Her yeni yılda değişmez konularımız vardı. Birincisi ilk Milliyetçi-Ülkücü şehit (04.Ocak. 1968) Osmaniye?li Ruhi Kılıçkıran?dan bahsederdik. Belki de bugün Osmaniye?deki yüksek Milli Şuurun özünde bu vahim olay vardır. Böyle demekle elbette diğer şehirlerimizde Milli Bilincin zayıf olduğunu demek istemiyoruz. Öyle saçma bir şeyi söylemeyi kendimize yakıştıramayız. Bize yakışmaz.
Saçma sözleri zaten genel basından ibretle izliyoruz. Bir gün birisi çıkıyor ?Hamile kadınlar sokağa çıkmasınlar? diyor. Bir başka gün ?Çalışan kadınların fuhşa zemin hazırladığından? bahsediyor. Şu işe bakın ki bunu diyen zatın kızı da özel bir şirkette çalışıyormuş!
En son bir başkası çıkmış ?Erkekler kadın spikerleri izlemesinler? demiş. Bugünlerde ise yaygın basından öğrendiğimize göre ? 7 yaşında bir kız çocuğunun 25 yaşında bir erkekle evlenebileceğini? söylemiş. Hatta tersini de söylemiş. Yani ?7 yaşındaki bir erkek çocuk 25 yaşında bir kadınla evlenebilir? demiş!
Şimdi biz saçma sözler derken bir milletvekilinin televizyon programında sunucuya ? Yoksa sen Allah?ın ayetine karşı mı geliyorsun??anlamındaki sözü kafamıza takıldı. Kendi dayısının oğlu da bir şekilde devlet kadrosunda iş bulan(!) milletvekiline bir televizyon kanalında sunucu soruyor. Milletvekilinden cevap geliyor. Cuma Hutbelerinde okunan ??akrabaya yardım edin?? ayetinden bahsediyor. Sunucu ?yani?? derken Milletvekili gayet rahat bir şekilde sunucuyu Allah?ın ayetine karşı gelmekle itham ediyor! Şimdi birisi de çıkıp bize ?yoksa sen?? diye başlayan ithamda bulunmasın!
Yukarıda Milli Bilinçten bahsetmiştik. Manevi Bilincimiz de yüksek midir? Tabii ki, dediğinizi duyar gibi oluyoruz! İyi de yukarıdaki sözler hep kendisini dindar diye tanımlayanlardan çıkıyor! Son zamanlarda bir ?İndirilmiş? bir de ?Uydurulmuş? din var gibi sözler duyuyoruz.
Allah?ım ne günlere kaldık! Geçen bir emekli öğretmen şöyle diyordu;?Hocam, maalesef Milli ve Manevi değerlerimiz son yıllarda erozyona uğramış görünüyor. Hatta var olan Devlet ağırlığında bile azalma görülüyor.?
Bizler için önemli olan vatandaşların gerçek gündemi takip etmesidir. Zaten gidişatı takip edenler bizim emekli öğretmen arkadaşlar gibi olaylara kendi teşhislerini hemen koymaktadırlar. Mesela 2014 ile ilgili verilen genel kanaat notu zayıf. Dini referans aldığını söyleyenler israf konusunda, hatta sadece israf da değil yolsuzluk,yoksulluk ve yasaklar konularında da iyi sınav vermediler. Bir de hoş bir söylem duyuyoruz. Kuşlar kanadını çırpsa, ?Aha bakın, Darbe? diyorlar. Bizler de yiyoruz!
Şimdi yazıyı uzatsak bu sefer de bizim gazeteye sıkıntı olabilir! Nede olsa 10 Ocak Çalışan gazeteciler günü kutlandı. Zamanlama hakikaten manidar! Bugünlerde özgür basın ve çalışan gazeteciler günü kutlaması sizlere de ilginç gelmedi mi? Oto sansüre pardon kontrole bakın! Kontrolden dolayı uygun başka bir kelime yerine ?ilginç? ifadesini kullandık! Takmayın kafanıza. İleri Demokrasilerde olur böyle şeyler. Olmasın istiyorsak 2015 yılını iyi değerlendirelim. Nasıl mı? 2015 Haziran Genel Seçimleri, iyi bir fırsat!
İlk satırda birinci konudan bahsettik. Daha ikinciye geçemedik. Genelde ikinci konumuz da 7 Ocak tarihi olurdu. Ne olmuş ki 7 Ocak tarihinde? Bizim Osmaniye?nin kurtuluşu! Öğrenci ve Osmaniye (Atatürk) Lisesinde öğretmen iken bayram törenlerine katılırdık. Sadece basit bir seremoniden çok milli bilincin pekiştirildiği bir eğitim seansı gibiydi. Emperyalizme karşı milli refleksin kazandığı zafer her zaman kutlanmaya değerdi.
7 Ocak(1946) tarihi aynı zamanda katı tek parti yönetimine karşı başlayan bir hareketin yani dedemizin Demokrat Partisi (DP)?nin kuruluş yıl dönümüdür. İlk seçimlerde pek başarılı olamamıştı. Ama kuruluşundan 4 yıl sonra yapılan seçimlerde başarılı oldu. Özetle DP ?Yeter, Söz Milletindir? diyerek otoriter tek parti idaresini seçimlerde halkın desteği ile değiştirmişti. Yani normal demokrasiye geçilmişti. Son dileğimiz. 2015 yılı da İleri (!) Demokrasiden 1950 deki gibi normal demokrasiye geçiş yılı olsun.