"Kızılay`da TEKEL işçileri direnmiyor, Başbakan direniyor"

ANKARA - Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Deniz Baykal, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç`a suikast iddiası ve darbe iddialarını reytinglerde birinci sırada yer alan Aşk-ı Memnu dizisine benzeterek, " Başbakan Yardımcısına suikast var dediler. Arkasından yeni bir heyecan daha. Sanki Aşk-ı Memnu dizisi. Her hafta birileri yeni bir senaryo yazıyor, birileri sahneye koyuyor millet de acaba bugün ne var diye bekliyor" dedi. Partisinin TBMM grup toplantısında konuşan Baykal, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Üstü kapalı olarak erken seçim istediğini belirten Baykal, iktidarları döneminde neler yapacağını anlattı. Eğitim, emekli maaşları, çalışma hayatı, ekonomi, yoksulluk ve yolsuzlukla mücadele ilişkin partisinin yapacağı çalışmalar hakkında bilgi veren Baykal, CHP döneminde 4-C uygulamasını kaldıracaklarını söyledi. Konuşmasında darbe iddialarına değinen Baykal, "Bir süreden beri Türkiye`de darbe konuşuluyor.Başbakanın ağzında darbe var. Genelkurmay Başkanı konuştu. Büyük bir rahatsızlık içinde özür dileyerek darbe kelimesini ağzına almak zorunda kaldığını söyledi. Darbe diye bir olay mı var? Türkiye askeri müdahaleyi en son 12 Eylül`de yaşadı. 30 yıldır Türkiye`de ne bir darbe bekleyişi ortaya çıktı nede bir darbe teşebbüsüyle karşı karşıya kaldı. 30 yıldır Türkiye darbeyi aşmış bir şekilde yoluna devam ediyor. Türkiye`de bir darbe yok ama darbe söylemi var. Bu söylem şuanda ülkede bir darbe hazırlığıolduğu için bunun için çalışıldığı için mi bu konu gündeme geliyor yoksa başka bir ihtiyaçla mı bu konu gündeme geliyor? Cevaplanması gereken bir soru budur. Bu sorunun doğru cevaplandırılması büyük önem taşıyor. Böyle bir şey gerçekte var mı? Bunun gerçekliğiyle ilgili bir belge henüz ortaya çıkmadı. Darbe yok ama darbe ticareti var" diye konuştu. `SENİN DERDİN REYTİNG Mİ HUKUK MU?` Darbe söyleminin artık saygınlığını yitirmiş siyasetçilerin bir yeni canlanma fırsatı arayışı içinde olmasından kaynaklandığını söyleyen Baykal, " Bu doğrultuda çok sistematik adımların atıldığını biliyoruz" dedi. Bu konuyu Başbakan Erdoğan`ın gündeme getirdiğini belirten Baykal konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bu konuyu hepimiz ne zaman ciddiye ye aldık? Genelkurmay Başkanlığında İrtica Eylem Planı hazırlandığına ilişkin somut iddiaları Başbakan ağzına alıp konuşmaya başlayınca. Başbakan böyle bir plan var deyince bunu meydan meydan konuştu. Sonrada dava açtı. Hepimiz dedik ki böyle bir şey varsa gereğini yapalım dedik. Böyle bir şey varsa Genelkurmay Başkanlığının bilgisi dahilinde mi? Varsa çok vahim, yoksa daha davahim dedik. Hemen araştırılsın dedik. Ortada bir belge dolaştı dediler ki fotokopi. Bu yetmez günün teknolojisi içinde bunlar önem taşımaz dediler. Onun üzerinde iş aksadı biz de merak ettik. 4,5 ay sonra biri mektup yazdı orjinal metin bende dedi. İmzasıda ıslak imza dedi. Bunu ben tanıklık yaparak ortaya koymaya hazırım. Beni çağırın anlatayım diye bir mektup yazdı. İstanbul`daki Ergenekon savcılığına gönderdi. Savcıya ulaştı. Önemli dedik. Adli Tıpa sevkedildi. Adli Tıptan böyle olması kuvvetlidir diyebir yazı çıktı.Bir bakıldı ki Adli Tıp daha bir hafta önce oluşmuş. Bu belgeyi altında imzası olduğu iddia edilen Albaya verdiler incele dediler. Ben bunu tutmam dedi. Eğer ben tutarsam parmak izim kalır üzerinde dedi. İnceleyin parmak izim var mı dedi incelemediler. Eldivenle tuttu. Noldu bu iş? Böyle bir şey var mı yok mu? Nerede o tanık? Ben biliyorum diyen o arkadaş nerede? CHP`yi de suçlamaya çalışıyordu nerede o? Artık Dursun Çiçek`le reyting yapmak yok. Senin derdin reyting mi hukuk mu? Burayı bitirtüket aydınlat. Varsa bir yanlışlık ortaya koy. Arkasından başka bir iddia ortaya atıldı. Yarbay komutanını öldürecek dediler. Koridorda birbirlerine selam veriyorlar. Ama Türkiye`nin bir yerinde bir dava gidiyor. Bu yarbay bu komutanı vuracak diye. Komutanın haberi yok. Birileri diyor ki senin haberin yok o seni vuracak. Böyle bir manzara. Adamı aldılar ikinci bir alınma durumu olunca çekti kendisini vurdu. Van`daki 100. Yüzüncü Yıl Üniversitesindeki intihar gibi bir olay. Bu insan ölümün kapısındayken çoknet bir şekilde maruz kaldığı haksızlığı tekrar ifade ediyor kızına diyor ki `İyi yetiş iyi oku benim başıma gelenlerin hesabını sor` diyor.Cenaze töreninde öldürülecek denilen komutan yarbayın eşini teselli ediyor. Ağlıyor. Arkasından bir olay daha." `DARBE İDDİALARINA AŞK-I MEMNU BENZETMESİ` Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç`a suikast iddiası ve darbe iddialarını reytinglerde birinci sırada yer alan Aşk-ı Memnu dizisine benzeten Baykal, şöyle konuştu: "Başbakan Yardımcısına suikast var dediler. Arkasından yeni bir heyecan daha. Sanki Aşk-ı Memnu dizisi. Her hafta millete bu defa nasıl bir senaryo sunalım. Daha heyecan verici bir olay çıkarın. Her hafta bir yeni bir senaryo birileri oturmuş yazıyor birileri sahneye koyuyor millet de acaba bugün ne var diye bekliyor. Başbakan Yardımcısınasuikast denildi. 8 Kişi gözaltına alındı. Mahkeme yok bir şey dedi bıraktı. Sivil mahkeme bıraktı. Ne oluyoruz? Bu tablo karşısında sormamız gerekmiyor mu? Bunun altında bir mesaj yok mu? Bunun bize hatırlattığı bir gerçek yok mu? Görmesini bilen görüyor.Bu 8 kişi nerede çalışıyor dendi. Kozmik odaya girdiler. İçinden patatesler çıktı. Kozmik oda tamamlandı resmi açıklamada yasalara aykırı hiç birşey bulunmamıştır. Bu açıkça gösteriyor ki ortada sistematik bilinçli olarak bir politika olarak Türkiye`ninönüne bazı konular taşınıyor ve bunun sonuncusu olarak yeni bir gerilim bekleyen yeni bir darbe planı iddiası atıldı. Fatih Cami bombalanacakmış. Bir Türk jeti bir Türk jetini düşürecekmiş. Yunanlılar yaptı denilecekmiş. Savaş çıkacakmış. Bu devletin resmi planıymış. Şu kişinin bu kişinin hatasından çıkan bir sorumsuzluk değil devletin silahlı kuvvetlerinin resmi planlarının içinde silahlı kuvvetleri itham eden bir plan konusu haline dönüşüyor. Artık falan albay filan yarbay olmaktan çıkıyor,tatbikathazırlıklarıyla 1. Ordusu`yla TSK oluyor. Bu plan 2003 Mart`ta yapılmış. 2010 yılındayız. 7 yılda kaç tane komutan gelmiş geçmiş. O plan duruyor. O plan bir kişinin planı değil. Devletin planı. Onca komutan gelmiş geçmiş. Kimse bir şey söylemiyor. Sonra biri bu kadar zaman sonra böyle bir plan vardı diye söylüyor." `İDDİANI GERÇEK GÖRÜYORSAN DERHAL GENELKURMAY BAŞKANINI GÖREVDEN ALMALISIN` Balyoz iddiaları ile ilgili Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ`un dünkü açıklamasını hatırlatan Baykal, "Genelkurmay Başkanının da sorduğu gibi bundan kim yararlanıyor? Yararlanma hesabı içinde kim bunu yapıyor? Bu