Tarih: 25.10.2016 04:57

OSB?de Ekonomi Zirvesi Yapıldı

Facebook Twitter Linked-in

Osmaniye Organize Sanayi Bölgesi 1. Ekonomi Zirvesi düzenledi. Moderatörlüğünü Dünya Gazetesi Başyazarı Osman Arolat?ın yaptığı zirvede, Ekonomist Emre Alkin ve Dünya Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Danışmanı Dr. Rüştü Bozkurt konuşmacı olarak katıldı. Doğu Akdeniz Havzasındaki sorunlar, potansiyeller ve Osmaniye OSB?nin yeri konularının konuşulduğu toplantıda, bölgenin altyapısı ve mevut sanayisi ile önemli bir potansiyele sahip olduğu vurgulandı. Özellikle demir-çelik sanayisindeki yatırımları ile öne çıkan bölgede katma değerli ürün üretme noktasında yeni yatırımlar yapılması gerektiğine dikkat çekilirken, bölgenin şehir merkezli değil havza bazında hareket etmesi gerektiği belirtildi.   

Sempozyuma Osmaniye Valisi Dr. Mehmet Oduncu,  Toprakkale Belediye Başkanı İbrahim Demirci, Osmaniye Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Murat Teke, OKÜ Rektörü Prof. Dr. Orhan Büyükalaca, İL Jandarma Komutanı Albay Tayfun Dündar,Osmaniye Organize Sanayi Bölge Başkanı İşadamı Şerif Tosyalı, Başkan Yardımcısı İşadamı Mustafa  Baştuğ, OSB Müdürü Turğut Çalışkan ve çok sayıda işadamının katıldı.

Ekonomist Prof. Dr. Emre Alkin, yaptığı konuşmada Osmaniye?nin geleceğin işini yaptığını dile getirirken, bugün metale şekil vermenin dünyaya şekil vermek olduğunu aktardı. Dünyada rekabet koşullarının değiştiğini söyleyen Alkin, yaratıcılık, teknoloji kullanımı, know-how üzerine değer yaratarak rekabet edildiğini anlattı. Alkin, mal veya hizmet değil artık çözüm satmanın bir ihtiyaç olduğunu ifade ederken, ileri teknoloji konusunda maalesef Türkiye?nin iyi bir noktada olmadığını kaydetti. Türkiye?de geleceğin sektörlerinin uzay-havacılık, savunma sanayi, bilgi ve iletişim teknolojileri, tıbbı hassas optik aletler, hastane ekipmanları, yenilenebilir enerji, çevre teknolojileri, malzeme teknolojilerinin olacağını aktaran Alkin,  bu sektörlerin Türkiye İhracatçılar Meclisi ile birlikte oluşturulan Türkiye?nin 2023 vizyonu raporunda bulunduğuna işaret etti. Alkin şöyle devam etti: ?2023?e geldiğimizde gözde sektörler ise makine, otomotiv, demir-çelik, hazır giyim-konfeksiyon, kimyevi maddeler, elektrik-elektronik, bitkisel ürünler, demir-demir dışı metal, tekstil, ağaç ve orman ürünleri ve madencilik olacak. Yeni sektörler ise değerli maden ve mücevherat,  gemicilik, çimento-toprak, deri, halı, su ve hayvancılık ürünleri olacak. Ben 2023 yılında 350-400 milyar dolar ihracat yapılacağını garanti ediyorum.  Ama üzerine 100 milyar dolar koymak için geleceğin sektörlerinde yeni yatırımlara ihtiyaç var.? 

2030 yılında enerji kaynaklarında sıkıntı yaşanacak

Bir firma için cirodan daha çok karlılık, katma değer ve teknoloji kullanımının önemli olduğunun altını çizen Alkin, paradigmaların artık değiştiğini ve malın değerini arzın değil talebin belirlediğini vurguladı. Türkiye hem en kırılgan 5 ülke arasında yer aldığını hem de dünyadaki dolar zenginleri arasında ilk üçte olduğunu ifade eden Alkin,  Türkiye?de ne kadar çok sis olsa da geleceğin parlak olduğunu anlattı. Enflasyon verilerinde Merkez Bankasının bütün cesaretli mesajlarına rağmen hedefin 21 yıldır olduğu gibi tutturulamayacağına dikkat çeken Alkin, Merkez Başkanın bu nedenle çok net konuşmaması gerektiğini dile getirdi.  Alkin, dünyada 2030 yıllarında enerji talebinin arzı karşısında sürdürülemez bir noktaya geleceğine vurgu yaparken, ?Talep edilen enerji miktarı karşılanamayacak. Yeni enerji kaynakları bulunmazsa 2030 yılında dünyayı ciddi bir tehlike bekliyor. Özellikle hidrokarbonlarda 2030 yılında ciddi sıkıntı yaşanacak. Doğalgazda bir sıkıntı yok ama petrolde kaynaklar azalıyor? dedi.

