ANKARA - CHP Samsun Milletvekili Haluk Koç, hareketini bir `iktidar yürüyüşü olarak` tanımlayarak, "Bu CHP`yi ilk genel seçimlerde iktidara taşımak isteyenlerin yürüyüşüdür. Türkiye Cumhuriyetimiz 100 yaşına Cumhuriyet Halk Partisi`nin iktidarında girmelidir" dedi. Koç, ayrıca "Biz kimsenin uzantısı değiliz. Biz dönek değiliz. Namussuzlar kadar cesaret sahibiyiz" diye konuştu. Koç, İnşaat Mühendisleri Odası Toplantı Salonu`nda bir basın toplantısı düzenleyerek, CHP Olağan Kurultayı öncesinde görüşleri ve adaylığı ile ilgili açıklamalarda bulundu. Koç`a, eski milletvekilleri, bu dönem aday olan ancak seçileleyen bazı milletvekilleri ve partililer ile bu dönemde CHP milletvekili olan Ali Topuz, Yaşar Ağyüz, Bayram Meral, Şinasi Öktem, Ali Arslan, Fatih Atay Aydın datoplantıda hazır bulunarak destek verdi. Toplumun örgütsüz ve muhalefetsiz olduğunu belirten Koç, muhalefetsiz demokrasi olmayacağını, son seçimlerin de, toplumda, AK Parti iktidarının alternatifinin bulunmadığı kaygısını oluşturduğunu belirtti. Bu umutsuzluğun umuda dönüşmesi gerektiğini ifade eden Koç, tarihsel ve toplumsal olarak bu görevin Cumhuriyet Halk Partisi`ne düştüğünü vurguladı. Koç, "Çünkü Cumhuriyet Halk Partisi, ülkemizde, çağdaşlaşmanın, demokratikleşmenin ve ilerlemenin öncüsüdür.Cumhuriyet Halk Partisi`ne bu özelliklerini yeniden kazandıracağız; 2008 Kurultayı`nın bu olanağı sağlayacağına inanıyoruz. Halkın gündemini, siyasetinin gündemi yapabilen. Cumhuriyetin temel değerlerine yönelik rejim kaygısına yol açmadan, halktaki değişim ve ilerleme isteklerini yerine getirecek büyük bir sosyaldemokrat siyaset projesi, Türkiye`nin geleceği açısından asıl seçenektir. Halkımızla birlikte; ilericiliğimizle, demokratlığımızla, sivil ve solcu duruşumuzla, Cumhuriyet Halk Partisi`nidemokratikleştirmek, güçlendirmek ve iktidar yapmak için yola çıkıyoruz" diye konuştu. Bugün Cumhuriyet Halk Partisi`nde, dinamizm ve devrimci ruhun kaybolduğunu savunan Koç, sol ideolojiden ve sosyaldemokrasinin evrensel ilke ve değerlerinden uzaklaşıldığını kaydetti. Koç bunun nedeninin, üst yönetimin antidemokratik tutumu, örgütü ve yetkili kurul ve organları çalışamaz kılması; partinin kurumsal kimliğinin yok edilmesi; kendi içinde parçalı ve kavgalı yapısı; katılımcı ve eşitlikçi bir anlayışla ortakaklı oluşturamaması; siyasetin gündemine öncülük edememesi ve iktidarın yarattığı yapay gündemlerin ardına takılması; eleştiri ve özeleştiriyi içselleştirecek yerde, bunları kendine tehdit sayması; kadın ve gençlik konularına uzak kalması; üst yönetimin daha etkin çalışmasını öneren partilileri, dışlaması ve siyasette yok etmeye çalışması; `sağa` açılma gibi bir büyük çaresizliğe sürüklenmesi; sivil toplum kuruluşları ile iletişim kuramaması; seçimle işbaşına gelen ve yokluk içinde Cumhuriyet HalkPartisi`ni ülkenin en uzak köşelerinde yaşatan Parti örgütlerini yasa ve tüzük kuralı tanımaz bir şekilde görevden alınması olduğunu kaydetti. Dürüstlüğün