Bahçeli: ``Açılımda yanıldım, PKK`yı azdırdım diyecek!``

Bahçeli: ``Açılımda yanıldım, PKK`yı azdırdım diyecek!``

ANKARA - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Eğer, Başbakan Erdoğan, `açılım da yanıldım, çatışmayı derinleştirdim, terörü azdırdım, şahadetlere neden oldum` diyorsa; Mehmetçiğin yan gelip yatmadığına siperde bizzat şahit olduğunu itiraf ediyorsa; yıkıma alet ettiği akademinin mensubu polislerimizden, ağır hakaretlere maruz kalan askerlerimizden, etnik tahriklerle çatışma kıvamına getirdiği milletimizden özür de diliyorsa, bizim için hiçbir engel kalmamıştır. Bunları kendisinden duyduğumuz andaelimizi uzatırız" dedi. Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan`ın terörle mücadele konusunda liderlerle görüşme çağrısını değerlendirdi. Bahçeli, şayet konu milli meseleler olursa, milletin gelecek kaygıları olursa günlük siyasetin üstünde bir fedakarlık yaparak millete hizmet yolunda uzlaşma aramaya da hazır olduklarını belirterek, "Bizim uzlaşma zemini olarak bu şartlar altında uygun gördüğümüz yer Cumhurbaşkanlığı makamıdır. Zira hükümetin ve Başbakan`ın samimiyet ve güvenirlik katsayısıdüşmüştür. Doğrudan yapacağımız bir görüşmeden nasıl bir iftiranın çıkacağından emin değiliz" dedi. BAHÇELİ, ŞARTLARINI AÇIKLADI Ancak her şeye rağmen dökülenin şehit kanı olduğunu, çekilenin milletin acısı olduğunu dile getiren Bahçeli, şunları kaydetti: "Kuşkusuz ki, biz, bize karşı yapılanları bir kenara not ettik ve yeri gelince açacağız. Bundan kurtuluş yoktur. Buradan huzurunuzda hükümete çağrıda bulunuyorum: Terörle ve bölücülükle mücadelede bizim fikirlerimizden yararlanmak isteyenlere kapılarımızı aralamaya hazır olduğumuzu da açıklıyorum. Bu konudaki şartlarımızın ise bilinmesinde ve kabulünde ısrarcı ve kararlı olduğumuzu da ilan ediyorum. Eğer, Başbakan Erdoğan, `açılım da yanıldım, çatışmayı derinleştirdim, terörü azdırdım, şahadetlere nedenoldum` diyorsa; Türk milli kimliğine bağlılığını açıklıyorsa, milletimizi otuz altıya bölmekten vazgeçiyorsa; Amerika Birleşik Devletlerini dinlemeyeceğini, her saldırının ardından Washington`a sığınmayacağını, Barzani`ye haddini bildireceğini, yabancı başkentlere kulağını tıkayacağını ve Kandile gidip terörü teslim alacağını söylüyorsa; geçmişte hatalar yaptığını belirterek, şehide `kelle`, katile `sayın` demekten pişmanlık duyduğunu, Mehmetçiğin yan gelip yatmadığına siperde bizzat şahit olduğunu itirafediyorsa; yıkıma alet ettiği akademinin mensubu polislerimizden, ağır hakaretlere maruz kalan askerlerimizden, etnik tahriklerle çatışma kıvamına getirdiği milletimizden özür de diliyorsa, bizim için hiçbir engel kalmamıştır. Bunları kendisinden duyduğumuz anda elimizi uzatırız." Görüşme şartlarının bunlar olduğunu belirten Bahçeli,"Yok eğer, Başbakan daha önce denediği gibi; bir yandan yıkım yolunda kararlılık mesajlarına devam ederken, partimizi de sürece ortak etme arayışlarını sürdürecekse, bir yandan teröre karşı olduğunu söyleyip öte yandan teröristle siyasal pazarlıklar yapmaya devam