Tarih: 25.10.2016 06:01

Yüzde 40 mı, yüzde 67 mi? Yoksa!...

Facebook Twitter Linked-in

Sanki ülke kalkınma oranı hesaplanırken dahil edilen belediyelerin yap boz çalışmaları, hani bilinen işler, geçen sene yapılan kaldırımı yeniden bu sefer RENKLİ taşlarla yapma çalışması varmış gibi ortalık toz duman. Bu toz dumanın sebebi bir açık oturuma çıkma cesareti kim bilir belki de yüzü bulamayan bazı parti genel başkanlarının meydan meydan gezerek, emin sularda, kendi taraftarlarına tek taraflı attıkları nutuklarla halkı şartlandırmaya, halkın kafasını karıştırmaya çalışmalarıdır.Aslında kafa karışıklığı yok ama yinede bir değerlendirme yapmaya çalışalım.Diğer liderlerle televizyonda açık oturuma çıkıp ülke meselelerini tartışmayan liderlerin gerçek niyetlerinden(!) şüphe mi etmek lazım diye düşünüyorum.Bilindiği gibi diğer demokratik ülkelerde liderler halkın karşısına çıkıp karşılıklı olarak ülkelerinin sorunlarını tartışıyorlar.Tıpkı bizde de 2002 seçimlerinden önce şimdiki başbakanımız ve ana muhalefet liderinin yaptıkları gibi.Belki de biz açık oturum beklentisine girmekle yanlış yapıyoruz. Bir ?empati="duygudaşlık?" yapacak olursak televizyonda açık oturumdan kaçan (varsa) genel başkanı anlamamız mümkün olabilir. Böylece 22 Temmuz 2007 seçimlerinde daha sağlıklı karar vererek, onun temsil ettiği zihniyeti ülke çıkarlarının gereği olarak?tasfiye? etme zorunluluğu duyarız. Önceden danışmanlar tarafından hazırlanmış çanak soruların sorulmayacağı açık oturumda, dış politikada, Kıbrıs konusundan, Kuzey Irak meselesine, iç politikada terör konusundan, Ali Dibo ( yolsuzluk) meselesine, yabancılara ?babalar? gibi satılan kuruluşlara, manevi alanda uğranan erozyona kadar, işlenecek konular ve sorulacak sorular oturumdan kaçtığı izlenimi veren genel başkanı zor durumda bırakacaktır. Kıbrıs konusunda yapılanlar, ülkemizde Cami kapılarına kadar yapılmasına müsaade edilen misyonerlik faaliyetleri gibi yanlış olmuştur. Ama bize göre yanlış olmuştur, Kıbrıs Rumları ve Yunanistan kopardıkları tavizlerden olsa gerek mutluluklarını her zaman ifade etmekteler. Kuzey Irak meselesine bakalım. Zaten siyasi irade de sadece bakıyor, hatta iyimser bakıyor ki elindeki kozları kullanmak bir yana elektriği bile onlara kendi vatandaşından ucuza veriyor. Terör konusunda, sanki kendi alanı değilmiş gibi davranıyor. Eğer asker isterse(!) diye başlayan cümlelerle, aslında kendisine bağlı olan askerleri her şeyden sorumlu göstermeye çalışıyor. Olumlu olumsuz her türlü gelişmenin sorumlusu siyasi iradedir, sadece gelen ?kelle? çetelesi tutmakla bu problem çözülemeyeceğine göre, siyasi erk bir irade sergilemelidir. Ali Dibo işlerinde, hortumcuların hortumlarını kesmekten söz edenlerin kendi çocukları dahil etraflarındaki insanların havada, karada ve denizde edindikleri maddi zenginleşmeyi HELAL kazançla mı açıklayabilirler yoksa hortumları kestik ama KÜNK borular döşedik onunla kazandılar mı diyecek? Sıkıntılı konular. Bankalarımızın %42 sinin, Borsamızın %72 sinin, diğer milli kuruluşların satıldığı gibi yabancıların eline geçmesini nasıl izah edecek? Hele yangından mal kaçırırcasına seçime 15 gün kala PETKİM ihalesine ne dersiniz? Arkasında Ermeni, Yahudi ittifakının olduğu sözü edilen bir yabancı kuruluşa ihale edilmesi nasıl izah edilebilinir? Manevi alanda din dersi ve ahlak bilgisi kitaplarının muhtevasından, camilerdeki dini söylemlerin içeriğine kadar bazılarınca da ?Milli Görüş Gömleğini? çıkarıp ?İşbirlikçi Gömleğini? giymeden önce Hıristiyan Klubü olarak tanımlanan AB nin tahribatına göz yumulmuştur. Sizce de televizyonlarda açık oturuma katılmamakta haklı değil mi? Onun yerine, devletin kurumlarıyla kavgalı görünerek, Cumhurbaşkanlığına ağıt yakıp, mağduriyet rolü oynayarak, diğer sorunlarla beraber işsizliği, beceriksizliklerini örterek oy istemek daha kolay. Yazık ?Milli Kurtuluş? savaşından öncede Emperyalist Güçler ve onların uzantıları TÜRK MİLLETİNİ kolay lokma zannetmişlerdi! Sizce de tarih tekerrürden mi ibaret?




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —