Tarih: 25.10.2016 06:01

Asker Kaçağı İsmet Paşa

Facebook Twitter Linked-in

Bir İngiliz hocamız "Asya kültürü ile Avrupa kültürü arasındaki en büyük farklardan birisi bana göre septisizm (şüphecilik) dir. Asya kültüründe, otorite sayılan kişi ne derse diğer insanlar, genelde, sorgulamadan deneni doğru kabul ediyor. Avrupa kültüründe ise sorgulama, şüphecilik vardır." demişti. Tabiî ki o hocanın dediği şüphecilik `hastalık` anlamındaki şüphecilik (paranoya) değil, aksine bilim adamı olmanın birinci şartı olan şüphecilik (septisizm)dir. Acaba mı? Olabilir mi? Gibi sorularla her şeyi sorgulayabilmek ve doğru olup olmadığını araştırmaktır burada kastedilen. Bunu örneklendirecek olursak, diyelim ki birisi, "gece tırnak kesmek günahtır." dese dinleyenler şimdiye kadar hep günah işlemişiz derler. Genelde kimse çıkıp da kitapta nerde yazıyor, neye dayanarak böyle diyorsun diye sormadığı gibi araştırmaz bile. Okulda öğretmen, evde aile büyükleri, ülkede devlet büyükleri, yazarlar, çizerler, aydınlar ne derse doğrudur. Sanki kelime dağarcığımızda niçin, neden, acaba gibi kelimeler yok gibi davranırız. Mesela hiç düşündünüz mü "Fas`tan Endonezya`ya kadar niçin halkının çoğunluğu Müslüman olan ülkeler gelişmemiş ülkelerdir?" "Neden Türk halkı Her Pazar öğle kuşağında TRT 1 kanalında Amerikan Kovboy filmlerini yıllardır izlemek zorundadır?" "Bizim büyük adamlarımız Arabıyla, Kür-düyle, Çerkez`iyle, Lazıyla? pardon (!) bir de Türküyle biz bir mozaiğiz derken acaba neden Amerika`nın büyük adamları İspanyol`u, İtalyan`ı, İrlandalısıyla, Fransız`ıyla? Amerika bir mozaiktir demez de Amerikan milleti der." " Bizim zenginler kulübü anadilde eğitim verilmelidir derken, niçin Hollanda`da Türkçe okullarda yasaklanmakta, Norveç`te Türkçe yayın yapan yayın organları kapatılmakta, Amerika`daki en büyük azınlık olan İspanyol asıllıların İspan-yolca eğitim almaları yasak." "Bizim aydınlarımız, yazarlarımız ülkemizin akyuvarlarından (vücudu mikroplardan koruyan kandaki akışkan hücreler) olan 301. maddenin değiştirilmesi (böylece rahatça Türklüğe hakaret edebilecekleri) için uğraşırken, hemen hemen aynı kanun maddesine sahip olan İtalya`da veya başka bir Avrupa ülkesinde aydınlar kendi ülkelerine hakaret etme özgürlüğü istemezler." Eminim burada sıraladığım sorulardan daha fazlasını sizler düşünüp sorguluyor, arkadaş gruplarında tartışıyorsunuzdur. Ancak yine de bizler babalarımız, dedelerimizden daha farklı bir durumda mıyız onu kıyaslamak açısından bir hikaye anlatacağım. "1950li yıllarda fazla hizmeti olmadığı halde iki dönemdir seçilen milletvekiline bunu nasıl başardığı sorulur. O da çok kolay, düzenleyeceğimiz mitinge katılırsanız nasıl seçildiğimi görürsünüz der. Miting günü kürsüye çıkar `Ey vatandaş, bu asker kaçağı İsmet İnönü Paşa var ya, ondan hesap soracağım`,diye sözlerine başlarken halk konuşmacıyı coşkuyla alkışlar, `hesap sor` diye tempo tutar. Daha sonra o milletvekili der ki bakın halka Atatürk`ün silah arkadaşı İsmet İnönü için `paşa asker kaçağıdır` dediğimde, halk nasıl alkışladı, gördünüz. Ben böyle halk olduğu sürece her dönem seçilirim der." Günümüzde de bizler aynı durumda mıyız, yoksa her şeyi araştıran, sorgulayan bir anlayışla birliğimize, dirliğimize ve geleceğimize sahip çıkıyor muyuz takdirlerinize bırakıyorum. Not:İlk olarak 29 Ocak 2007 tarihinde yayınlanmıştır. (22 Temmuz 2007 Seçimini Yorumlamama sizce gerek var mı? F Şanal)




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —