OSMANİYE - Saadet Partisi Osmaniye İl Başkanı Osman Eroğlu dünyada ve ülkemizde son günlerde yaşanılan olayların ışığında açıklamada bulundu.Eroğlu;?Maalesef geride bıraktığımız 2007 yılı ülkemiz ve İslam coğrafyası adına kayıp bir yıl olmuştur. 2007 yılı barış adına, demokrasi adına, huzur adına, hepsinden önemlisi insanlık adına tarihin en karanlık yıllarından biri olarak hatırlanacaktır.Çünkü kendi menfaatleri için İslam coğrafyasını kana bulamaktan çekinmeyenler sinsi emellerini, hain planlarını en acımasız şekilde uygulamaya devam etmektedir.Bu yüzden Ecdadımızın yüzyıllarca barış ve huzur içinde yönettiği topraklar şimdi kan ve gözyaşına boğulmuş durumda. Afganistan işgal altında, Irak işgal altında, Filistin işgal altındadır.Her gün bir başka İslam ülkesi karanlık planların hedefi olmaktadır. Bunun en son örneği dost ve kardeş ülke Pakistan`da sahnelenmiştir. Pakistan`ın demokratik seçimlere hazırlandığı bir dönemde karanlık eller devreye girmiş ve ülkeyi büyük bir kaosa sürüklemek üzere düğmeye basmıştır. Çünkü onlar kaostan sonra kendi istedikleri düzeni kurmayı kendilerine şiar edinmişlerdir.Benazir Butto suikasti bu karanlık planların bir sonucudur. Büyük Ortadoğu Projesi`nin bir parçasıdır. Çünkü bu proje Endonezya`dan(Türkiye dahil) Fasa kadar bütün bir İslam coğrafyasını kapsamaktadır. Bu yüzden net olarak söylüyorum. Tetiği kimin çektiği önemli değildir. Önemli olan arkasındaki eldir. Ve bu karanlık el, bu suikastle Benazir Butto`yu değil, bir İslam ülkesi olan Pakistan`ı hedef almıştır.Çünkü Pakistan nükleer güce sahip bir İslam ülkesidir. Bu yüzden de uzun süreden beri israil ve ABD`nin hedefindedir. Çünkü onlara göre hiçbir İslam ülkesi nükleer çalışma yapamaz, nükleer güce ulaşamaz, ulaşmamalı.Bu hak sadece kendilerindedir. İran`ın nükleer güç olma çalışmalarından rahatsız olanlar, elbette Pakistan`a sessiz kalamazlardı. Kalmadılar da. Pakistanın eski Başbakanı Navaz Şerif 1998 de nükleer deneme yaptığı içindir ki aynı yıl askeri bir darbeye muhatap kalmış ve Suudi Arabistan`a sürgün edilmişti.Bunun için devreye soktukları piyonlar eliyle Pakistan`ı büyük bir kaos ortamına sürüklemek istiyorlar. Nitekim bu suikastin ardından kardeş ülke PAKİSTAN, büyük bir iç karışıklığın içine düşmüştür. Dükkanlar yağmalanmakta, parti binaları ateşe verilmekte, silahlı çatışmalar çıkmaktadır. Tam bir belirsizlik hakimdir. Zaten bu suikasti tertip edenlerin amacı da budur.Çünkü Onlar için sadece menfaat vardır, sadece kendi çıkarları vardır. Menfaatlerini gerçekleştirmek için en büyük suikastlere imza atmaktan çekinmezler. Yüzlerce masum hayatını kaybetmiş, binlerce çocuk yetim kalmış onlar için hiçbir önemi yoktur. Coğrafyamız bunun en kanlı örnekleriyle doludur.Bu oyunu bozmanın tek yolu, Pakistan halkının birlik ve beraberliğini muhafaza etmesidir. Ayrılıkları bir kenara bırakarak her zamankinden daha fazla birbirine kenetlenmesi ve ırkçı emperyalist oyunu boşa çıkarmasıdır.KIYMETLİ HEMŞEHRİLERİM:Ne acıdır ki, kendi çıkarları uğruna Irak`ta bir milyon kardeşimizi katledenler, sözde "barış" nutukları atmaktan utanmıyorlar. Filistin`de, her gün yeni bir katliama imza atanlar, "demokrasi havarisi" kesilmekten çekinmiyorlar. Bundan daha acı olanı ise maalesef AKP iktidarının tavrıdır.AKP`nin Ortadoğu`yu kana bulayan bu emperyalist ırkçıların, barış ve demokrasi nutuklarına kanmasıdır. Kanmakla kalmayıp işbirlikçiliğine soyunmasıdır.Bu yüzden 10 bin kilometre öteden gelip, İslam coğrafyasının kalbine kara bir hançer gibi saplanan ABD`ye "Stratejik Ortağımız" diyebiliyorlar. Ellerinden Müslüman kanı akan ırkçı emperyalistlerle Davos`da, VVashington`da, Annapolis`de el sıkışabiliyorlar. Sayın Başbakan Endonezya`dan Fasa kadar 22 islam ülkesinin sınırlarını değiştirmeyi hedefleyen BOP projesinin Eş Başkanı olabiliyor. Ve yine kendini Ilımlı İslam adı altında tek hedefi sahih Islamı sulandırmak olan Dinler arası diyalog grubunun Eş Başkanı ilan edebiliyor.Oysa bu millet hiçbir zaman zalime destek vermemiştir. Hep mazlumdan yana olmuştur. Bizim yerimiz Telaviv`de İsrail`in yanı değil, Gazze`de Filistin`in yanıdır. VVashington`da Amerika`nın yanı değil, Bağdat`da Iraklı, Tahran`da İranlı Müslümanların yanıdır.Bizim yerimiz zalimlerin değil, vatanları işgal edilen, topraklarından zorla çıkarılan, masum ve mazlumların yanıdır.AZİZ KARDEŞLERİM:Gerçekten de ülkemiz ve İslam coğrafyası tarihi bir dönemeçten geçmektedir. Ve maalesef bölgenin en güçlü ülkesi Türkiye olduğu halde, AKP iktidarı bu tarihi süreci yönetme konusunda sınıfta kalmıştır. Çünkü tarihin kendine yüklediği misyona göre değil, Amerika`nın verdiği göreve göre hareket etmektedir.Milletimizin beklentilerine değil, İsrail`in, Amerika`nın, Avrupa Birliği`nin menfaatlerine öncelik vermektedir. Bu yüzden Amerika ve Avrupa Birliği`nin talimatlarını harfiyen uygularken, milletimizin taleplerini duymazdan gelmektedir.2007 yılında bunun onlarca örneğine şahit olduk. Annapolis toplantısı bunlardan sadece biriydi. Annapolis kentinde 50`ye yakın ülke Amerika`nın ev sahipliğinde bir araya geldi. Amerika ve israil`in öncülüğünde gerçekleşen bu toplantıya maalesef en büyük desteği veren de Türkiye ve AKP iktidarı oldu.Adı sözde barış toplantısıymış... Sözde Filistin sorununu çözeceklermiş... Barışçıl çözüm bulacaklarmış... Akan kanı durduracaklarmış... Mış mış mış...Biz sizin bu toplantılarınızı çok gördük. Bu masallara artık karnımız tok. Dünyanın gözünün içine baka baka yalan söylüyorlar. Buradan soruyorum? O kadar barış yanlısıysanız;Felluce`de camide masum Müslüman`ın kafasına kurşun sıkan kim! Ebugureyb`de Müslüman kadınların ırzına geçen kim!Irak`ta en az 550 bilim adamını öldüren kim!Elinde sapanla vatanını savunmaya çalışan Filistinli çocukların üzerine tank süren kim!32 gün boyunca Lübnan`daki masum sivillere misket bombası yağdıran kim!Bütün bunları yapan siz değil misiniz! Kimi kandırıyorsunuz!Sicilleri böylesine kabarık ve karanlık olanların barış ve demokrasi için çalıştıklarını söylemeleri tarihin en büyük iki