ve saydam yönetimin, laikliğin, demokratlığın, özgürlüğün, eşitliğin, sosyal dayanışmanın, emeğin ve barışın siyasal hareketi olmanın gereğini yapacaklarını belirten Koç, "Bunu, 2008 Kurultayından sonra yeniden yapılandıracağımız, demokratik, çağdaş Cumhuriyet Halk Partisi ile bilimin yol göstericiliğini ilke edinen, Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlığıeşitliğinde farklılıklarımızı kucaklayan, katılımcı demokratik kültüre sahip, bireysel özgürlükleri benimseyen bir toplumsal yapıyla gerçekleştireceğiz. Partide Demokrasi, Ülkede Demokrasi diyoruz. Parti içi demokrasi olmadan ülkede demokrasi olamaz diyoruz" dedi. Parti içi demokrasiyi yaşama geçirecek bir `Demokratik Tüzük` önerdiklerini ve bu önerilerini 2008 Kurultayına sunacaklarını bildiren Koç, "Örgütümüzle birlikte hazırlayacağımız Partimizin yeni tüzüğüyle, şimdiki keyfi yönetimin yerine,parti üyelerinin, örgütlerinin ve organlarının emeğini koruyan, bunların yetki ve sorumluluklarını artıran, siyasi çalışmalara katılımlarını özendiren, söz ve yetki sahibi olmalarını ve halkla bütünleşmelerini sağlayan bir parti yapılanmasını ortaya koymak zorundayız" diye konuştu. Türk demokrasisinin en temel sorunu olan `parti içi demokrasi`nin CHP uygulamalarıyla, diğer siyasal parti ve örgütler için de örnek olması gerektiğini ifade eden Koç, toplumun her kesiminin kendini ifade etme hak ve özgürlüğününolduğu, katılımı ve bilimi esas alan ortak akla dayalı bir yönetim anlayışına sahip bir parti yaratmak zorunda olduklarını kaydetti. Aday saptamalarında önseçim yapacaklarını, il, ilçe ve belde yönetimlerinde, `seçimle gelen, seçimle gider` ilkesini uygulayacaklarını vurgulayan Koç, kadın ve gençlik kollarını yeniden etkili kılacaklarını, dış temsilciliklere, sorun yerine göre örgütlenmelere, parti içi eğitime önem vereceklerini anlattı."PARTİ BİNASINDAN KIRSALA İNMELİYİZ" Koç, etnik ve dinsel siyasetin, tarihin bu en önemli döneminde, topluma `kader` olarak yaşatılmak istendiğini belirterek, etnik ve dinsel siyasete sol düşünce temelinde karşı çıktıklarını kaydetti. Koç, CHP olarak sorumluluk sahibi olduklarını, partiyi korumak zorunda olduklarını belirterek, "Siyasete katılmaz, eleştiri ve özeleştiri yapmak zorundayız. Çalışmak zorundayız, ortak akıl üretmek zorundayız, parti binasından çıkmak, halkın içinde olmak zorundayız. Fabrikalarda, atölyelerde, köylerde,varoşlarda olmak zorundayız. Toplumun en kırsal ve en kılcal noktalarına kadar örgütlenmek zorundays7inde parçalı ve kavgalı yapısı; katılımcız" diye konuştu. 