Tarih: 25.10.2016 05:16

Programınızı İnanmadan Yapmayın!

Facebook Twitter Linked-in

Ali TIRAŞ Yazıyor(alitirash@yahoo.com) Seçimlere iki hafta kaldı. Bir buçuk aydır yoğun biçimde seçimlerin en yakın takipçisiyim. Gözlemlerimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Başlıkta da dikkatinizi çektiği gibi, bu seçim için hiçbir program yapmayan milletvekili adaylarıyla karşı karşıyayız. İktidar partisinin de, muhalif partilerin de temsil ettikleri kent için bir programı yok. Biz gazeteciler adayları izlerken Haberlerini yapmakta zorlanıyoruz, çünkü kendilerinden, yaşadıkları kentlerin sorunlarından söz etmiyorlar. Ben de dahil, birçok gazeteci arkadaşım izledikleri milletvekili adaylarının haberlerini yaparken bu kentin sorunlarını onlardan iyi bildikleri için haberleri süslüyor, onları bu kentin sorunlarına hakimmiş gibi yansıtıyorlar. Programlarını inanmadan yapmış adaylarla karşı karşıyayız. Yıl 2011. Sağ ve sol yakıştırmaları 12 Eylül ile artık tarihe gömülsün. Tüm dünyanın tekerini hareket ettiren sermayenin hakim olduğu bir çağda yaşıyoruz. Artık dünyaya çok uluslu şirketler hakim. Bankalarınız bile sizin haberiniz olmadan tek tek onların eline geçti. Sizin aday olduğunuz Osmaniye bile o yılların başında her noktasıyla programlandı. Amonos dağları, şifalı otlarınıza kadar bir bir tespit edildi. Fransızlar Zorkun yaylası ve çevresindeki bitki örtüsünü incelediği yıllarda, Özal?ın öncülüğünde kurulan Sanayici ve İşadamları Dernekleri, ?SİAD? ların Osmaniye şubesini hayata geçirirken, bu oluşumun başına girişimci bir adam bulmak için aylarca uğraş verdim. Bu konuda kendimi sorumlu hissediyordum. Çünkü o yıllarda Yumurtalık ve Mersin Serbest Bölgeleri için yaptığım yazı dizisi Başbakanlık Enformasyon Genel Müdürlüğünce haber dalında ödül kazanmış beni bu konuda yaşadığım bölgeye karşı daha sorumlu hissettirmişti. Bir gazeteci olarak kendimi göstermenin ayıp olduğunu düşünüyor, bu tür girişimlere hep başkalarını atıyordum. Bunlardan biri de Dr. Metin Tamer?di. Bizim girişimimiz onun adıyla, üstelik benim tarafımdan tanıtıldığı halde onun başarısı olarak tarihe geçti. Osmaniye?nin birinci derecede deprem bölgesine alınışından, Atatürk?ün Osmaniye?ye geliş tarihine kadar, bir çok sosyal, kültürel oluşumunda gazeteci olarak benim imzam var. Ama, ne zaman Osmaniye yakın tarihi ile ilgili bir program olsa Ali Tıraş adı hiç hatırlanmaz. Çünkü o aydın bir insan, o komünist, o ateist, o ?Osmaniye?nin Günah Keçisi? diye anılır. Sadece Osmaniyespor gerçeğini verdiği için tribünlerden taşlandığı ve lanetlendiği hatırlanır? Ne de olsa Osmaniye halkı hala futbol kültürünü aşamamış bir toplum. Şimdilerde Osmaniye Valisi Celalettin Cerrah?a, ?Sayın Valim ne olursun Osmaniyespor?u yeniden canlandır? diye yalakalık yapıyorlar. Oysa sayın Cerrah?ın, yerfıstığı pazarı konusundaki Osmaniye?ye getirdiği kazançtan, kimsenin söz ettiği yok. Osmaniye Valisi Cerrah, yer fıstığı tanıtımıyla Osmaniye pazarına yüzde 40?lık bir artış sağladı. Tüm bunları seçim öncesi niçin anlatıyorum. Daha hangi milletvekili adayı Cerrah?ı bu konuda kutladı, ziyaret etti. Hangi milletvekili adayının programında yer fıstığı var? Beyler, bırakın o beylik lafları, partilerinizin çığırtkanlığını, önce temsil ettiğiniz kentinizin sorunlarına sahip çıkın. Evet, bir seçim öncesi yaşıyoruz. İki haftalık bir seçim sürecimiz var. Bu süreçte önce yerel basına sahip çıkın. Onlar partilerin bilboardlarından daha değerli çünkü. Ulusal basının da laboratuarı yerel basındır. Sizi seçimlerde temsil eden, partinizin sloganları, ilanları, afişleri değil yerel basındır. Ama Osmaniye?de yerel basının payı unutuldu. AKP, CHP ve MHP yerel basını unuttu. Şuan bu yazıyı okuduğunuz Başak Gazetesi Web Sitesi tümden unutuldu. Parti genel merkezlerinizden gelen seçim paralarının yarısını değil de en az dörtte birini yerel basına ayırmanız gerekirken, siz bu seçimde yerel basını tümden unuttunuz. Unutulan sadece basın değil, siz partinizin gerçek temsilcilerini de unuttunuz. Sayın AKP yöneticileri, partiye yakın kişileri değil de neden adaya yakın isimleri seçim komitelerinize aldınız? Osmaniye AKP?de en çok sevilen isim Yusuf Çenet nerede şimdi, bu başarılı genç yöneticiyi niçin seçim komitenizin başına getirmediniz? Nedir AKP olarak yerel basına ve kamuoyuna hıncınız? Ya siz CHP?liler, nedir bu hısım akraba, yandaş düşkünlüğünüz? Partiden, parti politikasından uzak, muhalif kişilerin seçim komitesinde işi ne? Necati Uzdil sendromu partinizde hala niçin yaşanıyor? Niçin seçim kaybetmiş eski il ve ilçe yönetcilerinde israr ediyorsunuz? En güzel döneminizi yaşarken bu akıl karışıklığınız neden? O partiyi çok iyi bilen, üç seçim geçiren başarılı eski il başkanı, üstelik kent merkezinde birinci sırada yer alan İrfan Erdem?e bu seçimde niçin sorumluluk verilmiyor? Dileriz, CHP, iki hafta kala, hısım akrabacılığı bırakır da İrfan Erdem?e veCHP?nin en başarılı ismi Ali Temuroğlu ve unutulan diğer isimler hatırlanır. MHP?yi anlatmaya gerek yok. Onlar da aynı rehavet içindeler, hala seçim komitelerini bile oluşturmuş değiller? Bu konuda kendi bütünlüğünü, içtenliğini, kendine özgü gerekli kaynakları önderliği ile birleştiren, programını inanarak yapan ve uygulayan tek örnek kişiCHP?den Mimar Haydar Aktürk. Sevgili milletvekili adayları, ciddi olun, samimi olun. Programınızı inanmadan yapmayın. Siz kendinizi partinizin önderi olarak görüyorsanız, partinizden çok yaşadığınız kente sahip çıkın. Bu kalan iki haftayı partinize ve size yakışır şekilde yeniden düzenleyin. Bu arada yerel basını, gazeteci arkadaşlarımızı, özellikle, sizi internet ortamına taşıyan Başak Gazetesi Web Sitesini unutmayın. Kolay gelsin. Tekrarlıyorum: Lütfen, Programınızı İnanmadan Yapmayın!




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —