KAHRAMANMARAS (AA) - AK Parti Genel Baskan Yardimcisi Mahir Ünal, "12 Eylül belli bir yas grubu için kabus, sistematik iskence ve korku demektir. 12 Eylül Türkiye için 20 yilin kaybi demektir. Millet iradesinin katledilmesi demektir." ifadesini kullandi.
Çesitli temaslarda bulunmak üzere kente gelen Ünal, Onikisubat Belediyesinin Barbaros Mahallesi'nde yapimini tamamladigi Sehit Cengiz Engizek Bilgi Kültür Evi ve Kapali Yüzme Havuzu'nun açilis programina katildi.
Ünal, açilista yaptigi konusmada, bugün 12 Eylül darbesinin 40. yili oldugunu hatirlatarak, "12 Eylül belli bir yas grubu için kabus, sistematik iskence ve korku demektir. 12 Eylül Türkiye için 20 yilin kaybi demektir. Millet iradesinin katledilmesi demektir. Milletin seçtigi, söz de karar da millettindir dedigi Türkiye Büyük Millet Meclisimizin duvarlarinda, 'Egemenlik kayitsiz sartsiz milletindir' yazdigi, bu hakikatin hilafina maalesef milletin elindeki egemenlik hakkinin yine milletin adi kullanilarak alindigi gündür." diye konustu.
Açilisin ardindan partisinin Batipark Çim Güres Sahasi'nda düzenledigi Onikisubat Ilçesi 3. Olagan Kongresi'ne katilan Ünal, 12 Eylül'de 650 bin kisinin sistematik sekilde iskenceden geçirildigini, 27 Mayis'taki darbenin etkilerini üzerinden atamayan Türkiye'nin sartlarin olgunlasmasiyla 12 Eylül'de darbeyle karsilastigini dile getirdi.
27 Mayis 1960 darbesinin 'yeter söz de karar da milletindir' diyen milletin iradesini temsil eden Adnan Menderes'e karsi yapildigini aktaran Ünal, "Biz 1960'daki darbeden sonra tam 20 yilimizi kaybettik. 1960 ile 1970 arasi askeri vesayet yillaridir. 1970 ile 1980 arasi sag ve sol olaylaridir. Gitti mi bizim 20 yilimiz, bir ülkenin ömründen 20 yil gitmesi ne demek biliyor musunuz?" ifadesini kullandi.
- "Siyaset milletin emanetine ölümüne sahip çikmak isidir"
Siyasetin bir makam ve mevki, birilerinin kendisini iyi, güçlü hissetmesi için yapilan birsey olmadigini belirten Ünal, siyasetin bilinç, fikir ve farkindalikla verilen mücadelenin ne anlama geldigini bilerek yapilacagini söyledi.
Siyasetin önemine vurgu yapan Ünal, "Simdi, Joe Biden 'muhalefetle birlikte Erdogan'i devirecegiz', Macron 'Erdogan'dan kurtulmamiz gerekiyor' diyor. Neden, çünkü Erdogan milletin adami, birtakim kisilerle hareket etmiyor. Çünkü Erdogan, milletin ona verdigi sorumlulugu ve emaneti, ölümüne muhafaza ettigi için. Iste siyaset milletin emanetine ölümüne sahip çikmak isidir." degerlendirmesinde bulundu.
Ünal, yillarca Türkiye'de siyasetin çirkin ve bulasik bir is olarak gösterildigine isaret ederek, konusmasina söyle devam etti:
"Siyasetin üzerinde askerin ve belli kesimlerin vesayet kurdugu dönemleri unutmamamiz gerekiyor. O yüzden siyaset önemli ve kiymetlidir. Siyaseti önemli ve kiymetli yapan, siyaset kurumu milletin iradesini sandikta alan ve devleti yönetme temsiline sahip olan kurumun adidir. Siyaset ve darbeler ne anlama geliyor çok iyi bilmemiz gerekiyor. Eger 15 Temmuz'da bu millet çiplak elleriyle iradesine sahip çikmasaydi, ne olurdu, Türkiye bu sefer 10 yilini 20 yilini degil, Türkiye bu defa en az 100 yilini kaybederdi."
15 Temmuz kalkismasinin ardindan bölgede yasananlara bakildiginda bu darbe girisiminin daha iyi anlasildigini belirten Ünal, sunlari kaydetti:
"Dogu Akdeniz'deki olaylara, Libya'da, Suriye'de yapilanlara baktigimizda, eger 15 Temmuz basariya ulassaydi, bölgeyi o kadar rahat sekilde dizayn edeceklerdi ki, hiçbir sorun yasamayacaklardi. Önlerinde Erdogan, AK Parti diye bir engel olmayacakti. Millet idaresi diye bir sey olmayacakti. Istedikleri gibi Dogu Akdeniz'i, Kuzey Afrika'yi, Libya'yi, Suriye'yi, Lübnan'i istedikleri gibi dizayn edeceklerdi. Ama bugün bunu yapamayanlar, ne diyorlar, 'Erdogan'i devirmeliyiz'. Bunu kimler diyor, simdi bunu Biden diyor anlarim, bunu Macron diyor anlarim, ama bu ülkenin en büyük muhalefet partisinin basindaki genel baskani, dostlarimizla birlikte 'Erdogan'i devirecegiz' diyorsa bunu anlayamam maalesef. O yüzden siyasete sahip çikmamiz demek, çocuklarimiza sahip çikmamiz demek."
Kongreye, TBMM Içisleri Komisyon Baskani ve AK Parti Kahramanmaras Milletvekili Celalettin Güvenç, Imran Kiliç, Mehmet Cihat Sezal ve Habibe Öçal'in yani sira Büyüksehir Belediye Baskani Hayrettin Güngör ile partililer katildi.