Ulusal basında ?Askeri Liselere başvurular başladı. Başvurma Süresi: 20 Şubat - 16 Mart 2012 Sınav Tarihi ve Saati: 29 Nisan 2012,09.30? haberini okuyunca heyecanlandım. Birden çoktandır aklımda olan bir konuyu, Askeri Liseleri yazmaya çalışayım dedim. Önce tereddüt ettim. Öyle ya hepsi hepsi 1983 yazında dört aylık kısa dönem askerlik yapmış birisi askeri liselerle ilgili ne yazabilir? İnternette bir araştırma yapayım topladığım bilgileri yazayım istedim. Bu fikri de çok yavan buldum. Neden? Çünkü isteyen herkes Kara Kuvvetlerine bağlı İzmir Maltepe ve İstanbul Kuleli askeri liselerine ait bilgilere ulaşabilir. Aynı kanaat Deniz Kuvvetlerine bağlı Deniz Lisesi ve Hava Kuvvetlerine bağlı Bursa Işıklar Lisesi içinde geçerlidir. O zaman askeri liselerle ilgili yazacak bir şey yok. Yazıyı burada noktalayalım mı? Tabii ki hayır! Yazmaya devam. Harp Okullarının ana kaynağı olan Askeri Liselerimize çocuklarımızı, torunlarımızı gönderelim. Niçin mi? Kendimizi Ordu-Millet diye tanımlarken ?niçin?? sorusunu sormak abes olmaz mı? Geleceğimizin teminatı Güçlü Milli Ordumuz değil midir? Geçen yıllarda duyduğumuz ?Güçlü Ordu, Güçlü Türkiye? sözü kulağa çok hoş gelmektedir. Dahası Güçlü Ordu, Güçlü Türkiye ile doğru orantılı görülmektedir. Son yıllarda Türk Askerini yani Ordumuzu yıpratmaya yönelik faaliyetlere sizlerde şahit olmaktasınızdır. Aslında şimdi tam sırası Prof.Dr.Ümit Özdağ?dan alıntı yapmak! Ama yapmayacağım. Çünkü o ?Yalan Yolu dizisi? gibi Türk Askerini yıpratmaya çalışanlara çok ağır ifadeler kullanıyordu! Kim ne yaparsa yapsın Türk Milletinin bir ferdi olarak vatandaşlık görevimizi yerine getirmeliyiz. Nedir görevlerimiz? İsterseniz bir siyasimizin ?Milli Amentümüz? dediği Atatürk?ün Gençliğe hitabesini okumaktan başlayalım. Sonra torunlarımızı düşünelim. Onlara nasıl bir Ülke bırakmak istersiniz? Dahası nasıl bir Türkiye? Zaten nasıl bir Türkiye sorusunu soruyorsak, aklı ve pozitif ilimleri gerçek yol gösterici olarak alıyoruz demektir. Hani bildiğiniz ?Hayatta en hakiki mürşit ilimdir? sözünün anlamı da bu değil midir? Milli duygular verilerek yetiştirilen Türk Subayları her zaman gurur kaynağımız olmuşlardır. Tarihte de, günümüzde de, gelecekte de Türk Milletinin bağrından çıkmış Türk Silahlı Kuvvetleri Ülkemizi, Milletimizi kurtarmayı bilmiştir, bilir ve bilecektir. Türk Destanlarının kahramanları kimlerdir? Elbette Askerlerimizdir. Örnek mi istersiniz? Yakın tarihimizde 1974 yılındaki Kıbrıs Barış harekâtı! Türk Milleti tarihte de günümüzde de Ordusuna verdiği önemin gereği olarak en büyük yatırımları savunmaya ve savunmanın ihtiyaç duyduğu insan gücüne yapmıştır. Bunun sonucu olarak Türk Ordusu bu milletin sadece çelik karışımlı Çimentosu değil aynı zamanda Milli refleksi de olmuştur. Sadece Milli konularda, Vatan Savunmasında değil her konuda Askeriye iyi adam yetiştirmektedir. Buna en güzel örnek 06 Aralık 2011 tarihli Yeni Şafak gazetesindeki haberdir diye düşünüyorum. Haber başlığı ?GATA, bilimsel yayınlarda Türkiye`de ilk sırada.? (https://yenisafak.com.tr/Saglik/?t=06.12.2011&i=354635) Gazete haberinde Hacettepe Üniversitesinin Tıp dâhil bütün Fakültelerinin Türkiye?de ve Dünya?da yaptıkları bilimsel yayınlardan daha fazlasını sadece Tıp dalında hizmet veren Gülhane Askeri Tıp Akademisi yapmış! Büyük Türkiye sevdalılarının çocuklarının geleceğini Askeri Liselerde görmeleri olağan bir davranıştır. Zaten Türk Milletinin geleceği de gençlere emanet değil midir? Gençler Peygamber Ocağında Millete, Türk Milletinin İstikbali de gençlere emanettir. Öyleyse, başlığı yeniden okuyalım!