ANKARA - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, telefon dinlemeleriyle ilgili olarak, "Az konuşan bir yapım var. Pek cep telefonu kullanmıyorum. Bizi dinleyip ne yapacaklar, her şeyimiz açık ortada" dedi.MHP Genel Başkanı Bahçeli, gazete ve televizyonların Ankara temsilcileri ile kahvaltılı basın toplantısında bir araya geldi. Gündeme ilişkin değerlendirmede bulunan Bahçeli, AK Parti`nin toplumsal olaylar karşısında sessiz kaldığını savunarak, MHP`nin Türkiye`de cephelere ayrılmanın, kamplara bölünerek çatışmaya dönüşmesinin halini kabul etmeyeceğini söyledi. Türkiye`nin bir kardeş kavgasına götürecek hatalarla uzak kalmasının doğru olacağını ifade eden Bahçeli, açılım projesinin yıkım projesi olduğunusavundu. "Daha önce bu projeye ilişkin hiçbir çalışmada yer alamayacağınızı söylediniz. Gül vasıtasıyla liderler bir araya getirilmek istenirse siz gider misiniz?" sorusuna Bahçeli, "Cumhurbaşkanı`nın büyük fırsat, uzlaşma zemini oluştuğu düşüncesinden hareketle liderlerle Köşk`te görüştüğünü hatırlıyoruz. MHP olarak bu davete katıldık. O görüşmenin özü, o öze dayalı sonraki gelişmeleri değerlendirdiğimizde açılım projesinin Sayın Gül bir tarafıdır. İlk görüşmeden hayırlı bir sonuç elde edilmemiştir.Açılımın ayrışmaya dönüştüğü bir ortamda yapacağı toplantı geç kalınmış bir toplantıdır. Liderlerle toplantı yapacağı Bakanlar Kurulu`na başkanlık ederek mevcut durumu iktidarla görüşüp, kararı kamuoyu ile paylaşması yerinde olacaktır. Davet olması halinde görüşmenin tekrarında bir fayda görmüyoruz" diye konuştu. "MGK`ya ilişkin 20 Kasım`dan sonra ki bakış açınız geçerli midir? Diyarbakır`a gidecek misiniz?" şeklindeki soru üzerine Bahçeli, şunları söyledi: "Hala aynı fikirdeyiz. Güneydoğu`da MHP vardır. 5.6 oranında oy da almıştır. Zaman zaman siyasi partiler belli bölgelerde oy patlaması yapar, belli bölgelerde zayıf kalabilir. MHP`yi Güneydoğu`ya gitmeyen bir parti olarak takdim etmek en azından internet sayfalarından Kürdistan haritasına baktığınızda alınmak istenen toprak parçasının Hatay üzerinden Sivas`ın ötesine bir çizgiyle talip olduklarını görürsünüz. Başbakan herhalde şuur altında` Herhalde Türkiye bölünürse buradan bölünür` diye bir bölünmeharitası çizmeye çalışıyor. Bu gafletten kurtulması lazımdır. Belki MHP, AK Parti gibi 81 ilden vekil çıkarmamıştır. Ama bir gün çıkaracaktır. Türkiye`de birilerinin tahrikiyle biz de ``Madem böyle söylüyorsunuz yarın sabah Sivas`tan öteye gidiyoruz` diye bizi tuzağa düşürmeye kimsenin hakkı yok. Sayın Başbakan`ın buna aklı da yetmez. Öteye nasıl gideceğimizi Diyarbakır`da göreceksiniz." "Başbuğ Trabzon`da `TSK olarak rahatsızız` dedi. Dolapdere`deki olaylarla ilgili olarak silah çeken kişi eğer üyemizse ihraç edeceğiz dediniz. Ettiniz mi?" sorusuna Bahçeli, "Yeni Şafak gazetesi olarak üyemiz olduğunu belirlediniz mi? Belirlediyseniz o zaman konuşuruz Partinizin çok da telefon dinlemelerden muzdarip olmadığınız yönünde bir hava var. Önlem aldınız mı? Sıkıntımız yok. Zaten az konuşan bir yapımız var. Cep telefonu ile daha az konuşuyoruz. Bizi dinleyip ne yapacaklar." diye konuştu. "CEP TELEFONU KULLANIMYORUM, BENİ DİNLEYİP NE YAPACAKLAR" Bahçeli, Türkiye`de telefon dinleme olaylarıyla ilgili soru üzerine de kendisinin cep telefonu kullanmadığını anlatarak, "Az konuşan bir yapım var. Pek cep telefonu kullanmıyorum. Bizi dinleyip ne yapacaklar, her şeyimiz açık ortada" yanıtını verdi. Bahçeli, Türkiye`de enerji, sosyal şiddet, darbenin 40 yıldan bu yana toplumu meşgul ettiğini ifade ederek, 1968 yılından sonra Türkiye`de hangi konunun çözülmeye yönelmeye başladığı anda kargaşa ortamıyla yıpratıldığını söyledi. Bahçeli, şöyle devam etti: "Türkiye`de adını tasvip etmediğimiz bazı olayları gün ışığına çıkartıp başlatılan süreci sabırla bekleyerek yargının incelenmesi konusunda sabırlı olmamızda yarar var. Yakın tarihin birçok yorumcusu Ergenekon`un muhatabı oldu. Bu nedenden dolayı mahkeme sağlıklı yönüyle devam etmedi. Bazı kişiler 2 yıldan bu yana cezaevinde ne olduğu belli değil. Siyasi iktidar yargıya olan güveni sarsıyor. Muhalefete baktığımız zaman her konu istismar ediliyor. Türkiye nasıl uçuruma sürükleniyor bunu iyi analiz etmemizgerekiyor. Mesela Demokratik Toplum Kongresi hangi amaçla yapılıyor. Bu kongreye kimler katılıyor, hangi unsurlar dahil ediliyor. İktidar ile DTP arasında ilişkilerin yumuşamaması ne maksatla çıkmıştır. Esas bunlar sorgulanmalı. Basının bunların üzerinde durması gerekir." "DEMOKRATİK TOPLUM KONGRESİNE DİKKAT EDİLMESİ LAZIM"Bahçeli, Demokratik Toplum Kongresine herkesin dikkat etmesi gerektiğine işaret ederek, bu kongrenin kime hizmet ettiğini iyi düşünmek gerektiğini söyledi. "Demokratik Toplum Kongresinin kimler adına hizmet ediyor" diyen Bahçeli şunları kaydetti:"Demokratik Kongresi tarafından Kürt sorununda birlik ve çözüme doğru bir çalıştay yapıldı. KCK`nın çatı kuruluş olduğunu ayaklarını oluşturan unsurlar nelerdir. Toplumsal kongreye toplanıyor. Mesela kimin adına kongreler yapılıyor. Bunların hepsini iyi düşünmek lazım. 1 Ağustos`ta AK Parti tarafından Polis evinde Kürt meselesinin modeli ve çözüme doğru bir çalıştay yapıldı. Bunları iyi araştırmak lazım. 1974 yılında Ankara`da bir dernek kuruldu. İmralı`da bulunan şahsın etrafında Demokratik YurtseverYüksek Öğrenim Derneği kuruldu. 1978 yılında Diyarbakır`ın ziyaret köyünde bir toplantı yapar. Kürdistan İşçi Partisi olur. 1978 yılında Kürdistan İşçi partisinin amacı bu kadar açık. Bunu isabetli bir yaklaşım olduğunu düşünebiliriz. Bu kuruluş 1984 yılında Eruh ve Şemdinli`de ilk baskınını yaparak silahlı propagandayı başlatmıştır. Bu eylemin adı bölücü terör bağımsız birleşik Kürdistan`Seürmeye kimsenin hakkı yok. Saı kurmaktır. Bu kuruluşun bir ayağı güney, bir ayağı kuzey, doğu ve batıdır. Hepsinibirleştirirsek Birleşik Kürdistan`dır. PKK`nın amacı da budur. Merdiven siyaseti koyarak