Başbakan Yardımcısı Arınç Yine Kürtçe Konuştu

Başbakan Yardımcısı Arınç Yine Kürtçe Konuştu

ESKİŞEHİR - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, bir kez daha Kürtçe konuştuğu Eskişehir`de, "Sivrisinekler sizi rahatsız ediyorsa, elinize küçük bir peçete alıp `pat küt` birkaç tanesini öldürmek çare değil. Eskiden Zeki Müren için derlerdi, `kahrol düşmanım` dermiş. `Kahrol düşmanım` demekle terörle mücadele mümkün değil" dedi. Eskişehir Girişimci Sanayiciler ve İşadamları Derneği`nin (EGSİAD) Anemon Otel`de düzenlediği konferansta konuşan Bakan Arınç, Türkiye`nin bugün demokratik açılımı çok konuştuğunu ifade ederek, "Bir ucundan Kürt meselesi deniliyor. Bir ucundan ki, doğru olan söylem demokratik açılımdır. Özgürlüklerin genişlemesi, demokratikleşmenin daha da gündeme gelmesidir, güncellenmesidir" diye konuştu. Bülent Arınç, bölgedeki ekonominin geri kalmasının terörün de gıdası haline geldiğini dile getirerek, şunları söyledi: "Ülkemiz, en az 25 yıldır terörle mücadele ediyor. 25 yılda toplayın, çarpın en az 300 milyar dolar zararımız var. Kaybettiğimiz canlar da zaten 300 milyar doları karşılamaz. Çünkü, birisinin hayatı bile bizim için çok önemli. 30-40 bin civarında şehidimiz, ölümüz, yaralımız var. Mesele, sadece terör sorunu değil. Birtakım siyasiler, bunu kolay yoldan çözmek için `bu bir terör sorunudur,onun elinde tüfek varsa senin elinde top olur. Sen bunun hakkından gelirsin` diyorlar. Halbuki şöyle düşünmek lazım. Hepimiz Allah saklasın bir rahatsızlık geçirebiliriz. Hastalığın neden meydana geldiğini teşhis etmek tedavisi için o kadar elzemdir. Siz, her karnı ağrıyan adama hap verirseniz ve bu hap iyileştirecek derseniz, maalesef başka bir rahatsızlığın da sebebi olabilirsiniz. Teşhis çok önemlidir. Nasıl halsizliklerde kanser gibi ölümcül bir hastalığın belirtisi olan birşeyle karşı karşıyaysanız,ilk gideceğiniz bir doktor, hastane ve orada muayene ile tetkiklerin yapılmasıdır. Terör de bir hastalık ve bir sonuçtur. Terör, sadece bir olayın sebebi değildir. Terör, pek çok olayın sonucudur. Dolayısıyla sonuç ateşli bir hastalıksa, terör de aynen onun gibi bir ateşli hastalık ve sonuçtur. Bu teröre yol açan sebepleri bulabilirseniz, o sebeplerle mücadele etmeniz ve onları yok etmeniz gerekir. Sivrisinekler sizi rahatsız ediyorsa, elinize küçük bir peçete alıp da `pat küt` birkaç tanesini öldürmek çare değil. Çünkü, sizin bir kaç tane öldürdüğünüz yerden eğer yakında bir bataklık varsa, her saat birkaç yüz tane ürüyor demektir. En akıllıca yapılacak iş, oradaki bataklığı kurutabilmektir. Hele hele `kahrolsun sinekler` demekle sivrisineklerle mücadele hiç mümkün değil. Eskiden Zeki Müren için derlerdi, `kahrol düşmanım` dermiş. `Kahrol düşmanım` demek ile terörle mücadele mümkün değil. Bataklığı kurutmanız lazım. O bataklığı kurutmak için de tedbirler alacaksınız. Teröre yol açan belki 10 sebep var. Bu sebepleri siz Türkiye`de demokrasi içerisinde çözemezsiniz, "DAHA AÇIK KONUŞTURMAYIN" "Sadece `terörist var, dağa çıkmış, elinde silah mücadele ediyor` der ve arkasını aramazsanız, sebepler noktasında bir çalışma yapmazsanız, o zaman o dağa çıkmalar devam edecektir" diyen Bakan Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü: "Eline silah alan gözü dönmüş insanlarda hem ülkesinde ne var ne yoksa yıkacak, hem de önüne gelenin hayatına son verecektir. Bu sebepler; ekonomik, geri kalmışlık, eğitimsizlik, kendilerini başka kimlikle tanımlamak isteyenlere bu fırsatın verilmemesi, kültürel hakların verilmemesi, kabul edilmemek, oradaki feodal düzen ya da haksızlık, zulümler, devlet görevlilerin çok aşırı, sert davranmaları olabilir. Daha açık konuşturmayın beni. Bunları siz de biliyorsunuz. 