"Biz yemeniye, yazma düşman değiliz"

ANKARA - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, CHP`ye çarşaflı kadınların katılımı ile başlayan tartışmanın Türkiye için çok yararlı olduğunu belirterek, "Türkiye`deki laik kültür bu gerçekler karşısında kendisini sınıyor, yeniden tanımlıyor ve durumu doğru değerlendiriyor" dedi. Baykal, bu konuda ne yaptıklarını bildiklerini ve hesap vermeye hazır olduklarını da vurgulayarak, "Kime vermemiz gerekiyorsa o hesabı veririz. Bizi laiklikle ilgili sorgulayacak kim varsa çıksın karşımıza, hesabımızı ona verelim" diye konuştu. Baykal, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. CHP`nin İstanbul örgütünün gerçekleştirdiği partiye katılım töreniyle ilgili tartışmalar olduğunu belirten Baykal, bu törenle ilgili iki haftadır Türkiye`de çok büyük bir çalkantı yaşandığını söyledi. Çok önemli tezler ortaya atıldığını ve Türkiye açısından son zamanlardaki en yararlı, hayırlı tartışmanın yaşandığını kaydeden Baykal, AK Parti`nin gidişatından artık memnun olmayan insanların CHP`ye geçmek istediklerini dile getirdi. Erzurum`dan göçmüş bir aile olarak İstanbul`da örtülü bir yaşam içinde olduklarını, kimisinin yemenili kiminin türbanlı, kiminin çarşaflı olduklarını belirterek, `bizi böyle kabul eder misiniz?` dediklerini anlatan Baykal, "Ben bu sözleri duyduğum zaman bir an bile vicdanımda tereddüt etmeden, iç dünyamda tereddüt etmeden, bir önemli karar alıyoruz, bir açılım yapıyoruz, Türkiye siyasetini yeni bir rotaya sokuyoruz gibi duyguların içine kesinlikle girmeden, tamamen insani, tamamen ahlaki bir davranış içinde `elbette, hiç kuşku yok` deme gereğini duydum" dedi. Söz konusu törende konuşmasını yaptıktan sonra, CHP`ye girmek için kuyruğa giren insanların yakalarına rozetlerini taktığını belirten Baykal, "O insanların önemli bir kısmı başı örtülü insanlardı, bazıları yemenili, yazmalıydı, bazıları türbanlıydı, 4 tanesi de çarşaflıydı. Şimdi böyle bir noktada ben, sıra çarşaflıya geldiği zaman, bazı arkadaşlar türbanlı tamam da çarşaflı nereden çıktı diyorlar, çarşaflıya sıra geldiği zaman, `Hanımefendi size ben CHP rozetini takamam, kusura bakmayın, siz kıyafetinizi değiştirin, öyle gelin` demiş olsaydım, işte o zaman ben demokrasiye inanmayan, sosyal demokrasiyi içine sindirememiş ve insani duygulardan kopmuş birisi haline dönüştüğümü hissederdim" diye konuştu. Baykal, gelenlerin CHP`ye geldiklerini ve CHP`nin nasıl bir parti olduğunu bilerek geldiklerini ifade etti. Türkiye`deki kadınların yüzde 70`inin örtülü olduğunu, örtülü olanların önemli bir kısmının yemeni, yaşmak, yazma türünden örtü kullandığını, bir kısmının türban kullandığını, yüzde 2-3 düzeyinde de çarşaflı olduğunu ifade eden Baykal, şunları kaydetti: "Peki CHP`nin davası ne? CHP örtüyle mi kavgalı. Kadının başına yönelik olarak kullandığı örtü hasmımız, düşmanımız mı? Daha 1993 yılında, 15 yıl önce Bosna`da Müslüman kadınlara zulmedildiğini öğrendiğim zaman yanıma oyalı yazmaları alarak, beyaz yaşmakları alarak o kadınlara destek vermeye gitmiştim. Onlara tecavüz edildiğini, ırzlarına geçildiğini öğrendiğim zaman, onları her türlü mahcubiyetten kurtarmaya, moral vermeye, onların şerefli insanlar olduklarını, yapılan çirkinliklerin onları kirletemeyeceğini, o beyaz yaşmakla ifade etmek üzere oraya koştum. Biz yemeniye, yazmaya düşman değiliz. Bunu kim, niçin kullanıyor, önemli olan odur." Örtü kullananların büyük kısmının bunu gelenek olarak kabul ettiklerini, Atatürk`le, laiklikle bir sorunları olmadığını, ancak bir kısmının devletle, cumhuriyetle, laiklikle, Atatürk`le problemi olduğunu belirten Baykal, "Her vatandaşın siyasi hakkı gereği tercihi olabilirse, onların bazıları da laikliğe karşı olabilir. Öyleleri de var. Yemenili olanların içinde bir kısmı öyledir, ama ezici çoğunluğu değildir. Türbanlı olanların içinde de yine devletle, cumhuriyetle, laiklikle problemi olmayan insanlarda var. Onlar da var" diye konuştu. Bazı insanların kendi mahallelerinden türbanlı çıktığını, gittikleri yerde çıkardıklarını anlatan Baykal, öyle yapan insanın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan`ın `velev ki siyasi simge olsun` tarifi içinde değil, mecbur olduğu için kullandığını söyledi. Baykal, "Mecburiyetten kullanıyorsa, onun o mecburiyetinin ayıbı ona ait değil, devleti yönetenlere aittir. Şimdi biz birisi gelip, `benim devletle, laiklikle problemim yok` derse, `yok kıyafetini değiştir öyle gel, yoksa elini sıkmam` mı diyeceğiz. Ayıp değil mi?" şeklinde konuştu. Baykal, kara çarşafı siyasi simge olarak kullananların çok az olduğunu ve siyasi simge olarak kullanmak isteyenlerin türbanı kullandığını savunan Baykal, "Kadınlarımızın daha modern, daha ileri biçimde giyinmesini hepimiz arzu ediyoruz. Ama hiçbirimizin kıyafet dayatmaya hakkımız yok. Eğer o, o kıyafetle devlete bir siyaset dayatmıyorsa" dedi. "LAİKLİK TEHDİDİ, ÇARŞAFLI DEĞİL, KRAVATLI İNSANLARIN KAFASINDA" Türkiye`nin `laiklik, demokrasi, insan hakları, özgürlük nedir?` konularını tartışma durumunda kaldığını belirten Baykal, "Türkiye olarak şuraya geliyoruz ki, evet CHP`nin yapmış olduğu, insanidir, ahlakidir ve sosyal demokrasinin ilkeleriyle bağdaşır, hiçbir şekilde laikliğe ters düşmez, bu noktaya hep beraber geliyoruz. Laiklik konusunda çok sağlam tezlerimiz var. Bu konuda hiçbir tereddüdümüz yok. Türkiye`ye yönelik bu konuda bir tehdit olduğunu çok iyi biliyoruz. O tehdide karşı en etkili mücadeleyi biz yapıyoruz. Ama o tehdit o masum, o gelenek dolayısıyla Erzurum Horosan`da doğmuş, İstanbul`a gelmiş, ailesinin geleneği olarak çarşaf kullanan bir insanın kafasının içinde değil, o tehdit o kravatlı insanların kafasında beyninde. O tehdit, Türkiye`de pek çok aydın görünen insanın kafasında ve Türkiye`nin dışındaki o ultra aydın, süper aydın bir takım ülkelerin, devletlerin kafasında. O tehdit onların kafasında var. Peki bu masum insanlar `Ne bu AK Parti`nin hali, bizi aldattılar, din iman dediler, ondan sonra zavallı vatandaşın Almanya`daki zekatına göz diktiler, onunla siyaset yapıyorlar, benim işim yok onlarla` dediği zaman, `Hayır arkadaş sen türbanını çıkar, çarşafını çıkar da gel ben o zaman alırım seni saflarıma` mı diyeceğiz?" diye konuştu. "PLANLANMIŞ BİR SİYASET AÇILIMI DEĞİL" "Türkiye`deki laik kültür bu gerçekler karşısında kendisini sınıyor, yeniden tanımlıyor ve durumu doğru değerlendiriyor" diyen Baykal, bunun Türkiye`de laiklikle ilgili en küçük bir tereddüdü yansıtmayacağını kaydetti. Türkiye`yi anlamsız, şekilsel, biçimsel bir örtü tartışmasının ötesine geçirdiklerini, sorunları gerçek kimliği ve niteliği ile göstermeye başladıklarını belirten Baykal, "Bu hiçbir şekilde planlanmış, siyasi amaçlarla öngörülen bir davranış değildir. Hiç böyle bir çabamız yok. Bir senaryo, kurgu değil. Önümüze gelen ve önümüze geldiğinde bizim ahlaki bir tavırla açık, net tavır takındığımız bir konu. Ama olay birden bire büyük bir siyasi tartışmayı tetikledi, o tartışmanın da Türkiye için yararlı olacağına inanıyorum. O tartışmanın içindeyiz biz, ne yaptığımızı biliyoruz. Hesabımızı vermeye hazırız. O hesabı da veriyoruz. Kime vermemiz gerekiyorsa o hesabı veririz. Bizi laiklikle ilgili sorgulayacak kim varsa çıksın karşımıza, hesabımızı ona verelim. Bu insanları, onların bu yaklaşımını bir büyük siyasi açılım olarak hiçbir zaman değerlendirmediğimizi söylemek istiyorum. Bakanlar bunu `açılım` diye yorumladılar. Böyle birşey yok. Şimdi yeni olan AK Parti`den bu insanlar kopuyorlar, yeni olan, güzel olan bu. Dönüp baktıkları parti de CHP. Şimdi herkes görecek ki, `CHP`nin derdi örtü değil, CHP`nin derdi kafaların içi`, bunu görecekler" dedi. "ONLAR KÜLTÜREL MUHAFAZAKAR" İnsanların büyük kente yoksulluk ve muhafazakarlık olmak üzere iki nitelikle geldiklerini belirten Baykal, "Yalnız bu muhafazakarlık, kültürel muhafazakarlık. Yoksullukla geliyorlar, onların yoksulluğunu istismar edenler, poşet kömür dağıtarak onları yönetmeye çalışıyor, onların kültürel muhafazakarlığını da, sanki yaşamın özüne muhafazakarlıkmış gibi algılayarak aramızı karşılıklı bir mesafede bizden tutmamızı istiyorlar. O insanlar bizim hizmet etmek istediğimiz insanlar" diye konuştu. "AK PARTİ`NİN ALEVİ AÇILIMI" AK Parti`nin Alevi açılımını da eleştiren Baykal, "Sadece şunu söylemek isterim; AK Parti eğer Alevi açılımı yapmak istiyorsa lütfen CHP milletvekillerinin parlamentoya bundan önce sunmuş oldukları ve kendi oylarıyla görüşülmesi reddedilmiş olan kanun tasarılarına bir baksınlar, onları tekrar gündeme getirsinler, onları bir an önce yasalaştırsınlar. Yapılacak başka birşey yok. Bunları yapsınlar. Bu önemli bir açılım olur onlar için."



Güncel 25.10.2016 05:49:54 0

İlginizi Çekebilir

1

Antalya'da silahlı saldırıda 2 kişi yaralandı

2

Side'de mitolojik ilham perisi Kalliope'nin betimlendiği mozaik zemin gün yüzüne çıkarıldı

3

Tarsus'ta "Buzağı Güzellik Yarışması" düzenlendi

4

Türk savunma sanayisindeki üstünlük "yapay zeka" ile artırılacak

5

Kumluca'da öğrenciler, gökyüzünü teleskopla inceledi

6

Antalya'da 25 adrese eş zamanlı uyuşturucu operasyonu düzenlendi

7

Maldivler'de tanışan Rus gelin ve Türk damat, Mersin'de evlendi

8

Depremde 146 kişinin öldüğü Hamidiye Sitesi'ne ilişkin davanın görülmesine başlandı

9

Adana'da kızını rahatsız ettiği iddiasıyla bir genci öldüren baba tutuklandı

10

Antalya'da eski eşini ve arkadaşını bıçakla yaralayan kişi tutuklandı