Merhaba çok kıymetli okuyucularımız,
Osmaniye, 1996 yılında vilayetlik statüsüne yükseltildi. Yani Osmaniye bugün itibarıyla 29 yıllık bir vilayettir. Ancak dönüp baktığımızda, şu soruyu sormadan edemiyoruz: Osmaniye il oldu da, ne oldu ki?
Evet, tabelada “Osmaniye Valiliği” yazıyor, kaymakamlık makamı “valilik makamı”na dönüştü. Ancak ne yazık ki bu değişim sadece isimde kaldı. 29 yıldır Türkiye’nin 80. ili olan Osmaniye, tanınırlık bakımından hâlâ oldukça geridedir. Eğer oran vermem gerekirse, ülke genelinde Osmaniye’nin bilinirliği yüzde 10 civarında desek, sanırım yanlış olmaz.
Oysa bu şehir, değerli isimler yetiştirmiş bir memlekettir. MHP Genel Başkanı ve Osmaniye Milletvekili Dr. Devlet Bahçeli Bey, her dönem memleketinden parlamentoya girmeyi tercih etmiştir. Ancak şunu ifade etmeliyim ki, Osmaniye’nin tanıtımı noktasında yeterli adımlar atıldığını söylemek pek mümkün değildir.
Yine dünyaca ünlü yazar Yaşar Kemal Osmaniyelidir. Türk müziğinin sevilen ismi Ümit Besen de Osmaniye’nin yetiştirdiği kıymetli sanatçılardandır. Böylesine önemli değerlere rağmen bu kentin hâlâ tanınmaması, bana göre en büyük eksikliğimizdir.
Aslında vilayet olmaktan daha önemli olan şey, tanınmaktır. Ankara’da iki kez, Valimiz Valisi Dr. Erdinç Yılmaz Bey’in destekleriyle AKM’de (Atatürk Kültür Merkezi) Osmaniye tanıtım günleri düzenlendi. Ancak bu çalışmalar da kısa sürede son buldu. Ardından sessizlik hâkim oldu. Hepimiz bekliyoruz, ama kimse adım atmıyor.
Soruyorum: Biz Osmaniye’nin tanınması için bir şey yapmazsak, bu şehir kendi kendine mi tanınacak?
Ne yazık ki memlekette kaynaklar, çoğu zaman gereksiz işlere harcanıyor. Oysa bu bütçelerle Osmaniye’nin kültürel, tarihi ve ekonomik potansiyelini tanıtacak yatırımlar yapılsa, inanın hepimize daha büyük fayda sağlar. Bizden çok daha küçük iller, organize bir şekilde kendilerini tanıtmayı başarıyor. Peki biz neden yapmıyoruz?
Osmaniye, 29 yıllık bir il olarak artık kendine yakışan bir vizyon ortaya koymak zorundadır.
Bu şehir için “tanıtım günleri” artık bir lüks değil, bir gerekliliktir.
Unutmayalım: Bir şehri ziyaret ettiren şey meraktır. İnsanlar, adını duydukları şehirleri görmek ister. Eğer Osmaniye’yi tanıtmazsak, kimse bu kenti merak etmez. Bu yüzden çağrım açık ve net:
Artık Osmaniye’nin reklamını yapalım. Tanıtımına yatırım yapalım. Çünkü tanınmayan şehir, gelişemez. Bugüne kadar turizmden payımızı alamadıysak tek sebebi memleketimizin tanıtılması gereken yerlerini tanıtmadığımızdan kaynaklanmaktadır.




