ADANA - İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Kayhan Söyler, dünya piyasalarıyla bağlantılı olarak Türkiye`de faizlerin yavaş da olsa ineceği kanaatinin ortaya çıktığını belirterek, "İleriye dönük moralimiz hiç bozuk değil" dedi.Söyler, yaptığı açıklamada, gerek konut ve taşıt piyasasının gerekse kredi faizlerinde Türkiye`deki enflasyon düşüşüne paralel olarak faizlerin düşeceğini, böylece hem sanayi ve ticari kesimde hem de tüketim cephesinde daha uzun vadeli daha düşük faizli kredi verme imkanı olabileceğini vurguladı.Özellikle bir sektörün elindeki stoku azaltmak için bir operasyon yapılmasının mümkün olmadığını, bunu çok özel kampanyalarla bölgesel veya çeşitli şartlarda yapabileceğini belirten Söyler, "Türkiye`nin genel faiz ortamı bir konut için taşıt için veya diğer şeyler için çok fazla değişeceğini sanmıyorum. Ama konut sektöründe bir gerileme var. Tabi dünyada da bir mortgage firmalarının biraz sıkıntı çektiği biliniyor. Türkiye`de böyle bir şey yok. Zaten Türkiye`deki konut sektörü kredisi daha dünyanın çok çok gerisinde. Daha yeni başlıyoruz bu işlere. Çok gelişecek bir sektör. Fakat bu faiz seviyelerinde çok uzun vadeli kredi vermek hala mümkün değil. Bugün bu faiz oranları ile 5-10 yılın üzerinde bir kredi almak çok ekonomik de olmaz zaten. İleriye dönük inşallah faizler yüzde 1`in altına inerse konut kredilerinde daha makul taksitler ortaya çıkabilir" dedi.Türkiye`de Cumhuriyet kurulduğundan beri bankacılık sektörü ve bir kredi sektörü bulunduğunu fakat hem bankaların sermaye yapılarının hem de ürün çeşitleri çok geliştiğini söyleyen Söyler, "Artık firmalar da kişiler de çok değişik enstrümanlarla finansman sağlayabiliyorlar ve bankaların da elindeki kaynaklar çok yüksek. Bilindiği gibi yüzde 40`ın üzerine çıkan yabancı sermaye Türkiye`deki bankalardaki yabancı sermaye oranıyla da ana sermaye oranları da çok gelişti. Böyle bakıldığında Türkiye`ye özgülenecek kredi miktarı da çok arttı. Bunu aktarabilmek için değişik sektörlere odaklanmak gerekti" diye konuştu.İş Bankası`nın KOBİ`lere eskiden beri odaklandığını ve 213 bin firmaya 10 milyar YTL`lik kredi verdiklerini, bunu daha da geliştirdiklerini anlatan Söyler şöyle devam etti:"Ama diğer bankaların da bireysel alanda rekabetin çok arttığı ve doyuma ulaştığı kurumsal anlamda da karların çok düştüğü bir yerde asıl küçük ve orta boy ticari ve sınai işletmelerin daha verimli çalışabilecek bir alan olduğu da keşfedildi. Böylece bütün bankalar KOBİ`lere çok daha farklı enstrümanlarla yaklaşır oldular. Bunun bir faydası da Basel II prensipleri çerçevesinde ileriye dönük inşallah muhasebe standartları açısından firmalar da KOBİ`ler de kendi mutfaklarını düzenleyebilir, kayıtdışı ekonomiyi kayıt içine alabilirsek inanın hem ülkenin vergi gelirleri açısından çok daha kayıtlı bir dünyaya geçmiş oluruz ve çok daha düzenli milli geliri kayıt altındaki belgelerle artırıp gelişmiş bir ülke durumuna geliriz."2008 yılı için morallerinin düzgün olduğunu vurgulayan Söyler, İş Bankası`nın yeni bir yapılanma içinde olduğunu, müşteri odaklı, bireysel ve ticari anlamda da farklı yapılanmalara gittiğini kaydetti.