edecekse, bir yandan görüşmek isteyip, diğer yandan partimize yönelik yalanlara, iftiralara devam ederek tarihi gerçekleri saptıracaksa, sözde ateşkes denilen oyunun bir parçası olarak PKK ilekarşılıklı silah bırakmayı küstahça önerecekse, bu karanlık yolda ve ilişkilerde Milliyetçi Hareket Partisi asla olmayacaktır" dedi."AÇILIM SÜRERSE ÇÖKÜŞ SÜRECİ BAŞLAYACAK" Şayet Başbakan Erdoğan ve arkadaşları tehlikeyi hala görememişlerse ve açılımda ısrarcı olacaklarsa, onları uyarmak istediğini belirten Bahçeli, şöyle konuştu: "Eğer açılım denen yıkım sürerse bilinmelidir ki; Türkiye`yi önüne katıp götüren gidişatın devamı karşımıza çöküş sürecini çıkaracaktır. Kanlı terör affedilecek ve hesabı sorulamamış ihanet nedeniyle milli vicdan çökecektir. İmralı canisi serbest kalarak siyasallaşmada yerini alacak, milli adalet hissi çökecektir. İkinci ve başka diller resmiyete girecek, milli kimliğimizin omurgası olan milli dil çökecektir. Ayrışmış kimliklerde ayrı mensubiyet uyanacak, çok milletli yapı doğarak milli devlet çökecektir. Keskinleşmiş kimlikler yeni başkentler ve yönetimler arayacak, üniter devlet çökecektir. Ve biliniz ki bunun en sonunda, Allah korusun önce vatan,ulik katsayısı düşmü sonra milli varlık çökecektir." Bahçeli, temennilerinin AK Parti hükümetinin bu tahribat seviyesinde açılımı terk etmesi olduğunu da belirterek, isim vermeden eski Çalışma Bakanı Murat Başesgioğlu`nun AK Parti`den istifa etmesine değerlendirdi. Bahçeli, "Ümit vericidir ki, her şeye rağmen gidişatın farkına vararak süreci sorgulamaya başlayan AKP`li milletvekilleri vardır, vebalini taşımamak için gereğini de yapmaktadırlar" dedi."IRAK`A YAPTIRIM ŞART" Bugün içerideki bölücülüğün silahlı gücünün dışarıdan idare edildiği ve bu maksatla Irak`ın kuzeyinin saldırı üssü olarak kullanıldığının bilindiğine dikkati çeken Bahçeli, yapılacak işin basit olduğunu söyledi. Bahçeli, ya Irak devleti ve aşiret reislerine karşı terör örgütünün bu bölgede barınmayacağı, askeri tedbirle desteklenen caydırıcı bir tavırla gösterileceğini, ya da bu yöntem uygulanmıyor veya geçerli olamıyorsa bu tedbirlere ilave olarak Irak`ın kuzeyine karadan askeri harekat yapılacağını dile getirdi. Türk Silahlı Kuvvetleri`nin bunu yapacak donanım, tecrübe ve güce sahip olduğuna vurgu yapan Bahçeli, bunun başka bir yolu ve yöntemi olmadığını söyledi. Bahçeli, yaklaşık 26 yıldır süren bu dış tehdidin tamamıyla ortadan kaldırılması ve tıpkı bir zamanlar Suriye`ye yaptıkları gibi kesin ve sonuç alıcı ve açık bir tehdidin yapılmasının şart olduğuna da değindi. Bahçeli, "Eğer ahlak ve onur sahibi bir Başbakan ve hükümetinin, kendisini taahhütlerle bağlamamışsa, birilerine söz vermemişse, bir ihanetedüşmemişse bundan başka bir seçeneği de kalmamıştır. Üçlü mekanizma denilen oyunlarla, istihbarat paylaşımı denilen sözde işbirlikleriyle oyalanılması düşünülemez. Can ve mal kaybına neden olan bu kadar ağır bir tehdidin komşusundan geldiğini bilen bir devlet ve hükümet adamının yapacağı işler gayet bellidir ve açıktır. Birincisi, diplomatik