kademe kademe nereye varıyorlar".Bahçeli açılım paketinin boş bir paket olduğunu savunarak, bu pakette bir tane taşan nokta olmadığını kaydetti. Bahçeli, MHP`nin önceliğinin kandildekilerin silahlarıyla birlikte teslim olmaları ve PKK`nın kökünün kazılıncaya kadar terör örgütünün bitirilmesini olduğunu anımsatarak, Milli Birlik Projesi kapsamında kimsenin milleti aldatmaya hakkı olmadığını söyledi. Herkesin bu ülkede 5 kenar üçgene sahip çıkmasının gerekli olduğunu dile getiren Bahçeli, üniter devlet, laik devlet ve ulusal devlete buülkede yaşayan herkesin sahip çıkması gerektiğini belirtti. Bir gazetecinin, `OHAL`in gündeme gelmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?` şeklindeki sorusuna Bahçeli şöyle dedi:"OHAL`in tekrar gündeme gelmesi hangi çevreler tarafından gündeme getiriliyor. Sabır ve sağduyu ile çözsek daha iyi olur. 9 ilde yaygınlaşan toplumsal hareket vardır, bunun adını iyi koymak lazım. Bunlar yapılırken bazı çevreler bunları iyi analiz ediyor. Hangi güvenlik gücüyle oraya geldiği, ne gibi ilişkilerin konulacağı toplumsal ayaklanma baş gösterildiğinde bir desteği oldu. Güneydoğuda ana caddede devlet var. İyi ki televizyonlarda Arka Sokaklar dizisi var. Eğer bu dizi olmasa kimsenin arkasokaklardan haber olmayacak. Devlet arka sokaklara sahip olamıyorsa, hiçbir şeye sahip olamıyor. Hükümetin terörle mücadele komisyonunda gerekli tedbirleri almasında yarar var".Başbakan`ın, MHP iktidardayken Merkez Bankası`nın soyulmasına göz yumulduğuyla ilgili sözlerinin hatırlatılması üzerine Bahçeli "3.5 yıl üçlü koalisyon ile nasıl gördü Türkiye acaba o zaman kendileri nelerle meşguldü. Şu an AK Parti`nin 338 milletvekili var. Eğer MHP`nin bir ihmali çıktıysa meclisten karar alırsın bizi Yüce Divan`a gönderirsin. Eğer bizi gönderemezsen biz kendisini göndereceğiz" dedi.10 yıl sonraki Türkiye hakkındaki düşünceniz nelerdir? sorusuna Bahçeli şöyle yanıt verdi: "Bunu kestirmek, söylemek, hayal etmek, mümkün değil. Bugünkü aşamada bölünme sürecine doğru gidiyor. Millet iradesi ile yönetim değiştirilemezse kavgalar, kaoslar, iç çatışmaların emareleri çatışır hale gelir. AK Parti`nin yönetimi Kızılcıhamam`da toplanıyor. Türkiye`yi nereye götürüyorlar. Açılımı yıkım projesinden vazgeçirmelerinde yarar var. Başbakan rakamları saymasını 36`ya kadar sayıyor. Başbakan, `Türkiye`de 36 etken vardır diye` ülkenin birlik sözlerine ihtiyacı vardır" dedi.`Eski DTP`li vekillerin istifa ederek başka bir partiyle yola devam ederse sokaktaki gerilim düşer mi?` yönündeki soruya Bahçeli," İstifaları kabul edilmediği takdirde önlerinde 2 seçenek var. Vekillerin sıfatlarını koruyarak meclis faaliyetlerine Barış ve Demokrasi Partisiyle yola devam etme kararı olacaktır. Bu tür yapılanmalar Türkiye`yi nereye kadar götürür. Başbakan inadına açılım diyor. AK Partililer istifalarını kabul etmeyecekse DTP`lileri kurda kuşa yem etmeye gerek yok. Beraberce açılımyapmaları gerekir" dedi.