10 tane sebep sayarsınız, sonuç dağa çıkmaktır, eşkiya olmaktır. Siz bunlarla mücadele edip de dağa çıkmayı engelleyebilirseniz, hele hele dağdan inişleri kolaylaştırır, halkın içerisinde özgürce yaşama imkanını bu aldatılmış insanlara verirseniz, Türkiye`de huzuru sağlamak, herkesin bin yıldan beri olduğu gibi birbirini kucaklaması mümkün olabilir. Biz, buna ihtiyaç olduğuna inanıyoruz." "KÜRTÇE KONUŞTUM, GÜRÜLTÜ KOPARDILAR" Bülent Arınç, gecen günlerde Manisa`da söylediği ve Türkçe karşılığı "Allah razı olsun" olan Kürtçe "Xwede şi te razi be" sözünü tekrarlayarak, "Geçen Manisa`da söyledim, gürültü kopardılar. Halbuki herkesin her gün yaptığı bir şey. `Xwede şi te razi be` dese bir adam, ne diye sağa sola bakacağımıza, `ya Allah razı olsun diyor bu adam, onu da bilmiş olalım` diyeceğiz. Türkiye`de insanlar bunu zaten konuşuyor. En az 8-10 milyon insan evinde konuşuyor" ifadelerini kullandı. Demokratik açılıma karşı çıkanların sebeplerini söylemeleri halinde buna saygı duyacaklarını vurgulayan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Çünkü, belki de biz yanlış yapıyoruz. Ama `söyletmeyin vurun` mantığıyla `vay vatan hainleri, vay bölücüler, vay suikast yapıcılar` diye sadece bunu konuşan insanlara hayali bir takım suçlamalarla karşı çıkılarsa, bu Türkiye`ye yapılacak çok büyük bir eziyettir. Herkes fikrini söylemeli, doğru bildiğini ortaya koymalı ki, biz onların tecrübelerinden istifade edelim. Ülkeyi yöneten hükümet de yanlış bir şey yapmasın. Hükümetin istediği budur. `Ay ben seni kabul etmmnuç ateşli bir hastalıksaem, seninle bir kelime bile konuşmam, seni kapıdan kovarım`, bu anlayış içinde bir şeyin Türkiye`de hiç kimseye yakışmadığını, özellikle siyaset dilinin böyle olmadığını söylemek lazım. İyi niyetle yola çıktık. Türkiye`nin bu sorununu çözersek, Allah`ın izniyle çözeceğimize de inanıyorum, Türkiye hem içerde hem dışarda uçar arkadaşlar. Şehitlerin arkası gelebilir.Çünkü, terör 25 seneden beri devam ediyor. Tek çaremiz var, `Türkiye`nin böyle bir sorunu yoktur` diyenlerle hiçbir şey konuşamazsınız. `Türkiye`nin sadece terör sorunu var, bu da bombayla, silahla önlenir` diyenlerle konuşacak fazla bir şey kalmadı. Çünkü Türkiye, 25 senedir 10 hükümet, 12 Genelkurmay Başkanı, 15 Kara Kuvvetleri Komutanı gördü, 84`te nasıl başladıysa, bugün çok şükür 6-7 aydan beri çatışmasızlık süreci var, ama bugün de aynı şekilde devam ediyor diyebilirsiniz. O zaman tek bir şey var. Türkiye`nin bu sorununu çözmeliyiz. Bu sorun var, bunun yolu da var. Terör, Türkiye`de bir sektör haline geldi. Bu sektörden kaynaklanan rant peşinde koşan iç ve dış çevreler var. Türkiye, huzur ve barış, ülkenin esenliğe çıkmasını istiyor. Bunu yapacak olan biz oluruz, bizden sonrakiler olur, bilemem. Ama bu bir cesaret işidir. Bütün riskleri göze alarak bu iktidar, `ben bu işi çözmeye varım, neye mal olursa olsun, halkımın bu isteğini yerine getiriyorum` diyorsa, buna saygı duymak ve buna yardımcı olmak düşer" şeklinde konuştu.



Güncel 25.10.2016 05:48:04 0

İlginizi Çekebilir

1

Depremde 146 kişinin öldüğü Hamidiye Sitesi'ne ilişkin davanın görülmesine başlandı

2

Adana'da kızını rahatsız ettiği iddiasıyla bir genci öldüren baba tutuklandı

3

Antalya'da eski eşini ve arkadaşını bıçakla yaralayan kişi tutuklandı

4

Hatay'da tarihi binada çıkan yangının nedeni araştırılıyor

5

TÜBİTAK Araştırma Projeleri Adana Bölge Yarışması Sergisi açıldı

6

Çocuklar Akkuyu NGS'yi gezerek, nükleer enerji hakkında bilgilendirildi

7

Antalya'da denizde mahsur kalan genç, insansız cankurtaran ile kurtarıldı

8

Antalya'da "Yapay Zeka ve Oyun Teknolojileri Programı" düzenlendi

9

Yeni Renault Captur'un dünya lansmanı gerçekleştirildi

10

Türk Telekom'dan çevreci veri merkezi çözümleri