13 yıldan beri yatalak yaşayan gençten acı dolu ‘yaşam’ itirafı
13 yıldan beri yatalak yaşayan gençten acı dolu ‘yaşam’ itirafı
Afyonkarahisar’da geçirdiği trafik kazası sonrası 13 yıldır yatalak olarak yaşamını sürdüren Zafer Altınışık isimli genç en büyük isteğinin eskisi gibi rüzgarın yüzüne vurduğu günleri ve aşığı olduğu Beşiktaşlı futbolcular ile bir araya gelmek olduğunu kaydederek “Evimizin yanında bir mezarlık var benim o mezarda yatanlardan çok farklı bir hayatım yok” dedi.
Afyonkarahisar’ın Kızılören ilçesinde yaşayan 36 yaşındaki Zafer Işık, 2009 yılında güvenlik görevlisi olarak çalıştığı Antalya’ya gittiği esnada otomobilin takla atması sonucu yaralandı. Kazada boyun kemiği kırılarak omuriliği hasar gören genç 13 yıldan bu yanan boyundan aşağısı felç kalarak yatağa bağımlı halde yaşamını sürdürmeye başladı. Altınışık felç kaldıktan sonra annesi Hatice Altınışık’ın bakımına muhtaç olarak down sendromlu teyzesi Ummuhan Karaduman (49) ile birlikte yaşıyor.
Felç kalmasına ve yatağa bağlı olarak yaşamasına rağmen yaşama tutunmaya devam eden Altınışık, yaklaşık 5 yıldan bu yanan hastane dışında sokağa çıkamadığını kaydetti.
“5 senedir hastane dışında hiçbir yere çıkmadım”
Altınışık, zorluklar ve imkansızlıklarla dolu yaşamını İhlas Haber Ajansı muhabirine zaman zaman sesi titreyerek şöyle anlattı:
“Bu şekilde isen bu duruma düştüysen hayattan çok fazla bir şey bekleyemiyorsun. Her şey kısıtlı ama mücadele ettik. Bu güne kadar kimseye muhtaç olmamaya çalıştık. Bir yerden sonra artık gitmiyor. Bir yoldan sonra yollar çıkmaza giriyor, tıkanıyor. Zaman içeresinde benim sağlık sorunlarım arttı. Örneğin Fizik tedavi doktoruna gidiyorum. Bana sürekli fizik tedavi görmem gerektiğini söylüyor. Günlük fizik hareketlerini yapmam gerektiğini söylüyor. Yapıyor musun? Diye soruyor. Ama ne yazık imkanımız yok. Kendimizin de yok. Büyükşehirlerde belediyenin oluyor ama burada belediyenin de imkanı yok. Zaten bizim sosyal yaşantımız yok. Ben 5 senedir hastane dışında hiçbir yere çıkmadım. Artık ben kendi doğup büyüdüğüm ilçeyi unuttum. Zaman içeresinde sadece benim değil annemin de sağlık sorunları arttı. Sürüne sürüne bana bakıyor. Bir gün yığılıp kalacak diye korkuyorum. Her gün Allaha dua ediyorum. O gün gelmeden benim canımı alsın diye Allaha dua ediyorum.”
“Beşiktaş’a seslenmemin sebebi şudur ki vefa Beşiktaş’ın özüdür”
Altınşık en büyük isteğinin sağlığına kavuşması ve Beşiktaş camiası ile bir araya gelmek olduğunu belirterek, sağlığının yerinde olduğu zamanlarda yaptığı her şeyi özlediğini söyledi. Altınşık, “Ben 5 yaşından beri Beşiktaşlıyım. Çocukluğumdan beri ben Beşiktaş’ı aile olarak gördüm. İstiyorum ki Beşiktaş beni duysun. Yalnız olmadığımı hissedeyim istedim. Çarsı Gurubu, hani bir şeyin karşısında yanlış varsa Çarsı onun karşısında dinelir sesini çıkarırdı. Sosyal medya hesabından Çarsı Grubu’na yazdım, başkanımıza ulaşmak istedim ama olmadı. Bir umudum olsun, tutunacak dalım olsun ve yalnız olmadığımı hissedeyim istedim ama olmadı. Başkanım ile görüşmeyi çok isterim. Çünkü Beşiktaş bir aile ise bu ailenin reisi de Ahmet Nur Çebi. Oturduğumuz evin yan tarafında bir mezarlık var 2 metre yakınımızda benimde o mezarda yatanlardan çok farklı bir hayatım yok. Beşiktaş’a seslenmemin sebebi şudur ki vefa Beşiktaş’ın özüdür. İnsan bir çok şeyi özlüyor ama insan rüzgarın yüzüne vurmasını özlüyor. Yağmurda ıslanmayı özlüyorsun, yıldızları seyretmeyi özlüyorsun” diye konuştu.