İSTANBUL - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Dengir Mir Mehmet Fırat`ın CHP liderine yaptığı çağrıyı hatırlatarak, "Dengir bey, davet yaptı, `Hadi gel çıkalım baş başa ekrana. Eğer sen bunu ispatlarsan ben siyasetten ve milletvekilliğinden çekileceğim. Ama sen ispatlayamazsan ben milletvekilliğinden çekilmeni istemiyorum. Çıkıp televizyona `Ben namerdim, şerefsizim, müfteriyim de` dedi" diye konuştu. Partisinin Kağıthane İlçe Teşkilatının 3. Olağan Kongresi`ne katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, salonda bulunan partililere seslendi. Kağıthane belediyesinin `zamanı hizmete dönüştürmek` sloganını hatırlatan Erdoğan, "Bu slogan bizim hizmet felsefemize de uygun bir slogan. Zamanı hizmete dönüştürmek zaman emanetinin hakkını vermektir. Zamanı boşa harcayan kimsenin ne kendine ne de topluma bir faydası vardır" dedi. Dünyada ülkeler ve şehirler arasında kıyasıya bir rekabet yaşandığına dikkat çeken Erdoğan, bu rekabette geriye düşmemek ve Türkiye`yi muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkarmak için vakit kaybetmeden çalışmak gerektiğini söyledi.AK Parti`nin kurulduğu günden bu yana Türkiye kaynaklarını Türkiye`ye kazandırma bilinci ile hareket ettiğini söyleyen Erdoğan, şöyle konuştu: "Zamanın emanet olduğunu bilen, seçildiği mevkilere sınırlı bir süre için seçildiğinin şuurunda olan, halka hesap veren kadroların adresidir Ak Parti. Mesele hesaba çekilmeden kendi kendini hesaba çekmek. Bizim hesaba çekileceğimiz zamanlar demokrasi uygulamasında sandıklardır. Her sandık kurulduğunda hesaba çekiliriz. Eğer siyasetçi kendini sandığa gitmeden önce hesaba çekmiyorsa, o zaman geldiği gibi biliyorsunuz siyasette mezar sandıktır, sandığa gömülür." Ak Parti iktidarı döneminin Türk siyasi tarihinde altın bir sayfa olarak anılacağını belirten Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Dün Adalar Kongresi sırasında bir yaşlı vatandaş yanıma sokuldu ve bana `sayın başbakanım ne dediysen hepsi doğrudur. Söylediklerinden hiçbirisi hayal değil, yalan değil. Bu söylediklerinizin hepsini bu adalarda yaptınız` dedi. Biz bugüne kadar ne aldatan ne de aldanan olduk. Ne söz verdiysek hepsini yaptık. Hiçbir zaman biz yalan yanlışla halkı oyalamadık. Hayallerimiz büyüktü ve bu hayallerimizi gerçekleştirmenin gayreti içinde olduk."İyi yönetilmesi halinde bu ülkenin potansiyelinin ortaya çıkacağının artık anlaşıldığını anlatan Erdoğan, şöyle konuştu: "Gelinen noktadan geriye gidiş olmayacak. Bir bataklıktan ülkemizi çıkarıyoruz. Bir karanlık tünelden ülkemizi hamdolsun çıkarıyoruz. Gelinen noktada hala karamsarlık tohumları ekmek isteyenler var. Umutların yeşermesinden rahatsız olanlar var. Emin olunuz hariçten okunan gazeller bu gül bahçesini harap hale getiremeyecek."Türkiye`nin AK Parti iktidarı ile büyüme konusunda istikrar çizgisi yakaladığını anlatan Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "5 yılda milli gelirimizi 3 kat büyüttük. 2002`de Gayrisafi Yurtiçi Hasıla (GSYH) 230 milyar dolar idi. 2007 sonu itibariyle bu rakam 659 milyar dolar. İnsaf sahibi olanlara sesleniyorum. 79 senede Türkiye`nin GSYH`si üzerine 429 milyar dolar ilave ettik. Ülkelerin kalkınması bununla ölçülür. Nereden nereye geldin. İhracat 79 senede 36 milyar dolar idi. Geçen ay itibariyle 130 milyar dolar oldu. Yani 5 yılda üzerine 94 milyar dolar ilave etmişiz."Türkiye ekonomisini eski kırılgan yapıdan kurtardıklarını anlatan Erdoğan, şunları söyledi: "Yel esince bütün dalları kırılan o eski ekonominin yerinde şimdi güven ve istikrar temelinde yükselen bir ekonomi var. Hazine iç borçlanma vadesi biz göreve geldiğimizde ortalama 9 aydı. 9 aydan fazla borçlanamıyordu. 2007 yılında ise 33.5 aya tırmandık. Bu ne biliyor musunuz. Hazinenizin iç piyasadaki güvenilirliğidir. Bütün bu rakamlar ülkemizde taşların yerine oturduğunu ortaya koyuyor."Erdoğan, Türkiye`nin dünyanın 17., Avrupa`nın ise 6. büyük ekonomisine sahip olduğunu ifade ederek sözlerine şöyle devam etti: "İnşallah ülkemizin dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri haline getireceğiz. Cumhuriyetin 100. yıldönümü kutlamalarında hedef bu. Türkiye`ye inanmayanlar bu hedefimizi boş hayal ile karıştırıyor. Bu ülkemizin potansiyallerini gözüne alarak yapılmış bir gelecek planlamasıdır. Onlar `enflasyonu tek haneye çekeceğiz, paranın sonunda 6 sıfır atacağız, bütün köylere yol ve su götüreceğiz` dediğimizde de bizi hayal kurmakla itham ediyorlardı. Duble yollarda neredeyse 10 bin kilometreye yaklaşıyoruz. Altı sıfırı attık mı attık. Şimdi YTL gidiyor. Yılbaşından itibaren tekrar TL`ye geçiyoruz. Enflasyonda tek haneli rakamı yakaladık mı yakaladık. Son kriz sebebiyle bir dalgalanma var ama yine aslına dönecek endişeniz olmasın."Türkiye`nin geleceği için önemli iki kelimenin güven ve istikrar olduğuna işaret eden Erdoğan, şöyle konuştu: "Ne olur bu güveni gölgelemeyin zedelemeyin. Bu istikrara gölge düşürmeyin. `Bu güveni ve istikrarı zedelersek Ak Partiyi seçim sandıklarında mağlup ederiz` derseniz burada biz kaybetmeyiz ülke kaybeder. Biz ne diyoruz milletimiz yeter ki kazansın biz kaybetmeye hazırız diyoruz. Bunun için de ben ana muhalefete, yavru muhalefete bir çağrı yapıyorum. Diyorum ki Allah aşkına Türkiye`ye yapmamız gereken bir proje varsa bize tavsiye edin yapalım. Eğer onu yapmıyorsak bizi o zaman halka şikayet edin. O zaman halkım gereken tokadı Ak Parti`ye atar. Ama bugüne kadar siz bir tane bile `şu yanlışın doğrusu bu` dediniz mi. Var mı yok. Biz buna üzülüyoruz. Sadece iftira kampanyaları. İşte Genel Başkan Yardımcım Dengir bey ve benim şahsıma atılan iftiralar. Buyurun Dengir bey davet yaptı. `Gel TV`ye çıkalım başbaşa. Eğer sen bunu ispatlarsan ben siyasetten çekileceğim milletvekilliğinden çekileceğim. Ama sen ispatlayamazsan ben milletvekilliğinden çekilmeni istemiyorum dedi. Dengir beyin davetine cevap geldi mi henüz cevap yok. Çünkü CHP`nin karakteri bu. Gelemez. Bunlar sadece iftira at tutmazsa iz