NEVŞEHİR - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, IMF ile pazarlıkların sürdüğünü belirterek, "Biz Türkiye`nin menfaatine olmayan hiç bir metne imza atmayız" dedi.Başbakan Erdoğan, kendilerinden önceki iktidarın 3.5 yılda kaçtığını belirterek, "AK Parti`yi kendileri gibi zennediyorlar. Biz aldığımız bayrağı düşürmeyiz, dikmemiz gereken yere dikeriz" diye konştu.Erdoğan, partisinin Nevşehir`de Türk Telekom binası önünde düzenlediği mitingte yaptığı konuşmasına, Nevşehirliler`e selamlarını göndererek başladı. Halkla aralarında gönül, sevgi bağlara olduğu için bu hareketin güçlü ve sağlam olduğunu belirten Erdoğan, "Nevşehir hiç bir zaman bizi yalnız bırakmadı. 3 Kasım`da, 28 Mart`ta, 22 Temmuz`da yalnız bırakmadı. İnanıyorum ki 29 Mart`ta sandıktan çok daha farklı bir şekilde dile getirecek. AK Parti sizin teveccühünüzle buralara geldi. Karanlık günleri,muutsuzluğu sizin desteklerinizle aştık. istikrar ve güven abidesi bir ülke haline geldik. Türkiye sizin desteklerinizle şahlanışa geçti. Nevşehir bir tarih şehri, bir kültür şehri, sevgi şehri, hoşgörü şehri. Asil insanların, yiğit, mert insanların şehri. İstanbul, Antalya gibi bir çok şehirle birlikte Türkiye`nin dünyaya açılan kapısı, gururu, kabına sığmayan, kabından taşan tüm Türkiye`ye, tüm dünyaya evrensel mesajlar veren bir şehir.Nevşehir`e gelip de Nevşehirli Damat İbrahim Paşa`yı, onun Anadolu`daki, Trakya`daki, İstanbul`daki camilerini, medreselerini, hanlarını, kervansaraylarını anmadan olmaz. Kendisini bir kez daha rahmetle anıyor ve yadediyoruz". Başbakan Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü: "Nevşehir`e gelip de Hacı Bektaşi Veli`yi anmamak olur mu? O Hacı Bektaş Veli ki bu topraklardan tüm dünyaya ses verdi. Bu topraklardan barışa, dostluğa, kardeşliğe çağrı yaptı. Ne diyor Hacı Bektaş Veli, `Sevgi muhabbeti kaynar yanan ocağımızda, bülbüller şevke gelir gül açar bağımızda, Hırslar, kinler yok olur aşkla meydanımızda, Aslanlarla ceylanlar dosttur kucağımızda`. İşte bu topraklar, bu gönül insanları sayesinde yüzyıllar boyunca aslanla ceylanındostluğuna, kardeşliğine şahit oldu. Bu toprakların kitabında horlamak, dışlamak, küçük görmek, ayrımcılık yapmak yazmaz. Bu toprakların kitabında düşmanlık, husumet yazmaz. Bu toprakların mayasında, hamurunda zalimi yüceltmek, mazlumu hor görmek yazmaz. Bu topraklarda kardeşlik var, dostluk var, kucaklama var, sahiplenmek var. Zira bu ülke barışın, huzurun, güvenin, kardeşliğin yurdudur. Buna inanmayan mı var, bundan şüphesi olan mı var? Gelsin Nevşehir`e baksın. Müslüman`ın, Hristiyan`ın, Musevi`nin birarada, barış içinde, huzur içinde yaşadığını görmek isteyen, gelsin Nevşehir`e baksın. Alevi`nin, Sünni`nin nasıl kardeş olduğunu görmek isteyen gelsin Nevşehir`e baksın. Bu topraklar, bu coğrafya, sevgi medeniyetinin, hoşgörü medeniyetinin doğduğu ve dünyaya örnek teşkil ettiği topraklardır. Bizler acıyı bal eylemesini bilmiş, bizler birbirine kenetlenmiş bir milletiz. Kimse