Bakan Selçuk: “Okullarımızın rengi, okullarımızın neşesi, okullarımızın niteliği doğrudan doğruya okul müdürlerimizin yetkinliğiyle ve onların motivasyonuyla ilgili bir konu”
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, “Okullarımızın rengi, okullarımızın neşesi, okullarımızın niteliği doğrudan doğruya okul müdürlerimizin yetkinliğiyle ve onların motivasyonuyla ilgili bir konu” dedi.
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğü ile UNİCEF işbirliğinde okul yöneticileri için düzenlenen “Uzaktan Eğitim Süreçlerinde Tasarım ve Yönetim Becerilerinin Geliştirilmesi” programı tanıtım toplantısına katıldı. Programda Bakan Selçuk’a, Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürü Doç. Dr. Adnan Boyacı ile yetkililer katıldı. Eğitime katılan öğretmenlerin videokonferans yöntemiyle proje hakkında görüşlerini paylaşmasıyla başlayan programda bir konuşma yapan Bakan Selçuk, okul yöneticilerinin eğitimi konusunun kendileri için son derece kritik olduğunu dile getirerek, “Çünkü, okullarımızın rengi, okullarımızın neşesi, okullarımızın niteliği doğrudan doğruya okul müdürlerimizin yetkinliğiyle ve onların motivasyonuyla ilgili bir konu” diye konuştu.
Okul müdürleri ve okul yöneticilerinin okuldaki ilişkiler ağının okulun içinde olagelen iletişimin büyük ölçüde mimarları olduğunu söyleyen Bakan Selçuk, “Bu mimariyi kurarken çok daha nitelikli olarak kurmak konusunda desteğimiz her zaman arkalarında, her zaman yanlarındayız. Çünkü, her nesil kendi zamanıyla, şartlarıyla, çağıyla geliyor. Bizim o nesillere ayak uydurmak için okul müdürleri olarak, öğretmenler olarak sürekli ama sürekli kendimizi yenilememiz gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Okul yöneticilerinin, okulun liderliğini yürütürken aslında büyük bir değişimi ve dönüşümü de yürüttüklerini bildiren Bakan Selçuk, “Sizin bu yönetiminiz okulun ne kadar yol alacağı, öğretmenlerin ve öğrencilerin kurumda ne kadar mutlu olacağı, nasıl akışkan bir süreç yaşayacağını doğrudan doğruya etkiliyor. Ama bunun tam tersi olursa, eğer ‘başımıza iş açmayalım hocam’ gibi yada öğrenciler için ‘durun durduğunuz yerde çocuğum’ gibi ifadeler olursa o zaman da sistemin tıkandığını rahatlıkla görürüz. Bizim güzel işlerimiz olsun, çocuklarımız durmasınlar yürüsünler. Öğretmen ve öğrencilerimiz, okul yöneticilerimizin açtığı yolda hızla ilerlesinler. Biliyorum ki, okul müdürlerimizin çok fazla bürokratik işleri var, lojistik işlerle uğraşıyorlar ama emin olsunlar bütün çabamız bu işlerin azaltılması ve okul müdürlerimizin eğitimle uğraşmaları konusunda fırsat bulabilmeleri, onların bu fırsatı bulabilmeleri ve eğitimin eko sistemini geliştirebilmeleri için de her türlü tedbiri alıyoruz” şeklinde konuştu.
Okul yöneticilerinin büyük yükleri olduğunu anlatan Bakan Selçuk, “Okul yöneticilerinin bildiğimiz bilmediğimiz, yazılı olan olmayan çok fazla yükleri var. Ama biliyorum ki onların gayretiyle, çabasıyla biz bu yükü hep beraber kaldırırız. Çünkü, onların gelişimi, onların mutluluğu okulun mutluluğu, yani öğretmenin ve çocuğun mutluluğu demek. Biz ne kadar iyi bir teşkilata sahip olursak, biz ne kadar iyi bir müfredata sahip olursak olalım iyi bir eğitim kadrosuna sahip olmazsak bunlar çokta anlamlı olmayacaktır” diye konuştu.
Bakanlık olarak her zaman okul yöneticileri, müdürler ve müdür yardımcılarının yanlarında olup, onları destekleyeceklerini dile getiren Bakan Selçuk, şunları kaydetti:
“Bunun için çok yeni çalışmaların peşindeyiz. Birçok kitabı birlikte yürütme imkanımız oldu UNİCEF ile beraber, uzaktan eğitim sürecinde dijital materyal nasıl geliştirilir, pandemi döneminde okul güvenliği nasıl sağlanır, sosyal duyusal beceriler konusunda nelere dikkat etmemiz gerekir, teknoloji liderliği konusunda neler yapmalıyız, proje tasarımı ve geliştirme, kriz ve kriz yönetimi gibi çok sayıda kitabı da hayata geçirme ve bu kitapların somut olarak da dijital olarak da arkadaşlarımıza ulaşması için gereken neyse yapılmış durumda. Bütün bunlar bizim ortak bir dilimizin gelişmesine hizmet edecek, bütün bunlar bizim eğitimin kalitesini artırma noktasında kavramlarımızı ve terimlerimizi geliştirmemize hizmet edecek. Bu eğitimlere yaklaşık 50 bin civarında okul yöneticimiz katıldı. Bunun sayısı tabi ki artacak ve bu eğitimlerin hazırlanan kitapları çerçevesinde, eğitim yazılımları çerçevesinde devam etmesi söz konusu. Biz şunu biliyoruz ki; bir okul müdürü gerçekten yetkinliğiyle, motivasyonuyla harekete geçtiğinde ‘bu okul gerçekten o okul mu’ sorusunu sordurabiliyor. Elinde sanki bir sihirli değnek varmış gibi bir okulun çehresini değiştirme, okul-çevre ilişkilerini güzelleştirme, öğretmenin mutluluğunu artırma, öğrencilerin öğrenme sorumluluğunu yükseltme gibi konularda son derece başarılı işler yapabiliyorlar. Biz bakanlık olarak üzerimize düşeni yaparsak biliyoruz ki okul müdürlerimizde yapacak. Bugünkü çalışmada, bu fikrin ve düşüncenin bir sonucu ve bizim yöneticilerimizle yazamayacağımız başarı hikayesi yok. Buna gönülden inanıyoruz.”
Düzenlenen programın daha öncesinde de öğretmenlerle ilgili birçok program yapıldığını anımsatan Bakan Selçuk, salgın döneminde kendileri için eğitimin bir fırsatı olduğunu bildirerek, “Sadece kriz olarak algılamak yerine, ‘acaba bu dönemde ne yapabiliriz’ sorusunu sorduğumuzda salgın döneminde büyük bir fırsatı da yakalamış olduk” diye konuştu.
Konuşmaların ardından Bakan Selçuk, programa katılarak sertifika almaya hak kazananlara “Kurs Sertifikaları”nı online olarak verdi.