bırakır mantığı ile hareket eder. Biz iftira ile değil hizmetle meşgulüz farkımız bu."Kağıthane ilçesinde yapılan çalışmaları anlatan Başbakan Erdoğan, şunları söyledi: "Kağıthane Türkiye`nin gelişiminin, değişimin, çağ atlamanın en güzel örneklerinden biri. Ben buranın tarihçesini iyi bilirim. Eğitim, sağlık, adalet, emniyet, konut ve ulaşım alanlarında büyük adımlar attık. Kağıthane İlçemizin derslik sayısını dönemimizde yüzde 50 artırdık. Ulaşımda önemli adımlar attık."Kağıthane`nin adeta ulaşım sorununun kalmadığını belirten Erdoğan, şöyle konuştu: "Sadece Büyükşehir Belediyesi`nin 4.5 yılda ulaşım hizmetleri için kullandığı miktar 11.5 milyar YTL. Kağıthane`de şehir tiyatroları hizmete girdi mi. Adam çıkıyor haberi yok diyor ki `bunlar iktidara geldiğinden beri bir tane şehir tiyatrosu yapmadı` takip etmiyorsun ki. Bir yerde istiyoruz ki bu tiyatroyu yıkalım bunun yerine çok daha güzelini modernini yapalım. Hemen `istemezük` hemen isyan. Neden çünkü bazı şeyler ellerinden gidiyor diye korkuyorlar." Her şeyi Türkiye için yaptıklarını anlatan Erdoğan, şunları söyledi: "6 kapalı spor salonu ve 4 çim sahayı Kağıthane`de hizmete açtık. 50 yılda yapılan tüm parkların toplamı Kağıthane`de 49 tane. Biz 2004 -2008 yılları arasında 108 adet park, 3 adet mahalle konağı yaptık. Sokak ve caddelerimize 550 bin metrekare parke taşı döşendi. 20 ana caddemizde prestij cadde çalışması yapıldı. Sosyal ve kültürel değerleri de asla ihmal etmedik. Şehircilik altyapı kurmayı olduğu gibi kültürler mirasa sahip çıkmayı da kapsamaktadır. Roma, Bizans ve Osmanlı döneminde 141 parça eser arkeoloji müzeleri müdürlüğünün envanterine kaydedildi."Parti çatısındaki hayırseverlerin ve yerel yönetimlerin yetimlere, yoksullara ve kimsesizlere sürekli yardımda bulunmasını desteklediklerini ifade eden Başbakan, Anayasada yer alan sosyal devlet olma ilkesi gereği bu tür yardımlaşma faaliyetlerinin önemli olduğunu ifade etti. Seçim döneminde seçmene cumhuriyet altını dağıtılması ile ilgili iddialar ortaya atıldığını hatırlatan Başbakan Erdoğan, "Hadi Cumhuriyet altınını verdik. Bize oy verenleri hesap edersek 16 milyon 500 bin adet altın yapar. Bunların kaça tekabül ettiğini hesap edebiliyor musunuz. Bunlar ya hesap bilmiyor ya toplama çıkarma bilmiyor" diye konuştu.Büyükşehir belediyesinin çalışmalarından da bahseden Başbakan Erdoğan, sözlerine şöyle tamamladı: "Marmaray meselesi yıllarca konuşuldu. Yaptılar mı? Ne proje ne bir şey. Hamdolsun proje bitti ihalesi yapıldı. İnşallah 2010 - 2011 gibi boğazın altından raylı sistemi bitireceğiz. İnşallah bir de boğazın altından tüp geçireceğiz. 3. köprüyü inşallah başlatacağız. 3. köprü ile de ağır vasıtaların geçişini sağlayacağız. Ona bile muhalefet başladı. Bunlar aynı zihniyet değişen bir şey yok. Onlar birinci köprüye de hayır demişlerdi. Ama şimdi üzerinde gidip geliyorlar. 2. köprüye de karşı çıktılar onu da kullanıyorlar. Şimdi 3. köprüye de karşılar korkarım ki onu da kullanacaklar."