Son 11 yıllık büyüme cumhuriyet tarihini geçemedi

Dünya Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Danışmanı Dr. Rüştü Bozkurt da, Türkiye?nin Selçuklular da dahil olmak üzere bin yıldır bugünkü fırsatı hiç yakalamadığını belirtti. Türkiye?ye iki sanayi devrimini de kaçırmış tipik ülkeler arasında yer aldığına işaret eden Bozkurt, ?Ancak bugün dünyanın en yeni teknolojili fabrikaları Türkiye?de faaliyet gösteriyor. Türkiye ilk defa üretmeyi, girişimciliği ve satmayı öğrendi. Ancak en hızlı kalkındığımız son 11 yılda kalkınma hızımız yüzde 5 ve bütün cumhuriyetin ortalaması da yüzde 5. Demek ki bir şeyi atlıyoruz. Kore ile aynı dönemde ihracata başladığımız halde Kore?nin ihracatında ileri teknolojinin payı yüzde 29 iken Türkiye?nin 2,7. İthal hurdaya bağlı çelik üreterek kalkınmayız. Teknoloji ve katma değerli ürün üretimini öğrenmek zorundayız? şeklinde konuştu.

GSMH?nın 160 milyar dolarını Doğu Akdeniz üretiyor

Türkiye?de genellikle il bazında planlamaların ve yatırımların yapıldığını ifade eden Bozkurt, bu bakış açısının illeri geliştirmediğini dile getirdi. Doğu Akdeniz havzasının Adıyaman, Kahramanmaraş, Kilis, Gaziantep, Hatay, Adana, Osmaniye, Mersin illerini de kapsayacak şekilde tek bir bölge olarak ele alınması gerektiğin belirten Bozkurt, şunları kaydetti: ?Bu bölge Türkiye?deki üretimin yüzde 17 ila 20?sini karşılıyor. GSMH?nın 160 milyar dolarını bu bölge üretiyor. Bu bölgede eksik olmasına rağmen limanı, otobanı, demiryolu var.  Bu bölgenin potansiyeli çok yüksek. Ancak Doğu Akdeniz bölgesinin en büyük kırılma noktası bugünkü fiyat maliyet dengeleri ile rekabet etme şansları hemen hemen sıfır noktasına geldi. Yatırımları işletme döneminde rekabet edebilecek şekilde yapmak zorundayız. Mevcut karma osbleri ıslah ederek ihtisas bölgesi kurmak zorundayız. Bu bölge kendi ayakları üzerinde durabilen Marmara havzası dışında Ege?den daha güçlü bir bölge. Sanayi ve altyapısı oldukça iyi. Ama bu altyapıda rekabete dayalı ürünlere yatırım yapmazsak kalkınamayız. Antep?te belli bir altyapı oluştu ancak tekstil yoğunluklu bir altyapı var. Bunu yüksek katma değerli ürünlere doğru geçmeye çalışıyorlar. İskenderun ve Osmaniye?deki demir-çeliği de cevhere dönüştürmek zorundayız.?

Gayrimenkul sektörü krizi tetikleyecek

Önümüzdeki günlerde bütün rekabetin göç nedeniyle şehirlerde yaşanacağını dile getiren Bozkurt,  bu nedenle doğru kentleşme ve kentlerdeki yatırımların doğru konumlanmasının çok önemli olacağına vurgu yaptı. Türkiye?nin önümüzdeki dönemde bir kriz yaşayacağı konusunda uyarıda bulunan Bozkurt,  bunun nedeninin konut ve gayrimenkul fiyatları olduğuna işaret etti. ?Dünyanın hiçbir yerinde konut ve gayrimenkul fiyatlarının geri ödeme süresinin 20 yılı aştığı zaman kriz olmamış tek ülke yok? diyen Bozkurt, ?Türkiye?de geri ödeme süreleri 35 yılı buluyor. Artık sanayiciler de inşaat sektörüne kaymaya başladı. Bir konut hastalığı tutturduk. Bu bölgede de var. Bu nedenle 1/100 bin çevre düzenleme planı ve 1/25 bin ve 1/5 bin nazır planları ve uygulama planları olmayan hiçbir şehrin geleceği yok? dedi.

Osmaniye OSB Başkanı Şerif Tosyalı ise, Osmaniye?nin ilk çağlardan itibaren çeşitli uygarlıklara ev sahipliği yaptığını, coğrafi ve stratejik konumu itibariyle, Doğu Anadolu`nun giriş kapısı durumunda bulunduğunu ifade etti. Bugünkü büyüklüğü 700 hektara ulaşan ve katma değerli ürünlerin üretimi noktasında Türkiye?nin en önemli bölgelerinden biri haline gelen Osmaniye OSB?yi göreve geldikleri ilk günden itibaren ulusal -uluslararası platformlarda tanıtmayı amaç edindiklerini belirten Tosyalı, Osmaniye sanayisinin marka ve yer değerini yükseltmek için çalıştıklarını dile getirdi. Tosyalı, günümüzde artık pazarlama faaliyeti yapmayan kişi, kurum ve ülkenin kalmadığını söylerken, ?OSB yönetimi olarak biz de kendimizi Osmaniye?nin ve Osmaniye sanayisinin bilinirliği için birer pazarlama uzmanı olarak görüyor ve hissediyoruz? dedi. 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —