Barışmaya yanaşmayan eşini, kayınvalidesini ve yengesini vuran Süleyman Kiraz hakim karşısına çıktı

Barışmaya yanaşmayan eşini, kayınvalidesini ve yengesini vuran Süleyman Kiraz hakim karşısına çıktı

Barışmaya yanaşmayan eşini, kayınvalidesini ve yengesini vuran Süleyman Kiraz hakim karşısına çıktı

Esenler’de barışmaya yanaşmayan eşini aynı evde bulunan kayınvalidesini ve yengesini silahla vuran Süleyman Kiraz hakim karşısına çıktı.
Esenler’de barışma teklifini kabul etmeyen eşi Şengül Kiraz’ı ve aynı evde bulunan kayınvalidesi ve yengesini silahla vuran, silahın tutukluluk yapması nedeniyle yeğen Muhammet Keçeci’yi vuramayan Süleyman Kiraz hakim karşısına çıktı. Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu sanık Süleyman Kiraz bulunduğu cezaevinden getirilirken, müştekiler ve taraf avukatları duruşma salonunda hazır bulundu.
Sanık Süleyman Kiraz savunmasında, “Ben o gün ilk olarak kayınbiraderim Hasan’ı aradım kendisi telefonumu açmadı. Daha sonra eşi Yıldız Keçeçi’yi aradım. Yıldız ile telefonda konuştum bana ’Hasan akşam gelecek, sen de gel konuşuruz’ dedi. Daha sonra Yıldız bana ’telefonu kaynanam istiyor’ dedi. Güzel Keçeci telefonu aldıktan sonra bana ’Sen benim kızımı sahipsiz mi sandın’ dedi. Ben de o zaman geleyim konuşalım dedim. Daha öncesinde Hasan telefonda bana ’Seni asacağım, keseceğim, biçeceğim’ şeklinde konuşmuştu. Ben Hasan’ın evine gittim kendimi korumak amacıyla silahı üstüme aldım. Zili çaldım, kapı açıldı. Muhammet Keçeci ve orada bulunan şu anda ismini hatırlamadığım kayınbiraderimin oğlu ile birlikte 3-5 kişi bana karşı harekete geçti. Ben kendimi savunmasaydım beni linç edeceklerdi” dedi.

Olaydan önce yaşananları anlatan sanık Kiraz, “Bir süredir eşimin hal ve hareketleri çok değişti. Beni aldattığını düşünüyordum. Hatta bir keresinde eve çiçek de gelmişti. Zaten daha sonra da evi terk etti. Kağıthane’de ev tuttu ve bana boşanma davası açtı. Ben kendisine anlaşmalı boşanalım dedim o da kabul etti. Mahkeme gününün kağıdı gelince kayınbiraderim Hasan bana ‘enişte ben el içinde geziyorum, bu iş böyle olmaz ben sizi bir hocaya baktırayım’ dedi. Daha sonra beni aradı ’sizin eve bir bayan geliyormuş, o sizi okutmuş’ dedi. Hasan ile beraber hocanın yanına gittik. Hoca benim yanıma geldi ve ‘sizde 7-8 yıldır büyü var’ dedi. Bende kendisine ‘sen nereden biliyorsun’ dedim, o da bana ’ben her şeyi biliyorum, ben istersem senin hayatını alt üst ederim’ dedi. Benim başıma bunları hoca açtı. Hoca yüzünden bunlar oldu” savunmasında bulundu.
Hakimin sorusu üzerine sanık Kiraz, “Olay günü evde bulunan Muhammet ve Burak silahı görünce kaçtılar. Ben silahı mutfağa girdikten sonra çektim. Kayınvalidem ‘geldi’ dedikten sonra ben de silahla ateş ettim. Ben asla ’Boşanma öyle olmaz, böyle olur’ şeklinde bir ifade kullanmadım. Ben eşime doğru ateş ettim. Yıldız ve Güzel kendilerini önüne attıkları için onlar yaralandı. Ben kendimi savundum. Üstümde silah olmasaydı, benim oradan ölüm çıkardı” dedi.

Müşteki Şengül Kiraz, “Ben o gün annemin yanındaydım, ailecek oturuyorduk. Yıldız Keçeci’nin telefonu çaldı. Telefonda Süleyman Kiraz ile konuştular, Süleyman önce Hasan’ı sordu, Yıldız’da Hasan’ın evde olmadığını şehir dışında olduğunu söyledi. Kendisi ’ben gelip kaynanamın elini öpeceğim, geleyim konuşalım, bu işi bitirelim’ dedi. Daha sonra telefona annemi istedi ve anneme ‘elini öpmeye geleceğim’ dedi. Bir kaç dakika geçtikten sonra Süleyman tekrar Yıldız’ı aradı yeniden Hasan’ın evde olup olmadığını sordu. Yıldız’da evde olmadığını söyledi, Hasan ‘geliyorum’ dedi. 10 dakika sonra Süleyman geldi, kapıyı Yıldız açtı, ‘hoş geldin enişte’ dedi ama Süleyman cevap vermedi. Bende annemle birlikte mutfağa geçtim. Yıldız’da mutfağa geldi. Süleyman ise salona geçti. Yeğenlerim Muhammet, Burak ve Samet salonda oturuyorlardı. Onlara da ’Hasan nerede’ diye sordu, onlar da ’yok’ diye cevap verdiler. Bunun üzerine Süleyman mutfağa gelerek silahını sağ tarafındaki kemerinden çekip ’Hasan’ın da ocağını söndüreceğim’ dedi ve Yıldız’a ateş etti. Sonra anneme döndü anneme de ateş etti. İçerideki çocuklar silah sesini duyunca bağırarak mutfağa doğru geldi. Silahı çocuklara doğrulttu bunun üzerine çocuklar tekrar geri kaçtılar. Ben bu durumu görünce kendimi can havliyle balkona attım. Arkamdan ‘boşanma öyle olmaz böyle olur’ diyerek bana da ateş etti. Sanığın hakkımda söylediği aldatma sözleri tamamen yalandır” diyerek sanıktan şikayetçi olduğunu belirtti.

Olayda ağır yaralanan Yıldız Keçeci görümcesi Şengül Kiraz’ın savunmasıyla aynı açıklamalarda bulunup, “Süleyman Kiraz bana doğru nişan aldı. Ben bunu görünce ‘ne yapıyorsun enişte’ diye bağırdım. Vurulduktan sonra yere düştüm ama bilincim açıktı. Bağırma ve küfür seslerini duydum. Benim bu olayda kolum kırıldı. Midem delindi, dalağım alındı. Omuriliğim hasar gördü. Akciğerim delinmiş, kurşun tehlikeli bir noktada diye hala karaciğerimde duruyor alamıyorlar. Kolumda da kalıcı hasar oluştu. Benim sanıkla hiçbir husumetim yoktur. Bize geldiğinde saygıda kusur etmez, yemeğini hazırlar hizmet ederdim. Suçsuz yere bize bunu yaptı. En ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum” dedi.
Yaralı olarak kurtulan kayınvalide Güzel Keçeci de, “Ben kendisine ‘gel yavrum sana kurban olurum’ dedim. Ama o belinden silahını çekti, zaten mermisi hazırmış. İlk önce yanımdaki gelinim Yıldız’a ateş etti. Ben ‘biz sana ne yaptık, niye ateş ediyorsun’ dedim o esnada bana ateş etti. Kurşun kolumdan girip, çıktı. Kendisi tabancayı Muhammet’in göğsüne doğrulttu ‘Hasan’ın ciğerini yakacağım’ dedi. O sırada Şengül balkona kaçmış. Balkonda Şengül’ü vurmuş ama ben vurulduğum için Şengül’ü vurmasını görmedim” ifadelerini kullandı.

Silahın tutukluluk yapmasıyla vurulmaktan kurtulan yeğen Muhammet Keçeci ise, “Ben ve kuzenlerim kaçarak salona doğru gittik. Salonda annem ile babaannemin yerde yattığını gördüm. Dayanamayıp gidip annemin üstüne kapandım. Sanık da balkonun oradan bana doğru döndü, yüz yüze geldik. Elim ayağım boşalmıştı silahı tam göğsüme doğru tuttu, tetiğe bastı ama silah ateş almadı. Sonra tekrar bastı yine ateş almayınca ben tekrar içeriye doğru kaçtım. Sonra silahı zorlama sesleri duydum. Bize ‘siz bu silaha dua edin’ dedi. Bu olaydan önceki günlerde zaten eniştem halam Şengül’e ‘sen benden boşanırsan anam avradım olsun seni kurşuna boğarım’ şeklinde mesaj atıyordu” dedi.

Mahkeme heyeti, sanık Süleyman Kiraz’ın tutukluluk halinin devamına karar verirken, olayda yaralanan Şengül Kiraz, Güzel Keçeci ve Yıldız Keçeci’nin görmüş oldukları tedaviler ile vücutlarında oluşan hasarın tespiti için adli tıptan rapor talebinde bulunup, duruşmayı erteledi.

Adliye çıkışında açıklamalarda bulunan Şengül Kiraz şunları söyledi: “Sanık 34 yıllık eşimdi. Ben boşanmak istedim. Kendisi çalışmayan bir insandı. Bütün gününü kahvehanede geçirirdi. Benim 5 tane kızım var. Çok şiddet vardı, dayak vardı. Psikolojik baskı yapıyordu. Burada anlatamayacağım çok şeyler yaşattı. Boşanma davası açtım. Kızlarımı aldım ayrı bir yere gittim. Eşim beni sürekli tehdit ediyordu. Şantaj yapıyordu. Beni çocuklarımla tehdit ediyordu. Gerçekten artık bu kadın cinayetleri bitsin. Kardeşimin evinde katliam yapan bu insan, kardeşimin evini kanaya bulayan bu insan cezasız kalmasın. Kadın şiddetine hayır diyorum. Yeter artık. en çok yara alan kardeşimin eşiydi. Ölüm riski de yüksekti. Dalağını aldılar. Akciğeri hasarlı. Omuriliği kırık. Kolunda kırık var. Felç geçirme riski vardı. Karaciğerinde hala kurşun duruyor. Hayati riski olduğu için şu an çıkartamıyorlar eğer sanığın silahı tutukluk yapmasaydı o evdeki herkesi kurşuna dizip öyle çıkacaktı. Onun amacı hepimizi öldürmekti. Muhammet şimdi hayatta olmayabilirdi. Çünkü silahı tam çocuğun göğsüne dayamıştı. Eğer o silah patlamış olsaydı onun yaşama şansı yoktu. Silahın tutukluk yapmasından dolayı evi terk etti. Yoksa onun amacı herkesi kurşuna dizmekti. Bizi katletmek için evimize gelen bu adamın gerçekten çok yüksek bir ceza almasını istiyorum.

İddianameden
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, müşteki Şengül Kiraz ile sanık Süleyman Kiraz’ın 35 yıllık evli oldukları ve boşanma davası açtıkları fakat sanığın sonradan boşanmaktan vazgeçmesi nedeniyle davalarının çekişmeli yargılamaya dönüştüğü belirtilmişti. Müşteki Şengül Kiraz’ın çocuklarını alarak Kağıthane’de ev tuttuğu, sanık Süleyman Kiraz’ın 27 Eylül 2020’de yanına ruhsatsız tabancasını alarak kayınvalidesi Güzel Keçeci ve gelini Yıldız Keçeci’nin ikamet ettiği Esenler’deki evine gittiği, sonrasında belinde taşıdığı tabancasını çıkartarak mutfakta bulunan Yıldız Keçeci’ye ve kayınvalidesine ateş ettiği, evin balkonuna kaçan eşi Şengül Kiraz’ı vurmak için de balkona yönelerek eşine ateş etmeye başladığına ve bu şekilde 3 müştekiyi yaraladıktan sonra evin mutfağına gelen Yıldız Keçeci’nin oğluna silah doğrultarak ateş ettiği ancak silahın tutukluk yaptığı ve ateş almadığı aktarılmıştı.
İddianamede, sanık Süleyman Kiraz hakkında ‘tasarlayarak eşini kasten öldürmeye teşebbüs etme’ ve 3 kişiyi ‘tasarlayarak öldürmeye teşebbüs etme’ suçlarından 52 yıldan 80 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istenmişti.


Yurt Dünya 16.06.2021 12:17:38 0

İlginizi Çekebilir

1

Osmaniye’de yalnız yaşayan genç intihar etti

2

Osmaniye’de Cumhuriyet Bayramı Coşkusu

3

Vali Yılmaz, Deprem Konutlarını İnceledi

4

Cumhuriyetin Kuruluşu dolayısıyla meşale yürüyüşü

5

Kadirli’de 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Coşkusu

6

Osked Kongresi Coşkulu Geçti

7

Osmaniye’de Karanlık Sokaklar  Kazalara Neden Oluyor

8

Başkan Akın mazbatasını aldı

9

Osmaniye Gıda Toptancıları Dermeği Vali Yılmaz’ı ziyaret etti

10

TGF; TUSAŞ'ın Ankara Tesislerine Yapılan Terör Saldırısını Lanetlendi.