ANKARA - Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Yalçın Topçu, Sivas katliamıyla ilgili kendilerinin de suçlu gösterilmesine tepki göstererek, "BBP, Sivas olaylarında ölü sayısının 37`den 107`ye çıkmasına engel olmuştur. Bunun şahidi Arif Sağ`dır. Sayın Sağ`ın gördüğünü bildiğini anlatmasını istiyoruz. Sayın Sağ`ın gördüğünü bildiğini anlatması tarihi bir sorumluluktur" dedi. Muhsin Yazıcıoğlu`nun bir helikopter kazasında hayatını kaybetmesinin ardından BBP Genel Başkanı seçilen Yalçın Topçu, yeni yönetim kurulu üyeleriyle birlikte Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Numan Kurtulmuş`u ziyaret etti. SP Genel Merkezi`nde gerçekleştirilen ziyarette bir konuşma yapan Topçu, Kurtulmuş`a Genel Başkanları Yazıcıoğlu`nun ölümü ve ardından yaşanan süreçte kendilere gösterdikleri ilgiden dolayı teşekkür etti. Kaza hakkında konuşan Topçu, hukukun içinde kalarak haklarını aradıklarını ifade etti. Kazayla ilgili dosyanın mahşeri vicdan olarak nitelendirdiği Türk milletini önünde açık olduğunu belirten Topçu, "Siyasi erk şu ana kadar üzerine düşeni yapmadı" dedi. Kazayla ilgili olarak Sivil Havacılık, Devlet Hava Meydanları İşletmesi ve diğer sorumlular hakkında idari soruşturma başlatılması, bu konuda sorumluluğu bulunan kişilerin soruşturma tamamlanıncaya kadar görevlerinden men edilmesi gerektiğini savunan Topçu, bunların hiçbirinin yapılmamasını eleştirdi. Hükümetten bunun yapılmasını hala beklediklerini ifade eden Topçu, "Bu işte bu kadar niye geç kalındı onu da anlamış değiliz" şeklinde konuştu. Sistemin lime lime çürüdüğünü savunan Topçu, o helikopterde Yazıcıoğlu`nun değil de başka bir devlet büyüğü de olsa yine aynı sonucun alınacağını söyledi. Topçu, "BBP olarak isteğimiz bu şahadet sürecinde bu çürümüş yerlerin yeniden gözden geçirilmesi ve onarılması yarın bir gün bir başkasının bununla karşı karşıya kalmamasıdır" diye konuştu. Konuşmasında olaya ilişkin açıklama yapan valiyi de eleştiren Topçu, yaptığı açıklamasından dolayı vali hakkında bugüne kadar işlem yapılmamasını eleştirdi.Hükümetin, Ermeni meselesi, Ruhban Okulu açılması, yabancılara toprak satılması gibi ülkenin milli menfaatini ilgilendiren konularda `verelim gitsin, alalım gitsin` politikası izlediğini savunan Topçu, buna karşı çıkan tek sesin Muhsin Yazıcıoğlu olduğunu söyledi. Topçu, "Artık o ses yok. İsmail Güneş telefonla bütün dünyayla konuşuyor. Buna rağmen BBG evi denilen ülkede helikopter bulunamıyor. Birileri birileriyle ortak. Muhsin Yazıcıoğlu gibi yürekli bir ses var mı? Ben siyasi iktidardan halı altına süpürme usulünden vazgeçmesini istiyorum" dedi. Konuşmasında Sivas katliamına da değinen Topçu, bu olayla ilgili kendilerinin de sorumlu tutulmasına tepki gösterdi. Olayı bir kez daha nefretle kınadığını belirten Topçu, bu olayın faillerinin ise hala bulunamadığını söyledi. Sivas katliamını karanlık ellerin yaptığını belirten Topçu, "Aradan yıllar geçti. O günkü siyasi erkte bugünkü siyasi erk gibi olayın altında kaldı. Oturup aklı başında bir şekilde bu acıyı kim yaşattı, bu kini kim attı sorusunu tartışmak yerine bu olay üzerinde toplum kutuplaştırılmaya çalışıyor. Bu olayın sorumlusu cezaevinde yatan garip guraba değil. Asıl sorumlular ellerini kollarını sallayarak geziyor. BBP, Sivas olaylarında ölü sayısının 37`den 107`ye çıkmasına engel olmuştur. Bunun şahidi Arif Sağ`dır. Sayın Sağ`ın gördüğünü bildiğini anlatmasını istiyoruz. Sayın Sağ`ın gördüğünü bildiğini anlatması tarihi bir sorumluluktur. BBP hiçbir zaman böyle bir olayın etrafında dahi olamaz. Bu tamamen uluslararası bir komplodur" diye konuştu. SP Genel Başkanı Numan Kurtulmuş ise, kendilerin de Yazıcıoğlu`nun ölümüne ilişkin şüpheleri olduğunu söyledi. Yazıcoğlu olayının milletin vicdanının kapanmamış bir dosya olduğunu ifade eden Kurtulmuş, dosyanın kapatılmaması için üzerlerine düşen görevi yapacaklarını söyledi. Türkiye`de bir kamplaşma yaşandığını belirten Kurtulmuş, Ergenekon ve irtica ile mücadele belgesi tartışmalarında takım tutar gibi ülkenin kamplara bölündüğünü söyledi. Türkiye`de milletin denetleyemeyeceği adacıklar olduğuna işaret eden Kurtulmuş, bu sorunun çözülmeden şaibelerin ortadan kalkmayacağını ifade etti. İrtica ile mücadele belgesine ilişkin tartışmalarda Türk Silahlı Kuvvetleri`nin (TSK) bir taraf gibi gösterilmesini yadırgadıklarını belirten Kurtulmuş, Türk milletinin askeri kışlasında görmek istediğini ifade etti. Türkiye`de halen darbe olup olmayacağı tartışmalarının yaşandığına dikkat çeken Kurtulmuş, bunun tek yolunun kurumların şeffaf hale getirilmesinden ve sivil anayasadan geçtiğini söyledi. Kurtulmuş, Türkiye`nin siyasi bir reforma ihtiyacı olduğunu belirtti. 12 Eylül darbecilerinin yargılanmasını engelleyen Anayasa`nın geçici 15. maddesi ile ilgili tartışmalara değinen Kurtulmuş, 12 Eylül`ün mimarlarından Kenan Evren`in `Referandumda yargılama çıkarsa, intihar ederim` sözlerine de atıfta bulundu. Kurtulmuş, "Ben de diyorum ki Sayın Kenan Evren Allah size uzun ömür versin ama demokrasimize daha uzun versin" dedi. Bu maddenin darbe niyetinde olan kişilerin umutlarını yeşerttiğini savunan Kurtulmuş, bu maddenin kaldırılması zarureti olduğunu ifade etti. Bu maddenin kaldırılmasını desteklediğini belirten Kurtulmuş, "Her siyasetçi değiştirilsin diyorsa zaman bu zamandır, gün bugündür" dedi. Kurtulmuş, asker sivil yargı yolunun açılmasına olanak sağlayan yasa değişikliğine ilişkin soru üzerine, yasa değişikliğinin doğru olduğunu belirterek, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül`ün bunu onaylaması gerektiğini söyledi.