Akciğer kanserinin 10 belirtisi
Nedenlerinden biri sigara olan akciğer kanserinin tüm dünyada kansere bağlı ölümler arasında birinci sırada yer aldığına dikkati çeken Dr. Öğr. Üyesi Melahat Bekir Külah, “Hastaların neredeyse dörtte birinde akciğer kanseri belirti vermeden oluşur. Ancak öksürük, iştahsızlık, göğüs ağrısı, nefes darlığı, ses kısıklığı ve yutma güçlüğü, halsizlik, parmaklarda çomaklaşma, vücut ağrısı, sık tekrarlayan enfeksiyonlar, göz kapağında düşme gibi durumlar akciğer kanserinin habercisi olabilir” dedi.
Medipol Üniversitesi Pendik Hastanesi Göğüs Hastalıkları Dr. Öğr. Üyesi Melahat Bekir Külah, akciğer kanserinin belirtilerine dikkati çekerek önemli uyarılarda bulundu. Dr. Öğr. Üyesi Külah, 2018 yılı verilerine göre dünyada 1 milyon 760 bin kişinin akciğer kanserinden hayatını kaybettiğini ifade ederek, “Nedenlerinden biri sigara olan akciğer kanseri tüm dünyada kansere bağlı ölümler arasında birinci sırada yer alıyor. Akciğer kanseri, akciğerde anormal hücrelerin kontrolsüz olarak çoğalması sonucu oluşur. Akciğer kanseri sıklıkla bir akciğerde tek odaktan gelişmeye başlar, ancak aynı zamanla birden fazla odaktan gelişim de söz konusu olabilir. Kanser hücreleri akciğerlere, komşu dokulara veya vücudun diğer bölgelerine yayılabilir. Akciğer kanseri belirtileri yerleşim yerine göre değişiklik gösterebilir” dedi.
“Akciğer kanseri hastaların 4’te birinde sinsi gelişiyor”
Akciğer kanserinin en genel belirtisinin inatçı öksürükler olduğunu belirten Dr. Öğr. Üyesi Külah, “Bunun dışında göğüs ağrısı, nefes darlığı, ateş, ses kısıklığı, yüz ve boyunda şişme, omuz ve kol ağrısı, sırt ağrısı, yutma güçlüğü ve kanlı balgam gibi bulgular da akciğer kanseri belirtileridir. Öksürükle birlikte gelen kanlı balgam, akciğer kanseri hastalarının dörtte birinde görülmektedir. Akciğer kanseri belirtilerinden baş ve kemik ağrısı, yorgunluk ve halsizlik de sıkça görülür. Akciğer kanseri belirtileri bazen oldukça sinsidir. Hastaların neredeyse dörtte birinde kanser, hiçbir belirti vermeden oluşmaktadır. Genellikle bu kişiler başka nedenle akciğer grafisi çektirdiğinde akciğer kanseri olduklarını öğrenir. Bu nedenle rutin olarak yapılan kontrollerin akciğer kanserinin erken evrede belirlenmesinde hayati önemi bulunur. Akciğer kanseri erken evrelerde teşhis edilirse tedavisinde başarı şansı oldukça yüksektir. Günümüzde düşük doz spiral bilgisayarlı tomografi gibi görüntüleme tekniklerindeki ilerlemeler ile akciğer kanseri artık erken evrede saptanabilmektedir” şeklinde konuştu.