insanlarımız arasına nifak tohumları ekemez. Hizmet üretirken asla ve asla ayrımcılık içinde olmadık olamayız. Önce insan dedik.Hangi etnik kökenden, bölgeden, mezhepten olursa olsun önce insan dedik. Şeyh Edebali`nin diliyle `İnsanı yücelt ki devlet yücelsin, insanı yaşat ki devlet yaşasın` dedik. gözetmeden tüm insanlara hizmet götürmenin gayreti içinde olduk ". Erdoğan, Milli Eğitim Bakanlığı`nın yaptığı düzenlemeyle Aleviliğin de Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi ders kitabında yeraldığını belirterek, "Biz diyoruz ki eğer bunu Alevi vatandaşlarımız, entelektüel kesim beğenmiyorsa hazırlığını yapsın MEB`e sunsun. Ön yargımız yok, ön kabulümüz yok. Onu oraya koyarız. Yeter ki gönüller hoşnut olsun. Yine Diyanet İşleri Başkanlığımız Alevi konulu yayınlar yaptı. Anayasamızdaki tanımıyla demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Cumhuriyetimiz bütün inançgruplarına, mezheplere, dini anlayışlara eşit mesafede durmak, hepsinin din ve vicdan özgürlüğünü garanti altına almak durumundadır. Biz bunu yapıyoruz ve bu çerçevede çalışıyoruz. Bakın TRT, şu anda Alevilikle ilgili yayınlara girdi. Muharrem ayı boyunca bu yayınları yaptı. Bundan sonra da sürekli olarak belli aralıklarla bunu yapmak durumunda ve yapıyor. Hükümet olarak da parti olarak da birlik ve beraberlik anlayışımıza destek olacak her türlü adımı atıyoruz" dedi. Nevşehir`den yayılan bu birlik ve beraberlik mesajlarının, dostluk ve kardeşlik mesajlarının büyük önem taşıdığının altını çizen Erdoğan, "Kadeş anlaşması. Tarihin bilinen en eski barış anlaşması. Nevşehir`de imzalandı. BM Habitat kuruluşu, Nevşehir`i Dünya Barış Konferansı merkezi olarak tespit etti. Türkiye Medeniyetler İttifakı`na iktidarımızla girdi. BM Güvenlik Konseyi geçiciği üyeliğine 152 ülkenin desteğiyle iktidarımızla girdi. Ortadoğu`da durumlara arabulucu olmada Türkiye etkin olmaya budönemde girdi. Kafkasya İstikrar ve İşbirliği Platformu Türkiye`nin girişimleriyle gerçekleşti. Azerbaycan-Ermenistan arasında, aynı şekilde Gürcistan-Rusya arasında çalışmalarda aktif rol oynadı. Bundan sonraki süreçte de bunlar devam edecek. AB`de daha etkin olduk. Bu dönemde müzakereci ülke durumuna geldik. Kıbrıs`ta aynı şekilde. . Kuzey Kıbrıs bizim dönemimizde kişiliğini, kimliğini buldu. Artık bakıyorsun, Pakistan resmi kabul yaparak, KKTC Cumhurbaşkanı`nı kabul etti, kırmızı halıda yürüdü. Neredeydiniz bugüne kadar? Hanginiz oradaki Cumhurbaşkanımızı dünyada etkin hale getirdiniz. Şu anda 18 ülkede Kuzey Kıbrıs`ın ofisi var. Bugüne kadar niye yoktu? Bunlar şimdi oldu ve AB Parlamentosunda, değişik ülkelere gidip, orada Cumhurbaşkanımız kendini anlatma fırsatını buluyor" dedi.Türkiye`nin tarihten gelen bir gücü olduğuna dikkat çeken Başbakan Erdoğan, "Bu gücümüz AK Parti iktidarı ile devam edecek. Türkiye ülkelerden bir ülke değil. Biz geçmişte öyle liderler gördü ki batılı liderlerin karşısında el pençe divan duruyorlardı. Ankara`ya mahkum olup dışarıya