Baykal`ın Antalya ziyareti

Baykal`ın Antalya ziyareti

ANTALYA - Antalya`da partisi tarafından düzenlenen programda konuşan CHP Genel Başkanı Deniz Türkiye`de çok ciddi hukuk krizi olduğunu söyledi. 29 Mart yerel seçimlerini ardından başarılı olan belediye başkanları ile bir araya gelen ana muhalefet partisi Genel Başkanı Deniz Baykal burada yaptığı konuşmada hükümeti eleştirdi. Hükümetin yanlış ekonomik politikalar uyguladığını söyleyen Baykal, "Türkiye`nin işsizliği ortadan kaldırması, tarımı güçlendirmesi, yerli sanayi teşvik etmesi gerekiyor, tam tersine tüm dünya bunları güçlendirirken biz tam tersini yaptık ve bunların sonuçları ortaya çıkmaya başladı. Bu arada bir de kriz çıktı. Bunun sonucunda Türkiye çok ciddi işsizlik tablolarınla karşı karşıya kaldı. Hükümet bu manzara karşısında bunu yok sayan bir izlenim sergiledi. `Teyet geçti` gibi ifadeler kullandı. Bu Türkiye`nin temel konusudur. Türkiye ciddi bir ekonomi politikası ortaya koyamamıştır. Türkiye`nin yüzde 3.6 küçüleceğini hükümet açıkladı. Türkiye küçülmeye girmiş biz hala `Türkiye büyüyecek` gibi konular ile maliye politikası üretiyoruz. Bunun düzeltilmesi lazım. Mecbur kaldılar bu 3.6`yı söylediler. Ama buna göre bir düzenlemeyapmadılar. Hala Türkiye hayale dayalı bir anlayışla ekonomi politikasını yürütüyor. Gerçeklerden kopuk bir ekonomi politikası yürütülüyor.Gerçekçi hedeflerin konması lazım. Bunların hiç biri yok. Anlaşılan hükümet seçim şokundan kurtulamadı, kamuoyunu idare etmeye çalışan açıklamalar yapıyor" dedi. "TÜRKİYE`DE ÇOK CİDDİ BİR HUKUK KRİZİ VAR" Deniz Feneri ve Ergenekon Soruşturması hakkında da yorumlarda bulunan Baykal şunları kaydetti: "Deniz Feneri konusu yıllardan beri konuşuluyor. Ama bu konuda Türkiye etkili bir biçimde harekete geçmiş değildir. Alman yargısı ciddi adımlar attı, 16 tane kişinin ifadesinin alınmasını istedi 12 şirketin araştırılmasını istedi ama şirketler ve kişiler ile ilgili bir araştırma yapılmadı. Taa başından beri bu konuda güven veren bir soruşturma mekanizmasının işletilmediği ortada. 12 şirketin daha bir tanesine araştırma yapılmadı. Bir hukuk süreci bir türlü işlemiyor. İnsanlar fikirlerinden dolayı iktidarın hoşuna gitmiyor diye sabahın 5`inde kapıları çalınıyor,. En utanç verici muameleler sergileniyor ama Alman savcıların istediği soruşturmalar yapılmıyor. Türkiye`de çok ciddi bir hukuk krizi var. Hukuk çifte standardı kaldırmaz. Bu olduğu zaman hukuk yok demektir. Bugün Türkiye hukuk konusunda tehlikeli bir ayrışma yaşamaktadır. Bu vahim bir manzaradır." Baykal sözlerini ise şöyle sürdürdü: "Anayasa değişikliği ile getirilen önerileri, yargıyı şunda parlamento siyasetinin etkisi altına almaktır. Yapmak istediklerine anaysa karşı çıkıyor. Dur şunların `Sesini kısalım, yargıyı siyasi tercihlerin uygulanmasında engelleyelim. Biz işimizi yapalım` temel amaç bu. En temel güvence yargını bağımsızlığıdır. Yargı, siyasetin ötesindedir. Bunu yapmaya hakkın yok. Temel ilkelerine aykırıdır. `Ben yargıyı kontrol ederim` demek isteniyor. RTÜK`e nasıl tayin yapıyorsa Anayasaya da yapsın düşüncesindeler.