03 Şubat 1970 tarihinde yayın hayatına başlayan ?Yeniden Milli Mücadele? Dergisinin başyazısında o yıllarda Türkiye?nin içinde bulunduğu durum ve Yeniden Milli Mücadele mecburiyeti şöyle anlatılıyor;?1683 Viyana bozgunundan beri büyük kayıplar yaşadık. Anadolu?nun on katı büyüklüğünde TOPRAĞI kaybettik ve buraya sığındık. Ne var ki burada da ciddi tehlikeler ve sorunlar yaşamaktayız. Devletçe ve Milletçe çok yönlü bir bunalıma sürükleniyoruz. Ekonomik, Sosyal, Siyasal, Kültürel, Ahlaki, Eğitimsel hemen bütün alanlarda ciddi bir problem yaşanıyor.?Problemin sebebi ve çıkış yolu ise şöyle gösteriliyordu; ?Başta beynelmilel Yahudilik(Siyonizm) olmak üzere, komünizm, beynelmilel Hıristiyanlık (Misyonerlik) gibi güçler ve bunların temsilcisi Batılı Ülkeler bizi yok etmeye çalışmaktadır. Eğer şuurlu kadroların rehberliğinde bir mücadele verilmezse Türkiye?mizi, Milletimizi, Dinimizi bekleyen tek akıbet vardır. Yok olmak! Zor olsa da, imkânsızlıklar içinde bulunsak da, bir Yeniden Milli Mücadele vermek zorundayız! Yardımcımız Allah, dayanağımız tahkir edilen Millettir.? (netten)?Yeniden Milli Mücadele Hareketi? aslında 1960 lı yılların ikinci yarısında Konya?da filizlenen Mücadele Birliği hareketini o yıllarda İstanbul merkezli bir oluşuma dönüştüren bir avuç Millici gencin ülkesine-milletine sahip çıkma Mücadelesi Destanıdır. Bu Destanı tüm Türkiye?ye Yeniden Milli Mücadele Dergisi vasıtasıyla yazmaktaydılar. Bu yazıda amacım Yeniden Milli Mücadele Hareketini, o hareketin siyasi yansımaları olan eski Islahatçı Demokrasi Partisi veya şu an mevcut Millet Partisi oluşumlarını incelemek değildir.Amacım 1960 lı yılların sonları, 1970 li yılların başlarında böyle ileri görüşlü teşhisler koyan bir Milli Hareketin İçinde bulunanlar, yani bugünü görenler şimdi neredeler? Şimdi canım ne var eskiden ?Boz-kurt? olanlar nasıl evrim geçirip ?Ak-kurt? oldularsa, eskiden ?Kır-atçı? olanlar nasıl artık ?Ak-atçı? oldularsa Mücadelecilerde ?Yeniden Ak-Akçe-Mücadelecileri? olmuşlardır diyebilirsiniz. (Pardon ?Milli? kelimesini koymayı unutmuşum!) Ama ne var bugünlerde demeyin. Yukarıda sözü edilen tehlikelerden sadece Komünizm tehlike olmaktan çıktı! Onun yerine dış destekli Etnik-Terör-Bölücülük hareketini koyabiliriz. Ya diğerleri artarak devam ediyor.Hele son günlerde mayınlı arazilerin temizlenip, TOPRAĞIN kullanımının 40-50 yıllığına Yabancılara(Özellikle İsrailli Firmalara) verileceği tartışmalarını milletçe hayretle izliyoruz. Tıpkı özelleştirme adı altında yabancılara yapılan satışları izlediğimiz gibi. Hâlbuki 1914 yılında İstiklal Marşı Şairimiz Akif ne diyor; "Ey koca Şark(Doğu), Ey ebedi meskenet, sende kımıldanmaya bir niyet et. Korkuyorum Garbın(Batının) elinden yarın kalmayacak çekmediğin melânet." Aynı durumu destan şairimiz Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu şu mısralarla belirtiyor: "Seni özünden vuran düşmanın kimmiş, dünkü? Göreceksin ki yine aynı düşman, bugünkü."Yine yazının özüne dönelim ve soralım. Nerede ?Yeniden Milli Mücadeleciler? ve onların yetiştirdiği Milli Şuura Sahip Kadrolar?