çıkamayan liderleri dhfcnni`nin nasıl kardeş olduğunu görmek isteyen gelse gNni`nin nasıl kardeş olduğunu görmek isteyen gelsin Neördük. Bu dönemler geride kaldı. Artık dünyayı dolaşan bir iktidar iş başında. Aynıkararlılıkla devam edecek. Türkiye aslına dönüyor aslına, olay bu. Bunlar gidip IMF`den para dileniyordu. El pençe, divan `emriniz başımız üstüne` diyorlardı. Ne diyorsanız onu yapalım diyorlarlardı. Biz göreve gelmeden önce koalisyon iktidarında 30 milyar dolar IMF`den borç aldılar. Bize 26.5 milyar dolar borç bıraktılar. Şimdi borcumuz 8 milyar dolar. Biz IMF ile görüşünce kıyamet koparıyorlar. Sen görüşürken oldu da biz görüşürken niye olmuyor? Biz geçen Mayıs`tan bu yana görüşüyoruz. Eğer benimülkemin menfaatine olacaksa imzalarız, olmayacaksa imzalamayız. Pazarlık yapıyoruz, tutarsa olur tutmazsa olmaz. Bu kadar basit. Şu anda da iyi gidiyor. Biz Türkiye`nin menfaatine olmayan hiç bir metne imza atmayız. Türkiye`yi 3.5 yıl idare edebildiler. 3.5 yıl sonra biz bu işin altından kalkamayacağız deyip bırakıp kaçtılar. AK Parti`yi kendileri gibi zannediyorlar. Biz aldığımız bayrağı düşürmeyiz, dikmemiz gereken yere dikeriz. 22 Temmuz`da böyle bir oyuna girdiler, dediler illa erken seçim erkenseçim. 5 ay erkene aldık. Seçime gittik. Bize yüzde 42 veren halkımız bu sefer yüzde 47 verdi. Neden? Çünkü tokadı yediler, yanlış yapıyorlardı, haksızlık yapıyorlardı. Şimdi de aynısı yapıyorlar. Benim halkım 29 Mart`ta aynı tokadı yine atacak. İşte bugün burada görülüyor. Sandıklar selam duracak, ben bunu biliyorum. AK Parti`yi siz kurdunuz, milletin sesi, nefesi, yüreği oldu. Çünkü AK Parti bu ülkeyi Babıali`den yönetmedi, yandaş medyayla yönetmedi. Milletten aldığı iradeyle yönetti. Bütün bozulanlarbu dönemde toparlanıyor. Toparlanmaya da devam edecek. Bunlar ülkeyi borç batağına soktular. Bizler borç batağından kurtarıyoruz. Türkiye içinde ve dışında benim yurttaşım büyük bir ülkenin mensubu olmaktan kıvanç duyuyor. Kuru sloganla, milliyetçilik, Cumhuriyetçilik yapmadık. Cumhura saygısı olmayan Cumhuriyetçi olamaz. Halka saygısı olmayan halkçı olamaz. Biz milliyetçiliği millete sahip çıkarak gösteriyoruz. Türkiye`yi büyüterek gösteriyoruz. Türkiye artık kabına sığmayacak kadar büyük bir ülkedir. Günartık büyük düşünme günüdür. Türkiye`ye küçük düşünmek yakışmaz. Nevşehir`e küçük düşünmek yakışmaz. Bizden öncekiler sözlerinde durmadılar, halkımı hep aldattılar. Bize bu yakışmaz, bizim kitabımızda aldatmak yalan dolan yok. Dürüstlük var. Nevşehir Üniversitesi`yle çok daha farklı. Bugün fakülte, yüksekokul binalarımızın açılışını yapıyoruz. 300 yataklı merkez devlet hastanesinin yapımına başladık. 43 trilyon maliyetli hastaneyi önümüzdeki yıl açacağız. 7 sağlık ocağını açtık. Devlet hastanesinde bir çokdeğişikler yaptık. Tam zamanlı çalışan 15 doktor varken şimdi 91 doktor var" dedi. Erdoğan, konuşmasını "Size efendi olmaya değil, AK Parti kadroları olarak hizmetkarınız olmaya geldik" diye tamamladı.