Tarih: 25.10.2016 05:54

Ben Polonya?dayken?

Facebook Twitter Linked-in

Bu köşenin müdavimleri bilirler, edebiyatçı gibi yazma iddiasında bulunmadan yazmaya çalışırım. İngilizceci olarak elimden geldiği kadarıyla mesajlarımı aktarmaya gayret ediyorum. Bunları yaparken de zaman zaman kendimle dalga da geçerim. Mesela ?Ben Polonya?dayken?? diye başlarım. İki ayrı Üniversitenin ELT (English Language Teaching) bölümünü görme fırsatı bulduğum bir haftalık geziden çok ders çıkardım.Hele bizimle birlikte 15 ülkeden gelen Dil Bilimcilerin sunumlarını imkân ölçüsünde izledim. Benzerlik ve farklılık arz eden sunumlara notumu düştüm. Kendi bölümümüzde yüksek lisans düzeyde tez konusu olarak verdiğimiz ?Dil Öğrenme Kaygısı? başlıklı bir sunumu dikkatle dinledim. arada mütevazı olmanın da anlamı yok. Çukurova Üniversitesinden bir hocayla yaptığımız sunum da diğer katılımcıların ilgisini çekti. Laf aramızda bizler diğer ülkelerin dil bilimcilerinden geri değiliz. Hatta çoğundan ilerdeyiz. Nereden girdim yukarıdaki notları yazmaya? Hâlbuki benim niyetim, Konya Hava Alanından çıktık yola diye başlamaktı! Gerçi diğer hoca Adana Hava Alanından yol çıkmıştı! THY gerçekten hizmette standardı çok yükseltmiş.İstanbul Atatürk Hava Alanında arkadaşla buluştuk. Alman Hava Yolları ile Frankfurt?a oradan da Polonya?nın Katowice / Katoviçe / şehrine gidecektik. Kendimizi övüyor gibi olmasın ama bu yabancı hava yollarının bizim THY seviyesine gelebilmeleri için çok çalışmaları lazım.Bu düşünceyi kuru bir milliyetçilik anlayışı ile dile getirmiyorum. Hizmet, güler yüz, kalite ne derseniz deyin THY da birinci sınıf. Frankfurt hava alanında açıklama yapılmaksızın bir saat bekletildik. Hem de uçağa götürülmek üzere bindirildiğimiz otobüste!Arkadaşla çok güldük. Kendi kendimize dedik ki ?Almanya?ya gelen İlk Nesil Türkler Almanları bizim o yıllardaki halimize benzetmişler. Kendileri de çocuklarına ve Türkiye?ye Almanların çalışma disiplinini getirmişler.?Neyse bizi küçük bir uçağa bindirdiler. Bir saat sonra Katowice hava alanına indik. Hava alanında ev sahibi üniversitenin bir hocası bizi karşıladı. Hava buz gibiydi. Doğru otele yöneldik.Otele giderken tabi ki konuşuyoruz. Ben ilk defa gittiğim için orayı tanımak amaçlı genel sorular soruyorum. Aslında gitmeden önce Polonya ile ilgili internette tarama yapmıştım. Bizim atalar (Osmanlılar) Polonya?ya ?Lehistan? derlermiş. Dilleri Lehçe! Dinleri Hıristiyan ve katı Katoliklermiş!Otelin bulunduğu sokağa dönerken, köşede büyük bir kilise var. Hoca bize kiliseyi anlattı. Sabah ilk iş olarak Kiliseyi tanıtmak istediğini söyledi. Katolikler oraya gelip hacı(!) olurlarmış.Neyse bizde nezaketen olur dedik! Hemen kalbiniz bozulmasın. Hacı (!) olmak için değil, sadece Polonyalı hocaya ayıp olmasın diye ziyareti kabul ettik.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —