ANKARA - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Türkiye`nin bir yandan terörle mücadele ederken, bir yandan meşru kabul edilen, hatta önemli yerlerde etkili ve yetkili güçlerin, terörle mücadelenin karşısında bir tavır takınma imkanı bulduğunu belirterek, "Bunun demokrasi ile ilgisi yoktur. Bu şaşkınlıktır. Hiçbir ülkede terörü sahiplenmeye, destek vermeye izin verilmez. Eğer izin veriliyorsa, sizin terörle mücadelenizin başarıya ulaşması mümkün değildir. Demokrasi ve terör birarada olamaz. Demokrasi korku, silah, mayın, ölüm değildir. O varsa demokrasi yoktur" dedi. CHP`nin yeni yasama yılındaki ilk TBMM Grup Toplantısı gerçekleştirildi. Baykal, burada yaptığı konuşmada, global ekonomik krizin Türkiye`ye etkileri, son terör olayları ve yolsuzluk konularına değindi. Baykal, Türkiye`nin terör sorununu uzun süredir sinsi bir şekilde yaşadığını, ama toplumsal duyarlılığın ancak büyük olaylarda ayağa kalktığı için yeterli duyarlılığın gelişemediğini belirtti. Geçen yıl yaşanan Dağlıca baskını ile olayın boyutlarının kavrandığını, şimdi de Aktütün Karakolu`ndaki çatışma ile olayın niteliğinin bir kez daha ortaya çıktığını ifade eden Baykal, "Bu iktidar iş başına geldiğinde bu ülkede sıfır terör vardı. Terör yoktu. 2002`den bugüne terör belini doğrultmaya başladı. Çok ağır insani bedelleri ödetmeye başladı" dedi. Hükümetin terör konusunu kavrayamadığını, anlamadığını ya da anlamanın işine gelmediğini ve bu doğrultuda politika yürüttüğünü iddia eden Baykal, terörle sonuç alıcı bir mücadelenin yapılmadığını savundu. Çıkarılan `eve dönüş` ve af niteliğindeki yasaların zamanlamasının yanlış olduğunu CHP olarak dile getirdiklerini anlatan Baykal, "Ama devam ettiler. Terörle Mücadele Yasası`nın 6. maddesine Öcalan`ın affını öngören yasalar koymaya kalktılar. CHP fark etmese onu da geçireceklerdi" dedi. Geçmişte Dışişleri Bakanı`nın Dubai`de 1 milyar dolar bağış karşılığında Kuzey Irak`a operasyon yapılmayacağına ilişkin bir anlaşma imzaladığı iddialarını hatırlatan Baykal, "Türkiye `1 milyar dolar karşılığı askeri operasyon yapmama` siyasi angajmanının altına Dışişleri Bakanı eliyle imza koymuştur. Bu ne şaşkınlıktır. Bakın şimdi ne konuşuluyor? Sen bugünleri göremedin mi? Türkiye, Kuzey Irak`a askeri harekat yapmayacağız angajmanını yapabilecek bir noktaya geldi mi zannediyorsun. Eğer öyle zannediyorsan sen bu meseleyi hiç anlamamışsın demektir. Terörün de olduğunu farkında değilsin" diye konuştu. Terörün sebepsiz, amaçsız, bir öldürme saplantısı olmadığını belirten Baykal, şunları kaydetti: "Terör sadece bir psikolojik saldırganlığın yansıması değildir. Terörün altında soğukkanlı, iyi düşünülmüş bir siyasi proje vardır. O siyasi projeyi anlamadan terörle mücadeleyi başarıya ulaştırmak mümkün değildir. Siz bir yandan o projeye destek veriyorsunuz, o projeyi himaye ediyorsunuz. O proje sahipleri ile yakınlaşarak, dostluk kurarak, onların gönlünü kazanarak, sırtını sıvazlayarak terörü önleyeceğinizi sanıyorsunuz. Böyle bir anlayışın temeli olabilir mi? Onlar o siyasi projeyi adım adım, aşama aşama takip etmek için onu götürüyorlar. Eğer seni ikna ederlerse, mecbur ederlerse, seni teslim alırlarsa teröre gerek kalmadan bunu yaparlar. Kan içiçi insanlar mı sanıyorsun onları; onlar siyasi amacı olan insanlar. Onlar siyasi amaç için kan döküyorlar. Sivilleri öldürüyorlar, masumları öldürüyorlar, bebekleri, yaşlıları, halka hizmet etmek için oraya gitmiş öğretmenleri, askeri sivili öldürebilecek bir anlayış içindeler. Niçin? Siyasi amaçlarına ulaşmak için. Hükümet bunu anlamış değildir. Hükümetin bu konudaki politikasını bir yandan bu çevrelerle ilişki kurma, onlardan destek alma ihtiyacı belirliyor. İkincisi, bu bölgeyi işgal etmek isteyen, bu bölgeyi dizayn etmek isteyen çevrelerin suyuna giderek, onlarla sıcak ilişkiler kurarak Türkiye`de ayakta kalma ihtiyacı var. Türkiye`nin terör açmazı, bu iktidarın bu özelliklerinden kaynaklanan açmazdır.""ASIL KONU SALDININ KOMŞU ÜLKEDEN GELMESİ" Aktütün Karakolu`na yönelik saldırının sistematik olarak Kuzey Irak topraklarından yapıldığına dikkat çeken Baykal, `Neden karakol yeterince sağlam inşa edilmedi?, `İstihbarat zafiyeti yok mu?