KAYSERİ - CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu`nun Kayseri`deki yolsuzluk iddialarına ilişkin "Kayseri Barosu susuyorsa, olaya ortak demektir. Orada hukukçular var ise adam gibi dosyalara baksınlar" şeklindeki açıklamasına Kayseri Baro Başkanı Avukat Murat Şirvanlı, "Kayseri Barosu olarak ne kimsenin kefili, ne kimsenin karşıtı ne de yandaşıyız. Biz baroyuz. Siyaset ve siyasetçiler üstü görevleri kanunla belirlenmiş bir kamu kurumuyuz" dedi. CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu`nun Kayseri Barosu`na yönelik "Orada hukukçular var ise adam gibi dosyalara baksınlar" sözüne ilişkin Kayseri Baro Başkanı Avukat Murat Şirvanlı, yönetim kurulu üyeleri ile birlikte basın toplantısı düzenledi. Şirvanlı, "Sayın Kılıçdaroğlu`nun söylediklerinin aksine, Kayseri Barosu susmamıştır. Bağımsız, tarafsız ve dik duruşu ile tüm taraflara gereken mesajı vermiştir. konu ile bilgisiz bir takım sivil toplum örgütlerinin taraf olduğu, beyanlarda bulunduğu, baromuzundataraf olması konusunda beklentilerin olduğu bir ortamda tarafsızlığımızı ve adalete olan saygımızı muhafaza ederek sergilediğimiz takdire şayan duruşumuzun Kılıçdaroğlu tarafından olaya ortak olduğumuz yönünde yorumlanması abesle iştigaldir" dedi. Kayseri Barosu`nun nasıl ve nerede beyanatta bulunacağını çok iyi bildiğinin altını çizen Şirvanlı, "Baro, kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşudur. Bir sayesi görüşün veya inancın etrafında toplanan taraftarlardan oluşan bir STK değildir. Kayseri Barosu olarakne kimsenin kefili, ne kimsenin karşıtı nede yandaşıyız. Biz baroyuz. Siyaset ve siyasetçiler üstü görevleri kanunla belirlenmiş bir kamu kurumuyuz" diye konuştu. Mahatma Gandi`nin "Haksızlığa yönelik bütün insanların senin peşinden gelmesi yerine, adaletli olup yalnız kalman daha iyidir" sözünden örnek veren Şirvanlı, "Kayseri Barosu olarak adaletli olup yalnız kalmayı tercih ediyoruz. Son aylarda Kayseri ve Türkiye kamuoyunu ilgilendiren iddialar ve savunmalar karşısında baromuz tarafsız duruşunu devam ettirmektedir. Taraflar her ne kadar hukuki zemin arayışını sürdürmek, hukuk kurumlarını dahil etmek gayretindelerse de tartışmanın siyasi yönü ağır basmaktadır.Hakların savunulmasında ve adaletin gerçekleşmesinde Türk hukukçuları üzerine düşen görevi ellerindeki imkanları sonuna kadar kullanmak suretiyle yerine getirmektedirler. Ancak hukukun siyasi emellere alet edilmesi, siyasi ikbalin hazırlanmasında hukuki kurumların basamak yapılmaya çalışılması kabul edilemez. Biz avukatlar görevimizi yaparken, kimseye ne müvekkile, ne hakime, ne de iktidara tabiiyiz. Bizim aşağımızda kişilerin varlığı iddiasında değiliz fakat hiçbir hiyerarşik üst tanımıyoruz" ifadelerini kullandı.