BURSA - Bursa`nın İnegöl ilçesinde faaliyette bulunan Starwood Orman Ürünleri firmasının sahibi hayırsever sanayici Mehmet Yıldız, eşi adına yaptırdığı "Hacı Sevim Yıldız Eğitim Kampusu" inşaatını, yetkililerin alt yapı sözünü yerine getirmemeleri üzerine durdurdu.İnegöl-Bursa kara yolu Akhisar Mahallesi girişinde kampus ile ilgili bilgilerin yer aldığı tabelanın altına "İnşaat çalışmaları tarafımızdan durdurulmuştur" yazısı yazdıran Mehmet Yıldız, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik`e, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik`e, AK Parti Bursa Milletvekilleri Sedat Kızılcıklı ve Hayrettin Çakmak`a, Kaymakam Durmuş Gençer`e, Belediye Başkanı Alinur Aktaş`a, Bursa İl Milli Eğitim Müdür Vekili Ali Türken ve İlçe Milli Eğitim Müdürü Mehmet Baştürk`e yazdığı mektupta, "Mehmet Yıldız`ın arzusu, yıl başından evvel, mümkünse istenilen yerde, düşünülen yerde bir araya gelip beni 5 dakika dinlemenizdir. Çünkü benim inandıklarım yerine gelmiyorsa, bu projeye devam etme ihtimalim yok. Ne kanunsuz iş istedim, ne hakkım olmayanı istedim, tek istediğim eşitlik. Eğer eşitlik kuralları olsa idi, neticede ben de rahatsız olmayacaktım, sözümden vazgeçmeyecektim. Ben yine sözümdeyim, ama eşitlik kuralları ülkemde tatbik olmaya başladıktan sonra. Bir çoğunuzun tanıdığı gibi çok akıllı insan değilim veya benim tabirimle deliyim, her deli gibi benim de kaprislerim vardır. Beğenmediğim işi yapmam dedim. Ama ilgilenen olmadı. Ben binaları söz verdiğim tarihten önce bitireceğim, ama bölgede alt yapı çalışması yok. 31 Aralık 2007 tarihine kadar süre tanımıştım, hareket olmayınca inşaat çalışmalarını durdurdum" dedi.Mehmet Yıldız, "Bu ün Türkiye`de mobilya üretiminde kullanılan sunta cinsindeki malzemenin yüzde 50`lik bölümünü ben üretiyorum. Gemlik`te 500 milyon dolarlık bir yatırımla yeni bir tesis kurmak için 500 dönüm arazi satın aldım. 60 milyon dolar harcadım. Birileri benim önümü kesmek, bu tesisi kurdurmamak için harekete geçti. Bir günde yasa değiştirdiler. Ben bütün işlemlerimi faturalı yaptığım için karşımda tutunamadılar. Ben devletten kredi istemedim, kanunsuz hiçbir şey istemedim ve yapmadım. Ama bugün bakıyorum, benim karşımdakiler korunuyor. Türkiye`nin mobilya üretiminde kullandığı malzemenin yüzde 50`sini üreten ben, devletten tahsis odun alamıyorum. On misli küçük işletmelere benden kat kat fazla tahsis odun veriliyor. Bana gelince yok deniliyor. Orman Bakanı ile görüştüm, hakkımı istedim. Konuyu inceleteceğim dedi, ama ardından yapılan toplantıya Türkiye`deki sunta üreticilerini çağırdılar, beni çağırmadılar. Hakkım olanları başkasına verip beni satıyorlar. Haziran ayından bu yana piyasadan yüksek fiyatlardan odun alıyorum. Bu da benim maliyetlerimi etkiliyor. Eğer Coni olsaydım istediğim olurdu. Hakkımı vermeyenler utansın. Bana, `sen burayı kapat, biz de köpeksiz köyde değneksiz kalalım` diyorlar. Bütün haksızlıklar Orman Bakanlığı`ndan kaynaklanıyor. 2006- 2007 yıllarında kime ne kadar odun tahsisi yapıldı diye doküman istedim, vermediler. Devletin şeffaf olması lazım. Şeffaflık olmadığı için Hacı Sevim Yıldız Eğitim Kampusu`nun inşaat çalışmalarını durdurdum. Eşitlik istiyorum, başka bir şey istemiyorum." diye konuştu.