ilişkilerin seviyesinin düşürülmesi ve ekonomik ilişkilerin durdurulmasıdır. İkincisi enerji bağımlılığının kullanılması ve ticari ambargodur. Üçüncüsü teröreverdiği desteğin kesilmesi için birincil ve ikincil ülkelere kesin uyarıdır. Dördüncüsü, yaptırım şiddetinin artacağının muhatabına anlatılmasıdır. Beşincisi ise takdir edeceğiniz gibi gerekirse askeri müdahalenin başlatılmasıdır." "ERDOĞAN`IN NATO`YU GÖREVE ÇAĞIRMASI ACZİYET"Başbakan Erdoğan`ın Toronto`da ağzındaki baklayı çıkartarak, NATO`yu Kandil bölgesinin kontrolü için göreve çağırdığını belirten Bahçeli, "Bu davet, bir Türk Başbakanı`nın içine düştüğü acziyetin itirafıdır. Bu çağrı, yıllardır üçlü mekanizma ile avunan bir zihniyetin iflasıdır. Bu beyan, artık terörü önleyemeyeceği anlaşılan bir çaresizin teslimiyetidir. Bu açıklama, ben artık kendi gücümle terörü önlemekten acizim diyen bir zavallının çırpınışlarıdır. Ve sonuçları son derece tehlikeli olacaktır" dedi. Hükümetin `geliştik, kalkındık, büyüdük teraneleriyle`, terör karşısındaki teslimiyetin anlamının taban tabana zıt olduğunu belirten Bahçeli, "Yabancı kuvvet talebi, Fatih`in, Yavuz`un, Kanuni`nin torunları olduğunu iddia eden birine değil ve ulik katsayısı düşmüancak müstemleke zihniyetine, ilkel kabile kültürüne layıktır. Başbakana da çok yakışmıştır" diye konuştu.Terör örgütüne destek veren ülkeler arasında NATO üyesi ülkelerin de bulunduğunu belirten Bahçeli, "Başbakan gerçekten NATO gücünü kullanma konusunda kararlı ise yapması gereken bu paktı müdahaleye çağırmak değildir. Dost ve müttefik olduğunu yıllardır söylediği, iyi ilişkiler geliştirdiğini ilan ettiği bu ülkelerin PKK`ya desteğini kesmelerini sağlamasıdır" şeklinde konuştu."Türkiye Cumhuriyeti terör belasını kendi başına ve Türk Silahlı Kuvvetleri ile imha edecek yetenek, kuvvet ve kudrettedir" diyen Bahçeli, "Yeter ki onu doğru müdahaleler yapmaya sevk edecek siyasi irade arkasında bulunsun, yeter ki korkmadan, çekinmeden, boyun eğmeyen, alttan almayan, karnından konuşmayan bir hükümet işbaşında olsun. Yoksa Mehmetçiğimizin yapamayacağını, mesela Kanadalı, Polonyalı, Bulgar, Romen, İtalyan, Danimarkalı askerler mi yapacaktır? Başbakanın yaptığı açıklamadan anlaşılmaktadırki, bu bölgeye kara askeri bir harekat şarttır ve kaçınılmazdır" dedi.



Güncel 25.10.2016 05:46:15 0

İlginizi Çekebilir

1

Akdeniz'de görülen Hint-Pasifik kökenli oluklu yengeçler İskenderun'da inceleniyor

2

Kahramanmaraş'ta lise öğrencilerine Sahil Güvenlik Komutanlığı tanıtıldı

3

Burgan Bank, Great Place to Work Sertifikası'nın sahibi oldu

4

Borusan Otomotiv sektörel dönüşümü değerlendirdi

5

Osmaniye'de Genç Erkekler Basketbol İl Birinciliği müsabakaları yapıldı

6

Mut ilçesinde öğrencilere Togg'un T10X modeli tanıtıldı

7

Okul sporları Kick boks müsabakaları yoğun katılım

8

Mersin'de Akdeniz Belediyesince yenilenen parka şehidin adı verildi

9

Osmaniye'de 122 üreticiye ekipman desteğinde bulunuldu

10

Hatay’da toprağa gömülü halde bulunan 10 yaşındaki çocuğun tedavisi sürüyor