Şimdi RTÜK usulü anayasa mahkemesine üye seçecekmişiz. Partilerin tayin ettiği üyeler Anayasa Mahkemesi`ne gelecek böyle adalet gelecek! Bu, hukuku siyaseti egemenlik alına sokma girişimidir. Hukuku siyasetin etkisi alına alma girişimidir. Niye korkuyorsunuz? Niye kaygı duyuyorsunuz. Hukuk, cumhuriyetin ve anayasanın laikliğin güvencesidir. Şimdi onu da ortadan kaldırmak istiyorlar. Bu düşünce çok sakıncalıdır. Yeni sürtüşmelere sürükleyecek konulardır. Türkiye`nin gündemi işsizlik, ekonomi yolsuzluktur.Bunları bırakıp, tekrar anayasa mahkemesini ortaya atıyorsunuz. Bu projeye Yargıtay, Danıştay askeri ve sivil idareciler karşı. Siyasetçiye yaranarak anayasa mahkemesine böyle bir yarar gelir mi? Parti kulislerinde destek arayan bir anayasa üyeleri. Bu çok vahim" dedi. Ergenekon davasının giderek büyüdüğünü ve karıştığı belirten CHP Lideri Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan`ın davanın altında kalacağını söyledi. Baykal, "Ben bu davanın altında, önünde, yanında değilim diye inkar etti. Bunlar olumlu gelişmeler. Kendi akrabaların ırzına geçmekten ve pek çok utandırıcı suçtan her tülü pisliğe bulaşmış bir kişi Danıştay davasının çizgisini Ergenekon`a dahil ettiriyor. Başbakanın savcısı olmadığını söylemesini olumlu buldum. Yargıya hiçbir zaman takoz olmadım. Ben adaletin önündeki takozları kaldırma peşindeyim. Türk adaletinin önünde takozlar var. Onları kaldırmamız lazım. Bir tanesi milletvekili dokunulmazlığıdır. Adaleti saptırmak için uydurma tanıklar bulunuyor. Başbakanın yargı ve adalet konusundaki tutumunu yeniden belirlemeye gerek vardır. Eğer adalete takoz olmayalım diyorsan, elini anayasa mahkemesi şekillendirmesinin altından çek. Anaysa milli bir proje değil AK Parti projesidir. Anaysa kendi ihtiyacı olan bir projedir. Sen beni Anayasa Mahkemesi`nde yargılar mısın ? Sen beni mahkum eder misin? Laikliğe karşı tutum sergileyenler olarak gösterir misin? Bunları yanına bırakamam. Deniyor. Beni yargılayan mahkemeyi bir daha bu tür işlere girmemesi için değişiklik yapılmak isteniyor. Anayasa değişikliğini zorlayanlar, zorlamaların da alında kalırlar. Anayasa`nın özel hesaplarından vazgeçmesini istiyorum. Uzak durmasında yarar vardır" ifadesini kullandı.



Güncel 25.10.2016 05:48:47 0

İlginizi Çekebilir

1

Kocaelispor-Antalyaspor maçının ardından

2

Kocaelispor-Antalyaspor maçının ardından

3

Antalya'da "1. Yara Bakım Sempozyumu" gerçekleştirildi

4

Kahramanmaraş'ta "Türk Halk Müziği" konseri düzenlendi

5

Futbol: Trendyol Süper Lig

6

Isparta'da uyuşturucu operasyonunda yakalanan zanlı tutuklandı

7

Hatay'da Milli Mücadele'de ilk kurşunun atılışının 107. yıl dönümü kutlandı

8

KKTC'nin 5. Cumhurbaşkanı Ersin Tatar Mersin'de temaslarını sürdürdü

9

Kahramanmaraş'ta uyuşturucu operasyonunda yakalanan şüpheli tutuklandı

10

Zafer Partisi Genel Başkanı Özdağ, Antalya'da temaslarda bulundu