OSMANİYE - Türkiye Faal Futbol Hakemleri ve Gözlemcileri Derneği (TFFHGD) Osmaniye Şubesi tarafından düzenlenen panelde spor camiasının tecrübeli isimleri genç hakemlere ders verildi. TFFHGD Osmaniye Şubesi tarafından "Türk Hakemliğinin Tarihsel Gelişimi" konulu panel düzenlendi. Hakemin Sesi Dergisi imtiyaz sahibi ve eski hakemlerden Ercan Durna`nın yönettiği panele konuşmacı olarak Yavuz Tunç, Ertuğrul Dilek ve Talat Tokat gibi duayenler katıldı. Cebelibereket Kültür Merkezi`nde düzenlenen panel öncesi, Osmaniye Belediyesi Mehteran takımı kısa bir konser sundu. Panelin açılış konuşmasını yapan Türkiye Faal Futbol Hakemleri ve Gözlemcileri Derneği Osmaniye Şube Başkanı ve klasman hakemi Bülent Çenet, gerek ildeki hakemlerin ve gerek ise futbol camiasındaki yönetici, antrenör ile futbolcuların bu panelden önemli kazanımlar elde edineceğine inandığını söyledi. Panel başkanı Ercan Durna, hakemin hakemliğini sahada değil, saha dışında kaybettiğini ve bir anayasa mahkemesi başkanı gibi hakemliğe nasıl saygınlık kazandırılması gerektiğinin düşünülmesinin şart olduğunu ifade etti. Hakemliğin hiçbir zaman meslek olamayacağını belirten diğer panelist Talat Tokat ise en güçlü ülkelerde dahi profesyonel hakemliğe ilk adım atanların bunun zorluğunu anladıklarını kaydetti. Talat Tokat, konuşmasına şöyle devam etti: "Şu anda salona baktığımızda çok değişik yaş gruplarından arkadaşlarımız bizimle birlikteler. Aralarında değişik meslek grupları, eğitim düzeyleri ve kültür farklılıklarının olduğu bir mozaik göze çarpmaktadır. Hangi grup veya meslekte böyle renkli bir mozaik vardır ? Bu sebeple biz hakem olarak bütün meslek gruplarının üstündeyiz. Esas mesleğiniz ne olursa olsun, hakemlikte başarılı olduğunuz takdirde mesleğinizde de hiç ummadığınız imkanlara sahip olacaksınız. Hakemlik ile mesleğin aynı paralelde dönmesi gerekir. Bu sebeple de hakem olan bir arkadaşımızın hasta ve sakat olma hakkı yoktur. Hakemlik bir mesleğin ötesinde şerefli ve onurlu bir hizmettir"Eski hakemlerden Ertuğrul Dilek ise paneldeki konuşmasında kendi dönemini değerlendirerek, "Benim dönemimde hakemler arasında lokomotif olarak bir Doğan Babacan bir de ben vardım. Doğan Babacan genel anlamda çok kırmızı kart göstererek, ben ise güler yüzle maçı bitirirdim. Bu durum o zaman hakemler arasında ikilem oluşturmuştu. Günümüzde şarjın ne demek olduğu, nerede ve ne zaman, nasıl yapılacağını bilen yok. Türkiye`de bunu söyleyen yok, konuşan yok, milli sporcular bilmiyor şarjı. Bir de en çok yapılan hatalardan bir tanesi de ceza sahasında yapılmaktadır. Avrupa bunu kısa zamanda hemen çözüverdi. Hakemler ceza sahasında hakimiyeti kurmak ve sporcuları bu bölgede disipline etmek için kartlarını çok yerinde ve iyi kullanarak, penaltı çalarak bunu başardılar. Bizim Türkiye`de ise ceza sahasının içi adeta bir güreş alanı gibi oluyor. Her şey serbest, böyle bir şey olamaz. Bunu önlemek zorundayız" şeklinde konuştu. Panelin son bölümünde ise panelistler tarafından hakemlik tecrübelerini ve Türk hakemliğinin geldiği noktalar slayt eşliğinde anlatıldı.