“Belirtiler arasında öksürük, kilo kaybı, göğüs ağrısı, nefes darlığı, ses kısıklığı var”
Dr. Öğr. Üyesi Külah, akciğer kanserinin belirtilerini şöyle sıraladı: “Öksürük akciğer kanserinin ilk belirtileri arasında yer alır. Çoğu zaman başka sebeplere bağlı olduğu düşünülerek yeterince önemsenmez. İki haftadan uzun süren, giderek artan ve nedeni belirlenemeyen inatçı öksürük şikayeti olan kişiler akciğer kanseri açısından tetkik edilmelidir. Bunun yanı sıra balgamda kan görülmesi veya balgam renginin koyu kahverengi olması da akciğer kanserinde önemli belirtiler olarak bilinir. İkinci sırada ise iştahsızlık ve kilo kaybı yer alır. Özellikle aktif sigara içen kişiler, iştahsızlığı olursa mutlaka bir doktora başvurmalı. Nedeni belli olmayan kilo kaybı da akciğer kanserinin önemli belirtileri arasında yer aldığından ihmal edilmemeli. Üçüncü olarak birçok nedenden kaynaklanabilen göğüs ağrısı da aslında akciğer kanserinin temel belirtilerinden biridir. Göğüs ağrısı derin nefes alırken, öksürürken veya gülerken artıyorsa zaman kaybetmeden doktora başvurmak gerekiyor. Dördüncü sırada yer alan nefes darlığı ve hırıltılı solunum gibi solunumsal belirtiler de akciğer kanserinin tüm evrelerinde ortaya çıkabilir. Sinsi gelişen akciğer kanserinin önemli bir göstergesi olan nefes darlığı, gerektiği şekilde önemsenmiyor. Yaşlı ve kilolu kişiler nefes darlığını yaşlarına bağlarken, genç kişiler de işlerinin yoğunluğundan doktora gitmeyi ihmal ettiklerini belirtiyor. Ancak akciğer kanserinde erken tanının hayati öneme sahip olduğunun unutulmaması gerekiyor. Beşinci olarak ses kısıklığı ve yutma güçlüğüne de dikkat edilmeli. Akciğer kanserinin belirtilerden biri olan ses kısıklığı ve yutma güçlüğü de tıpkı diğer belirtiler gibi birçok nedenden kaynaklanabiliyor. Soğuk algınlığı gibi bir durum olmaksızın gelişen ses kısıklığı geliştiğinde doktora başvurulmalıdır.”
Halsizlik, parmaklarda çomaklaşma, göz kapağında düşme
Dr. Öğr. Üyesi Külah, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Altıncı sırada halsizlik yer alıyor. Akciğer kanserinde çabuk yorulma, sürekli yorgunluk hissi ve halsizlik atlanmaması gereken belirtiler arasında. Türkiye’de çok yaygın olan demir eksikliği anemisinden mevsimsel şartlara, günlük hayatın yoğun koşuşturmacasından psikolojik sıkıntılara dek birçok nedenden kaynaklanabilen halsizlik günlük hayatı olumsuz etkiliyorsa ve solunum şikayetleri eşlik ediyorsa akciğer taraması yaptırılmalıdır. Yedinci sırada bulunan, el ve ayak parmaklarının uçlarındaki yumuşak dokunun şişip yuvarlaklaşmasıyla oluşan çomaklaşma birçok hastalıkta görülebileceği gibi akciğer kanserinde de ortaya çıkabilir. Sekizinci madde ise vücut ağrısıdır. Kanserin yayılması durumunda sırt, omuz, kürek kemiği, kol, bacak ağrıları ya da beyne sıçramışsa şiddetli baş ağrısı önemli belirtiler olarak kendini gösterir. Boyunda ve köprücük kemiğinin üzerindeki bezelerde büyüme ise özellikle akciğer kanserine işaret edebilir. Dokuzuncu sırada da sık tekrarlayan enfeksiyonlar bulunuyor. Bronşit ve zatürre gibi solunum yolu enfeksiyonlarının sık tekrarlaması ve iyileşmemesi de belirtilerdendir. Özellikle 15 yıldan daha uzun süre günde bir paket sigara içen ya da sigarayı bırakmasının üzerinden 15 yıl geçmemiş olanlar mutlaka yılda bir kez tarama yaptırmalıdır. Son olarak göz kapağında düşmede belirtiler arasındadır. Akciğerin üst kısmına yerleşen bir kitle, bazı sinirlere bası yaparak kolda ve omuzda ağrıya, ses kısıklığına, göz kapağı düşüklüğüne neden olabilir. Göz kapağında düşme ve göz bebeğinde küçülme ile yüzün aynı tarafında terleme olmaması kansere işaret edebilir. Bu durum Horner sendromu olarak bilinir. Eğer bu belirtilerden bir veya birkaçı gözleniyorsa vakit kaybetmeden bir göğüs hastalıkları uzmanına başvurulmalı.”