OSMANİYE - Büyük Birlik Partisi Osmaniye Merkez İlçe Basın Sözcüsü Ali İmat, Kıbrıs şehidi Piyade Albay Halil İbrahim Karaoğlanoğlu?nun, 34.şehadet yıldönümünde şehidin adını taşıyan Karaoğlanoğlu Parkındaki anıt levhasının bakımsızlığını ve şehidin anma programının kısır olmasını eleştirdi. Şehid Albay H.İbrahim Karaoğlanoğlu?nu Osmaniye?de birkaç yıldan bu yana sadece askeri erkanın anmasının bir eksiklik olduğunu ifade eden İmat, önceki yıllarda adına koşular düzenlenip etkinlikler yapılan şehit Albay?ın adına yakışır bir anma programı düzenlenmesi gerektiğini belirtti İmat, yaptığı açıklamada ?H.İbrahim Karaoğlanoğlu Kıbrıs çıkartması sırasında Osmaniye?mizin 50. Piyade Alay komutanı sıfatı ile askerleri ile Girne sahillerinden Kıbrıs?a çıkartma yapmış ve çetin mücadele sonunda en büyük rütbe olan şehitlik mertebesine ulaşmıştır. Bu yiğit Albayı adına yakışır bir şekilde anmak Osmaniyelilerin üzerinde bir borçtur.? dedi. Şehidimizi anma niyeti ile Karaoğlanoğlu parkına giden Büyük Birlik Partisi Osmaniye Merkez İlçe Basın Sözcüsü Ali İmat, şehidin anıt levhasının çizilmiş, yıpranmış, üzerindeki yazıların okunmayacak şekilde olması üzerine bu manzaraya yetkililerin duyarsızlığını protesto eti. Büyük Birlik Partisi Osmaniye Merkez İlçe Basın Sözcüsü Ali İmat yaptığı açıklamada şunları söyledi: ?Bereketli dağların eteklerinde kurulan bu nadide şehrin alnı ak, başı dik yiğit insanları. 34 yıl önce bugün bir güzel insan bu şehrin Piyade Alay Komutanı H. İbrahim Karaoğlanoğlu şehadete koştu. Kıbrıs çıkartması, Viyana kapılarından beri sürekli geri çekilen, sürekli gerileyen bir milletin ileriye doğru attığı bir adım, bir reflekstir Kıbrıs. Kıbrıs?taki soydaşlarımızın haklarını korumak, antlaşmalarla kurulan bir düzenin bozucularına gereken dersi vermek üzere Türk Silahlı Kuvvetlerinin bir Alayı Girne sahillerindedir. Hareketi yöneten cesur, atak ve kahraman bir Türk Albayıdır. Bu kahraman Albay verilen çetin mücadelede en büyük rütbe olan şehitlik mertebesine yükseliyor. Bu yiğit albay bu güzel şehrin 50. Piyade Alay Komutanı H.İbrahim Karaoğlanoğlu. Büyük insan, büyük kumandan. Biz buraya şehidimize vefamızı göstermek için geldik. Karşılaştığımız manzara kanımızı dondurdu. Buradan bu şehrin yöneticilerine sesleniyorum. Bu manzaranın sorumlusu kimse O?na sesleniyorum. Sadece makam odasındaki yumuşak koltuğun ve makam arabasının hakkını verenlere sesleniyorum. Yumuşak koltuklarınızdan kalkın, makam arabalarınızdan inin ve bu şehrin kaldırımlarında, sokaklarında, çarşısında, parkında arz-ı endam edin. Hayatla, insanımızla yüzleşin. İşte karşıda bütün heybetiyle milli mücadelenin yiğit lideri Gazi Mustafa Kemal Atatürk. İşte karşıda bu toprakların erkekleri sipere sindiğinde ayağa kalkıp haykıran ?Ben kadın olduğum halde savaşıyorum sizlere ne oluyor? diyen Rahime Onbaşı. Anamız, kadınımız, her şeyimiz. Ve işte Kıbrıs şehidi, yiğidimiz, albayımız H. İbrahim Karaoğlanoğlu. Ey ecdat kanıyla sulanan Kıbrıs. Şimdi H. İbrahim Karaoğlanoğlu?nun temiz kanıyla bir kez daha vatanlaştın. Kıbrıs?ta akıttığımız kanla Türk bayrağı bir kat daha yücelmiş, Kıbrıs, uğrunda şehadete koşanlarla tekrar vatanlaşmıştır. Şehidim, yiğidim, albayım! Sen rahat uyu. Uğrunda şehit olduğun topraklarda yaşayan soydaşların ebediyen özgür kalacak, senin taşıdığın ruh ve bayrak dünya durdukça Türkün olacaktır. Gökyüzünde, Asumanda nazlı nazlı dalgalanan ay yıldızlı al bayrağımızı her gördüğümüzde seni hatırlayacağız. Ve Bayrak şairi Arif Nihat Hocanın şu dizeleri dökülecek dilimizden. ?Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır.?