yüzlülüğüdür.En büyük sahtekarlığıdır. Biz sizin barış ve demokrasi nutuklarınızın ne anlama geldiğini çok iyi biliyoruz. Ama şunu asla unutmayın; bir gün bütün bu yaptıklarınızın hesabını vereceksiniz!DEĞERLİ OSMANİYELİLER:ABD Başkanı Bush, kendisini, "sonuna kadar İsrail`in korunmasına ve ilerlemesine adamış bir başkan" olarak nitelendirmektedir.Bu yüzden bu sözde konferanslar, barış görüşmeleri, müzakereler, toplantılar bundan öncekilerde olduğu gibi dünyanın gözünü boyamaktan başka bir anlam taşımamaktadır.Onlar lüks otellerin deniz manzaralı lobilerinde sahte barış nutukları atarlarken, İsrail tankları her gün Gazze`yi bombalamaya devam ediyor. Onlar yalancı tebessümlerle demokrasi havariliğine soyunurken Filistinli çocuklar açlıktan ve ilaçsızlıktan hayatını kaybetmeye devam ediyor.Buradan açıkça söylüyoruz: İsrail İşgali altındaki Filistin toprakları iade edilmeden, vatanlarından çıkarılıp, yersiz yurtsuz bırakılan Filistinli mültecilerin geri dönmelerine izin verilmeden, Kudüs`ün Filistin`e iadesi gerçekleşmeden bölgeye huzur ve barışın gelmesi mümkün değildir.Buradan Akp İktidarını da bir kez daha uyarıyorum: Geçmişinize bir bakın! Siz hangi ecdadın çocuklarısınız? Eli kanlı katillerle verdiğiniz pozlar, o büyük ecdadın kemiklerini sızlatıyor. Kalbi Filistin`le çarpan milletimizin yüreğini parçalıyor.Kendinize gelin! Yüz kere söyledik. Bin kere söyledik. Yine söylüyoruz:Amerika`nın, İsrail`in ipiyle kuyuya inilmez. Domuzdan post bunlardan dost olmaz. Avrupa Birliği`ne, Amerika`ya bağımlı olmaktan vazgeçin. Türkiye`ye Batı`ya kuyruk olmak değil, İslam coğrafyasına lider olmak yaraşır. Bin yıllık tarihimiz bize bu misyonu yüklemiştir.AMA DEĞERLİ KARDEŞLERİM;Maalesef bütün uyarılarımıza rağmen geçen 6 yıl göstermiştir ki; AKP umutsuz bir vakıadır. Bütün beklentileri, bütün hayalleri boşa çıkarmıştır. AKP 6 yıldır "reel politik" safsatasıyla bu milletin değerlerine, tarihine, inancına sırtını dönmüştür.Bu yüzden Siyonist planların en büyük mimarı İsrail Cumhurbaşkanı`nı TBMM`de konuşturabilmiştir. Konuşturmakla kalmayıp ayakta alkışlayabilmiştir. Bu yüzden Papa`nın heykeli önünde Avrupa Birliği Anayasasını imzalamayı marifet sayabilmiştir. Bayram diye kutlayabilmiştir.Peki Milli Görüş ne yaptı?Roma`da değil, İstanbul`da, Papa`nın huzurunda değil, Sultan Abdülhamit Han`ın Çırağan`ında D-8`leri kurdu. İşte bizim farkımız bu. İşte gömlek farkı bu.Bu yüzden çare biziz. Çare Milli Görüş`tür, Saadet Partisidir!2007 yılında yüreğimizi parçalayan bir başka gelişme de teröre verdiğimiz şehitler olmuştur. Sevr arzusundan hiçbir zaman vazgeçmemiş karanlık eller, hain planlarını 2007 yılında arttırarak uygulamaya koymuştur. Cudi`den, Gabar dağlarından gelen şehit haberleri, bayramlarımıza gölge, sevinçlerimize hüzün düşürmüştür. Nitekim en son iki gün önce Diyarbakır`da patlayan ve masum çocuklarımızı hedef alan bomba bir kere daha Terörün iğrenç yüzünü göstermiştir. Bu vesileyle bu alçakça saldırıda hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah`tan