?Aleviler öncelikle temel esasları kendi aralarında belirlemeli?

?Aleviler öncelikle temel esasları kendi aralarında belirlemeli?

6-8 Aralık 2013 tarihleri arasında İstanbul Aydın Üniversitesi Toplumsal Araştırmalar Uygulama ve Araştırma Merkezi (TARMER) tarafından gerçekleştirilen Alevi Çalıştayı?nda Alevilerin belli başlı sorunları, bugün gelinen nokta itibariyle ele alındı.

İçinde bulunduğumuz toplumun kültür yapısını bilimsel verilere dayalı olarak inceleyen, tarihi seyir içinde çeşitli kültürlerin birbirleriyle etkileşimlerini, her tür inanç, din, dil, ırk gibi faktörlerin bu oluşum içindeki rollerini izleyerek akademik çalışmalar yapan ve yayınlayan İstanbul Aydın Üniversitesi Toplumsal Araştırmalar Uygulama ve Araştırma Merkezi (TARMER), Türkiye?de bir ilki gerçekleştirerek üniversite çatısı altında Alevi Çalıştayı düzenledi.  Alevilik ve Aleviler konusunun akademik düzeyde ele alındığı ve iki gün süren toplantıda, moderatörlüğü TARMER Başkanı Prof. Dr. Mustafa Saim Yeprem üstlendi. Sonuç Bildirgesinin açıklandığı Basın Toplantısında bir üniversite çatısı altında Hükümetten sonra neden çalıştay düzenleme gereği duyduklarını açıklayan Yeprem, sorunun akademik olarak ele alınması gerektiğini, Hükümet tarafından, geçtiğimiz yıllarda gerçekleştirilen çalıştayların, sorunun kavranması ve daha soğukkanlı bir iklim içinde ele alınması açısından yeni imkânlar yarattığını, kamuoyuyla paylaşılan raporda Alevi hissiyatının bütün çeşitliliğiyle yansıtıldığını fakat bununla birlikte Alevilerin belli başlı sorun ve taleplerinin sadece rapor kayıtlarıyla sınırlı kalmasının hayal kırıklığı yarattığını söyledi.

Bildirgede şunlar vurgulandı:

"Alevi sorununun doğrudan Aleviler arasında konuşulup halledilmesi gereken boyutları olduğu gibi, bunun Alevileri aşan boyutlarının varlığı da asla ihmal edilmemelidir. Bu bağlamda doğrudan teolojiyle ilgili boyutları hakkında Alevi temsil organları çaba göstermelidir. Bu konuda Alevi olmayan çevrelerden gelen katkılara da açık olmak önemlidir. Öte yandan sorunun siyasi, kültürel ve entelektüel boyutlarının tüm toplumu ilgilendiren önemli bir gelişme istidadında olduğu da göz ardı edilemez."

"Cemevlerinin statüsü insan hakları temelinde olmalı"

İslam geleneği içinde Aleviler`in kendi dini ve kültürel koşullarını inşa eden tarihsel bir topluluk olduğu anlatılan bildirgede, "Ne Aleviliğin, Sünnilik ne de Sünniliğin, Alevilik üzerinden tanımlanması kabul edilebilir. İnanç guruplarını kendi dini gerçekliği içinde ele almak sağlıklı bir tercih olacaktır," değerlendirmesi yer aldı.

Cemevlerinin statüsünün her halükarda sağlanması gerektiğinin savunulduğu bildirgede şu ifadelere yer verildi:

"Cem evlerinin konusunun ele alınış biçimi her şeyden önce iyi niyet, empati ve insan hakları temelinde olmalıdır. Nevşehir Üniversitesi`nin adının değiştirilmesiyle Hacı Bektaş Veli Üniversitesi bünyesinde bir araştırma merkezi de kurulmalı ve böylece sahici/gerçekçi hedefler doğrultusunda Alevi kimliğinin referans dünyası açığa çıkarılmalı, yeni birtakım sorunların çözümünde ciddi bir akademik mecra olarak seferber edilmelidir. Alevi sorununun ele alınmasında hem Aleviliğin gelenekli kurumlarının hem de yerel ve küresel insani kazanımların dikkate alınması, bu coğrafyada barış içinde yaşama kaygısı güden vatandaşların ortak hedefi olarak kabul edilmektedir."

"Sorun cami ve cemevi arasında değildir"

Bildirgenin okunmasının ardından konuşan Dünya Ehl-i Beyt Vakfı Başkanı Fermani Altun da İstanbul Aydın Üniversitesinin tarihi bir görev yaptığını belirterek, "Bize düşen de bu hizmetlere yardımcı olmaktır," dedi.

Geçmişte bu konuların konuşulmasına imkân olmadığını ifade eden Altun, bugün bu konuların tartışılabilmesinin memnuniyet verici olduğunu söyledi. Türkiye`de sorunun Aleviler ile Sünniler arasında olmadığını anlatan Altun, "Sorun cami ve cemevi arasında değildir. Aleviler`in ve tüm inanç kesimlerinin sorunu, anayasal ve yasal sorundur. Bu bakımdan geçmişte yapılan çalıştaylarda da önemli emekler verildi. Sistemimizin yenilenmesi, yani gerçek laikliğin tesisi halinde, hem Aleviler`in hem de tüm inanç kesimlerinin sorunları çözüleceği gibi Türkiye, dünyada da itibar görecektir. Cumhuriyetin 90 yıllık hatalarının devamını isteyen Alevi unsurlar da bulunmaktadır. Alevilerin siyasi düşüncelerinin siyasete yansımadığını görüyoruz. Bugüne kadar bir tek Alevi siyasetçi hapse girmemiştir. O zaman bu dava nasıl yürüyecek? Çünkü olmamıştır. Sistem bunları öyle taşımamıştır. Hep böyle sistemin adamları, böyle kenarda köşede çıkarcı, hain unsurlar devam etmiştir. Onun için Alevilerin sorunu siyasal, anayasal ve yasal sorundur. Bunu çözecek olan da siyasal erktir ve devletin bütün siyasi partilerinin el birliğiyle çözülmesi gerekir," şeklinde konuştu.

Din-devlet ilişkilerinin inanç gruplarını mağdur edecek düzeyde yapılandırılmış boyutları sorgulanması konusunda fikir birliğine varılan çalıştayda, Alevi sorununun doğrudan Aleviler arasında konuşulup halledilmesi gereken boyutları olduğu olduğunu, öncelikle Alevilerin bir araya gelerek ortak bir payda oluşturması gerektiğini ve bu ortak düşünce üzerinden taleplerin devlet tarafından karşılanması gerektiğini söylediler.

Çalıştay Sonuç bildirgesinde öne çıkan başlıklar ise; ?Alevilerin mevcut tedirginliği, yerel ve küresel ölçekte ortaya çıkan kimi ekstrem örnekler üzerinden ilerlemektedir. Bu tür korkuları besleyen süreç ve olgulara karşı müteyakkız olmak gerekir. Alevi bilgi dünyasının geliştirilmesine acil ihtiyaç vardır. Bu amaçla başta üniversiteler olmak üzere her düzeyde derinlikli/geliştirici araştırma birim ve merkezlerine gereksinim daha da artmıştır. Alevilerin sosyal devlet yapısı içinde kendilerini kuşatılmış ve mağdur sayan algı düzeni ele alınmalı ve bu konudaki tedirginlikler hızla ortadan kaldırılmalıdır. Aleviler İslam geleneği içinde kendi dini ve kültürel koşullarını inşa eden tarihsel bir topluluktur. Ne Aleviliğin, Sünnilik Ne de Sünniliğin, Alevilik üzerinden tanımlanması kabul edilebilir. İnanç guruplarını kendi dini gerçekliği içinde ele almak sağlıklı bir tercih olacaktır. Cem evlerinin statüsünün her hâlükârda sağlanması gerekir? şeklinde oldu.



Güncel 25.10.2016 05:32:49 0

İlginizi Çekebilir

1

Mersin'de seyir halindeki taksi, devrilen ağacın altında kaldı

2

GÜNCELLEME - Hatay'da kayıp olarak aranan yabancı uyruklu çocuk gömüldüğü topraktan yaralı çıkarıldı

3

Osmaniye'de devrilen yolcu otobüsündeki 3 kişi yaralandı

4

Osmaniyeli yargıçların görev yapacakları yeni yerleri belli oldu

5

Kadınlar Salon Hokeyi Süper Lig maçları Alanya'da başladı

6

Mısır yüklü kamyon devrildi, 1 yaralı

7

Osmaniye’de yolcu otobüsü devrildi, 3 yaralı

8

Osmaniye'deki uluslararası yarı maratona "21 Aralık en uzun gece" ayarı

9

Antalya'da park halindeki otomobile hafif ticari aracın çarpması sonucu 2 kişi yaralandı

10

Isparta'da dağlık alanda ölü bulunan çoban toprağa verildi