1 Ekim`de başlayan kongreler sürecinde Parti üst yönetiminin hak ve hukuk tanımaz tutumunu sürdürdüğünü ve hukuka aykırı olarak görevden alınan il ve ilçe yönetimleri ile ilgili mahkemelerin verdiği yürütmeyi durdurma kararları bu iddianın kanıtı olduğunu ifade eden Koç, 18 Ekim yani bugünün, askı süresinin son günü olmasına karşın pek çok ilçede,delege seçimlerine esas olacak `üye listelerinin askıya çıkarılmadığı`nı söyledi. Dün de. parti üst yönetiminin çok sınırlı durumlarda kullanılabilecek olan üye kayıt yetkisini kötüye kullanarak 15 dakika içerisinde beş bini aşkın yeni üye kaydı yaptığını belirten Koç, "Bu yeni kayıtlarla bazı ilçelerde ve illerde kongreleri kazanabileceklerini sanmaktadırlar. Ama öyle bir parti içi vicdan gelişiyor ki. 2008`de bu arkadaşlar için artık yol bitmiştir. Demokratikleşme Cumhuriyet Halk Partisi`nin işidir veolmalıdır" dedi. Laikliği, demokrasinin önkoşulu ve temeli saydıklarını belirten Koç, "Sonuç olarak, halkının büyük çoğunluğu Müslüman olan Türkiye, birilerinin istediği gibi bir İslam devleti değildir; Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik bir sosyal hukuk devletidir ve Atatürk Türkiye`sidir. Türkiye, yalnızca çağdaşlaşarak demokratikleşebilir, güçlenebilir" dedi. "BU BİR İKTİDAR YÜRÜYÜŞÜDÜR" Hareketini bir `iktidar yürüyüşü olarak` tanımlayan Haluk Koç, "Bu CHP`yi ilk genel seçimlerde iktidara taşımak isteyenlerin yürüyüşüdür. Türkiye Cumhuriyetimiz 100 yaşına Cumhuriyet Halk Partisi`nin iktidarında girmelidir" diye konuştu. Bu hareketi başarıya ulaştırmanın herkesin görevi olduğunu belirten Koç, şunları kaydetti: "Bizler bunu gerçekleştirmek için yola çıkmış bulunmaktayız. Yola çıkarken halkımıza özetle bir çağrı yapmak istiyorum; geleceğe umutla bakmak isteyen herkesi; çağdaşlaşma sürecinihızlandırmak için; hukuk devletini ve sosyal devleti egemen kılmak için; Türkiye`yi, ekonomisiyle küresel güç yapmak için; sosyal devleti güçlendirmek için; gençlerimizi daha iyi eğitmek için; işsizliği, yolsuzluğu ve yoksulluğu yok etmek için; Türkiye`nin tümünü kucaklayabilmek için; doğayı ve çevreyi korumak için; bizimle el ele vererek Cumhuriyet Halk Partisi`nin yenileşmesine destek olmaya, Türkiye`yi; adalet, özgürlük, eşitlik, dayanışma, demokrasi ve barış içinde yaşayacağımız umut dolu bir geleceğe hep birlikte taşımaya çağırıyoruz. Biz halkımıza, partimize ve kendimize güveniyoruz. Biz kimsenin uzantısı değiliz. Biz dönek değiliz. Namussuzlar kadar cesaret sahibiyiz. Donanımlıyız. Cumhuriyetçiyiz, halkçıyız, CHP`liyiz. Burada bulunabilen ve çeşitli nedenlerle gelemeyen fakat yüreği bizimle olan arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. İşimizin zor olduğunu biliyoruz. Çünkü CHP`li olmak en zor zanaatlardan biridir" diye konuştu. Koç konuşmasının sonunda CHP genel başkanlığı adaylığını ise şöyle açıkladı:"Harekete destek olabilecek herkesle, eşitlikçi ve katılımcı bir anlayışla başarıya yürüyeceğiz. Yürüyüşe başlarken Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanlığına aday olacağımı açıklıyor, bu onurlu görevi yaparken herkesin genel başkanı olacağıma söz veriyorum. Yolumuz açık olsun, Güçlü olalım, birlik ouinde parçalı ve kavgalı yapısı; katılımclalım. Yolumuz sarp. Yaşasın Cumhuriyet Halk Partisi. Yaşasın Türkiye. Allah utandırmasın." Koç`un adaylığını açıklamasıyla salonu dolduranlar yoğun bir alkışla destek verdiler.