rahmet kederli ailelerine ve milletimize sabırlar, yaralı kardeşlerimize de acil şifalar diliyorum.Bu hain ellerin ülkemiz üzerinde oynamakta olduğu en alçakça oyunlardan biri Türk- Kürt kardeşliğini bozmaya yöneliktir. Bunu taşeron ve ateist PKK terör örgütü eliyle yapmaya çalışmaktadır. Ancak inanıyorum ki, bundan önce olduğu gibi bundan sonra da bu kardeşliği bozmaya kimsenin ama kimsenin gücü yetmeyecektir. Çünkü Türk-Kürt kardeşliği bu topraklarda yeni yeşermeye başlamış bir filiz değildir.Kökü 1000 yıllık din, tarih ve kültür birliğine dayanan bir ulu çınardır. Çanakkale`den, Sarıkamış`a, İstiklal savaşından Kıbrıs`a aynı vatan, aynı ideal, aynı din için feda edilmiş bir can kardeşliği, kan kardeşliğidir.Ancak bu alçakça oyunlara karşı Türk`üyle, Kürd`üyle hepimiz uyanık olmak zorundayız. Birlik ve beraberliğimizi muhafaza etmeliyiz. Çünkü görünen odur ki 30 bin cana, 100 milyar doların üzerinde ekonomik kaybımıza neden olan bu oyun sık sık sahnelenmek istenmektedir. Bu konuda gereken tedbirler mutlaka yerinde ve zamanında alınmalıdır.Bu yüzden meseleyi sadece terör boyutuyla ele almak ve çözümü sadece askeri tedbirlerde aramak tarihi bir hata olur. Güneydoğu meselesini sadece ekonomik boyutuyla ele almak da yeterli değildir. Dış güçlerin oyun ve planlarını göz ardı ederseniz, getireceğiniz bütün çözüm önerileri sonuçsuz kalmaya mahkum olur.Bu sorunun çözümü noktasında en samimi ve en duyarlı parti Saadet Partisidir. Bu vesileyle çok değerli Genel Başkan Yardımcımız Ömer Vehbi Hatipoğlu Bey tarafından kaleme alınan bir kitaptan bahsetmek istiyorum. Malumunuz Ömer Vehbi Hatipoğlu Bey Türkiye`de bu konuyu en iyi bilen isimlerden biridir.Kaleme aldığı "Kürt Sorunu`nda Ezber Bozmak" adlı kitapta, tespit, teşhis ve öneriler titizlikle değerlendirilmesi ve uygulanması gereken önerilerdir. Bu amaçla başta hükümet olmak üzere güvenlik güçlerine, valiliklere, sivil toplum kuruluşlarına ve köşe yazarlarına gönderilmiştir.Bu çalışmayı en iyi okuyup değerlendirmesi gerekende elbette AKP iktidarıdır. Çünkü bu terör vahşetinin arkasındaki gücü dürüstçe teşhis ve ifşa etmeden terörle mücadele yapılamaz.ABD ile stratejik müttefik olma sevdası devam ettikçe bu mücadeleden sonuç alınamaz. AB`ye girme uğruna milli çıkarlarımızı bir kenara bıraktıkça başarıya ulaşılamaz. Çünkü PKK taşeron bir örgüttür. PKK sözde stratejik müttefiklerimizin kucağında büyüyen ve onlara hizmet eden Doğu ve Güney doğuyu İslam`dan uzaklaştırmak isteyen ateist bir terör örgütüdür.Terörü destekleyenlerle teröre karşı işbirliği yapılamaz. Bu nedenle Türkiye derhal dost ve stratejik diye tanımladığı ülkeleri gözden geçirmelidir. İsrail, Amerikan ve AB politikalarına teslim olmak yerine, kendi milli duruşunu ortaya koymalıdır.Milli Görüş partileri iktidarda da muhalefette de hep aynı görüşü savunmuş aynı duruşu sergilemiştir. Yalancı dostlarla, iki yüzlü müttefiklerle oyalanmak yerine bu haklı ve samimi uyarılara kulak verilmelidir. Başka çare yoktur.? dedi.