıyor. Anlaşma belli. On bin adet reklam kağıdı bastırılacak. Bunlar tespiti yapılan muhitte binalara ya da dairelere tek tek bırakılacak. Basit bir şey ne var bunda diyenleri duyar gibiyim. Düşüncemiz buysa hata etmekteyiz. Sürece devam. Ajans dağıtımı yaptırtacağı kişilere reklam kağıtlarını teslim ediyor. Ve iş sırası dağıtıcıda. İşini dürüstçe yapanların affını taleple yazıyoruz?. Görevi reklam kağıtlarını tek tek dağıtmak olan görevli vatandaş sağa sola topluca atıveriyor reklam kağıtlarını. Belli ki hesap soran olmamış öncesinde. Alıştırmışız vurdumduymazlığa. Al sana bir ahlaksızlık örneği. Basit gibi görünen bu olayın sonuçları? Bir sürü kağıt israfı ve de orman. Bu nedenle oluşan israf ve ülkemde orman kaybıyla ortaya çıkan oksijen azalımı. Bu kadar bile yeter aslında zarar olarak. Ama durun. Pizzacının reklam için ayırdığı bütçenin iyi kullanılamaması ve beklediği tanıtımı yaptıramaması. Bunun sonucunda reklam ajansıyla aralarında ortaya çıkan güvensizlik. Yani. Pizzacının üretiminde artış olmadığı gibi reklam ajansına olan güvensizliğin sonucuyla ajansın gelirinin de azalması. Geliri artsaydı yeni insanlar çalıştıracaktı pizzacı ama olmadı. Reklamcı da aynı olacaktı. İşini güzel yaptırtabilseydi bizzat pizzacı yeni firmalar bulması için referans olacaktı ajansa. Olmadı. Ajans güvensizlik nedeniyle işini büyütemedi. Üstelik küçülmek zorunda kaldı. Küçülürken de ilk iş birkaç kişinin işine son vermek? Bitti mi. Geliri artsaydı pizzacı da reklamcı da devlete daha fazla vergi ödeyecekti. Yeni vergiler ülkemizin büyümesine katkı sağlayacaktı. Vatandaşlarımıza yeni iş alanları oluşacaktı. Olmadı. Olayı daha yakından görelim. Reklam kağıtlarını sağa sola atan kişinin mukadderatı işine son verilmesi olmalıdır. Olduğunu düşünün. Bu insan o sektörde artık iş alabilecek midir. Asla. Peki sonuç. Evde yemek pişirmeyi bekleyen bir hanım. Muhtemeldir peşpeşe yavrular. İş yoksa ailede huzur da yok? Peki toplum. Huzursuzların bir arada olduğu toplumda sizce huzur olur mu. Olay sonuçta kişiye dayandı. Olayın kişi ile patronu arasındaki helalleşme boyutu kendi aralarındadır. Ancak bir de tüm toplumla, bazen de insanlıkla helalleşmek boyutu var. Olayın ihmal ettiğimiz yönü de bu. Elektrik çalarız devlet görmediyse sorun yok. Su çalarız sorun yok. Var. Hem öyle büyük bir sorun var ki. Bir kişiyle helalleşemezsen milyonlarla helalleşememek de var sonuçta. Ve son cümleler. Küçücük sıradan zannettiğimiz ihmal ve tenbelliklerin sonucu ağırdır. Cengiz Han?a atfedilen o meşhur sözü unutmayalım. ?Sakın bir çiviyi küçümseme. Bir çivibir nalı, nal bir atı, at bir komutanıkomutan bir orduyu, ordu koca birülkeyi kurtarır.? Bir de tersinden okuyun.   Mutlu haftalar dileklerimle.      
  • Perşembe 31.3 ° / 19 ° Güneşli
  • Cuma 30.8 ° / 18.4 ° false
  • Cumartesi 28.5 ° / 15.2 ° Güneşli