`, `BBG evine dönüştüren istihbarat ağı nerede?` gibi soruların haklı sorular olduğunu ifade etti. Ancak, tüm bunların halledilebilecek sorunlar olduğunu belirten Baykal, "Asıl zafiyet saldırının bir komşu ülke coğrafyasından gelmiş olmasıdır. Bizim zafiyetlerimiz, yanlışlarımız var, onları hallederiz. Bunun altında kötü niyet yok. Ama asıl halledilmesi zorunlu temel konu bizim ülkemizin yanındaki bir komşu coğrafya, Türkiye`ye terör taşımak isteyen çevrelere merci olmaya devam ediyor" dedi. Uluslararası hukukta bunun yeri olmadığını ve Cenevre`de geçen yıl Barzani ve Talabani`ye bunu anlatmaya çalıştığını belirten Baykal, "Siz nasıl komşusunuz? Sizin topraklarınızdan bizim insanlarımıza terör saldırısı yapılıyor; bunu önleyin` dedim. Ama bunu ben söylüyorum. Başbakan susuyor, hükümet susuyor" diye konuştu. "İKTİDARIN SİYASİ HESAPLARI UYGUN DEĞİL" Türkiye`nin Cumhurbaşkanı, Başbakanı, bütün bakanları, ordusu ve halkıyla terörün karşısında durduğunu ilan etmesi gerektiğini belirten Baykal, "Bunu niye yapamıyoruz? Siyasi hesapları muhalefet takip ettiği için değil, iktidarın siyasi hesapları uygun olmadığı için yapamıyoruz. Bunu çözmek zorundayız. Şimdi geçmişin hesabını bırakıyorum. Şimdi çıkıpa`fcnleri göremedin mi? Türki kimse terör karşısında derin bir üzüntü içinde `her türlü tedbiri almaya hazırız` edebiyatıyla karşımıza çıkmaya kalkmasın" dedi. Irak hükümetine de seslenen Baykal, "Irak terörle mücadele etmiyor mu, ediyor. Ama El Kaide ile mücadele ediyor. El Kaide ile mücadele et de, biz de dost ve komşuyuz. Sen bizi acıtan terörle, PKK terörü ile neden mücadele etmiyorsun" dedi. Baykal, tek sorumlunun Irak hükümeti de olmadığını, uluslararası anlaşmalara göre ABD`ye de işgal ettiği coğrafyadan kaynaklanan terör saldırılarına göz yumulmayacağını anlatmak gerektiğini söyledi. BM ve birçok ülkenin terörü kınadığını ve bunun da Türkiye`nin haklılığının kabul edildiği anlamına geldiğini belirten Baykal, "Bunu biz herkese anlattık. Ama içerde birilerine anlatamadığımızı görüyorum" dedi. Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek`in bugün tampon bölge konusunu değerlendireceklerine ilişkin açıklamalarını hatırlatan Baykal, bu öneriyi yıllar önce CHP olarak yaptıklarını söyledi. Baykal, "Yani bunun değerlendirilmesi için birinin bunu telaffuz etmesi mi gerekiyor? Sen iktidarken, hiçbir tedbir, çare aramıyor musun?" dedi. Dağlıca baskını sonrasında yapılan operasyonun ABD etkisiyle sonuç alınmadan kısa sürede sonlandırıldığı iddiasını yineleyen Baykal, "Biz bu konuda idare edilmeyi değil, sorunun çözülmesini istiyoruz" dedi. Baykal, Türkiye bir yandan terörle mücadele ediyor, bir yandan meşru kabul edilen, hatta önemli yerlerde etkili ve yetkili güçler, terörle mücadelenin karşısında bir tavır takınma imkanı buluyor. Yani terörü birlikte tanımlayamıyoruz, birlikte karşı duramıyoruz. Terörü kınamıyoruz, hak biliyoruz. Bunun demokrasi ile ilgisi yoktur. Bu şaşkınlıktır. Hiçbir ülkede terörü sahiplenmeye, destek vermeye izin verilmez. Eğer izin veriliyorsa, sizin terörle mücadelenizin başarıya ulaşması mümkün değildir.Demokrasi ve terör birarada olamaz. Demokrasi korku, silah, mayın, ölüm değildir. O varsa demokrasi yoktur" dedi. Baykal, sınır ötesi harekat izni dahil terörlü mücadele konusunda her konuda iktidara destek vereceklerini de söyledi.