Hanifi Dörtgöz yazıyor Geçtiğimiz hafta kutlanan kültür ve turizm haftası Dikirli-Harkaştığı köyünde kültürümüzün ve tarihimizin yaşandığı o güzelim mekanda kutlandı o tarihi mekana ve müzeye katkıda bulunan ve büyük emeği geçenlerden biri olan İbrahim Baysal?a ve hafta nedeniyle yapılan o gün orada bulunanların zevk ve keyifle izlediği etkinliği hazırlayan Ticaret Meslek Lisesi müdürü Hakan Durmuşoğlu,değerli öğretmenlerine ve öğrencilerine gerçekten yürekten teşekkür ediyoruz.Yapılan konuşmalar,oynanan skeçler ve oyunlar,okunan şiirlerle tarih ve kültürümüz örf ananelerimiz bir defa daha yaşama ve hatırlama fırsatımız oldu. Oldu ama bu ve benzeri yerlerimizi hem ilçemizde hem de bölgemizde acaba ne kadar iç ve dış turizme kazandırabiliyor,ne kadar tanıtım yapabiliyor,ne kadar gelir elde edebiliyoruz?Ayrıca bu müzeyle ilgili bir yazı yazmış,bir vatandaşın da sitemiyle karşılaşmış,?yahu gazeteci gardaş yazmaya yazmışsın da bırak ilçeyi acaba o köylüler oranın farkında,idrakin da mı ?demişti.Umarız farkın dadırlar.Sonuçta tarih ve kültür kokan müze sayesinde köyleri,insanları tanınacak,sütü,yoğurdu,peyniri,yumurtası,sebzesi,meyvesi değer kazanarak adeta bacasız bir fabrika olacak. Gerçi kaymakam Çakmak da konuşmasında az söyledi,öz söyledi,bir de stem ederek bu ve bu gibi yerlerin turizme katkısından maalesef böyle bir haftada daire amirlerinin,kurum müdürlerinin ve sivil toplumun da ilgisizliğinden bahsederken siteminde de bizce de haklıydı.Bu gibi etkinliklerde ciddiyet bakımından davetiyelerde kaymakamın ismi olduğu halde gelmeyenler tabiri caizse bir yerleri tınlamıyor gibi.LÜTFEN bu gibi etkinliklerde devlet ciddiyetine bağdaşır bir şekilde sivil toplumun,daire ve kurum amirlerin de biraz daha hassas olmaları gerekiyor.Ben şimdiden söyleyeyim o değerli ilgisizlerimiz bu gidişle cami duvarına eşeğini bağlayan adamın durumuna düşerler gibi?.!!! İşte değerli okurlar önce insanımızın kültür ve bin yılı bulan tarihimizin kıymetini bilmez isek ülkemiz açısından truzme kazandırılan milyarlarca dolar sevindirici gibi gelse de bölgemiz açısından bu değerlere hala sahiplenemememiz, vurdum duymazlığımız ve truzme kazandıramamamız her halde hepimizin ayıbı olmasa gerek?Dikirliyi,Şarlağı,Kara tepeyi,Ala camiyi,Hasan dedeyi,İnce Mehmet`i ,hele hele de Köse pınar köyü Nacaklı mevkilindeki yakın zamana kadar koyun ve keçilere ahır haline getirilen ve şu an koruma altına alınan, uzun yıllar önce bir rivayete göre yol güzergahı üzerinde bulunan, aşırı yağmur ve selden korunmak için bir düğün alayının sığındığı ,yağmurun durmaması üzerine düğün alayının yoluna devam ettiği fakat gelin ve damadın o ağacın kovuğunda sabahladığı ve ilk gecelerini orada yaşadıkları? Yaklaşık BİN yıllık olduğu söylenen bu efsane ağacın Tarihimizle yaşıt o çınar ağacını gelin hep beraber turizme kandıralım.Kazandıralım ki,insanımız,ilçemi,yurt içi ve yurt dışında tanınsın,bir bacasız fabrika da buralar olsun,yüzler hep gülsün,bölge gülsün,insanımız gülsün saygılarımla?