büyük bir konudur. Şu kişi bu kişi olmaktan çıkmıştır. Devletin en temel noktalarından biri TSK`dır. Ulu, orta gerçekliği kanıtlanmamış bilgiler iddialar ile bu düzeyde suçlamanın hükümet düzeyinde suçlamanın mazur görülebilir bir tarafı yoktur. Böyle bir durum varsa yapması gereken işbu olayların dedikodu olmaktan çıkarıp gerçeği yakalamak için devlet olarak bu konudaki teşhisini netleştirmektir. Bizden önce Başbakan kafasında kendisine söylenen ithamı tartacak bir hükme ulaşacak. Bunu yaparkende kimseyi itham etmeyecek kırmayacak. Konuyu kendi kafasında netleştirecek. Bende bilmiyorum deyip ortaya atmak en büyük sorumsuzluktur. Böyle bir şeyi bir Başbakanın yapması kabul edilemez. Senin görevin Türkiye`ye, kurumlarına sahip çıkmaktır. İddianı gerçek görüyorsan derhal GenelkurmayBaşkanının görevden almalısın. Almayacağım dedikodusunu yaptırıp yıpratacağım. Bu devlet adamlığı mı bu başbakanlık mı?Başbakan çıkmış `Kim bilir daha neler çıkacak` diyor. Sen bilirsin. Sen bilirsin..." diye konuştu. Konuşmasında sivil dikta tartışmalarına da değinen Baykal, " Herkese ateş püskürüyor sonra da benim açılışımı 5 televizyon verdi. Yolu yapmış sizi izliyorum diyor. Benim konuşmalarımı vermiyorsunuz diyor. Senin ortaya koyduğun tablo manzara bu. Şimdi geldiğimiz noktada Başbakan üzerindeki bu vesayet iddiasını siyasi hegemonya kurma iddiasını kaldırmak için çıkmış diyor ki dikta bizimle son buldu ve CHP diktayı gerçekleştiren partidir diyor. Bunların tabi hangi ihtiyaçlardan kaynaklandığını biliyoruz.Dikta bizimle son buldu diyor. 2002`ye kadar dikta varmış geldiklerinde sona erdirmişler. Ecevit`in diktası mıydı? Türkye`deki hangi diktayı konuşuyor. CHP dikta dönemini gerçekleştiren partidir diyor. Neyi söylüyor kimi söylüyor kim o CHP. Türkiye`de askeri sivil diktasını kurdunuz dediğiniz kişi kim? Türkiye böyle ağzında gümüş kaşıkla doğmuş asilzade çocukları gibi kucaklanarak ortaya çıkmış bir ülke değildir. Türkiye varlığını her türlü tehdite düşmana karşı büyük bir milli mücadeleyle şerefiyle şanıylakanıyla kazanmış olan bir millettir. Türkiye Cumhuriyeti savaş meydanlarında kurulmuştur. Askeri harekatların içinde kurulmuştur. Türkiye`yi yönetmek isteyenler buna heves ettiği için değil. Bu mücadele gerekli olduğundan. Bizim arzumuz değil. Biz işgal edilmiş bir ülke bulduk. Bu devleti kuranlar bu mücadeleyi yaparken Erdoğan`ın zihniyetinde olanlar o işgale destek veriyorlardı. Türkiye bu güç koşullarda kuruldu" dedi. lKonuşmasında TEKEL işçilerinin sorununa da değinen Baykal, "Kızılay`da TEKEL işçileri direnmiyor, Başbakan direniyor" dedi.



Güncel 25.10.2016 05:47:01 0

İlginizi Çekebilir

1

TÜBİTAK Araştırma Projeleri Adana Bölge Yarışması Sergisi açıldı

2

Çocuklar Akkuyu NGS'yi gezerek, nükleer enerji hakkında bilgilendirildi

3

Antalya'da denizde mahsur kalan genç, insansız cankurtaran ile kurtarıldı

4

Antalya'da "Yapay Zeka ve Oyun Teknolojileri Programı" düzenlendi

5

Yeni Renault Captur'un dünya lansmanı gerçekleştirildi

6

Türk Telekom'dan çevreci veri merkezi çözümleri

7

Arçelik Genel Müdürü Can Dinçer: "Antalya ve çevresi, yenilenebilir enerji dönüşümünde öne çıkacak"

8

Hava savunma sistemleri 2024'te vatanı uçtan uca koruyacak

9

Adanalı öğrenciler otonom su altı aracı "ALESTA" ile Singapur'da yarışacak

10

e-ATA, Türkiye'de ilk kez Gaziantep'te test edildi