ANKARA - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye`de bazı kesimlerin krizi AK Parti iktidarının çıkardığı bir kriz gibi takdim ettiğini belirterek, "Bu krizi AK Parti çıkarmamıştır. Bu krizin kaynağı ABD ve Avrupa`dır. Oradan esen rüzgar sözkonusudur. Bu rüzgar, oralarla ilintili olan her kurumu da etkileyecektir, ama az ama çok. Ama Türkiye bu süreci en az zararla atlatacaktır. Tedbirlerimizi buna göre aldık, yere sağlam basıyoruz" dedi. Ekonomik krize karşı önlem paketini tüm taraflarla görüştükten sonra açıklayacaklarını ifade eden Erdoğan, kimsenin hükümetten 2001 yılında olduğu gibi bir tutum beklememesini istedi. AK Parti TBMM Grubu, Başbakan Erdoğan başkanlığında toplandı. Başbakan Erdoğan, grup toplantısında yaptığı konuşmaya, öğretmenlerin 24 Kasım Öğretmenler Günü`nü kutlayarak başladı. Hükümet olarak öğretmenlere duydukları saygıyı ve vefa duygusunu edebi metinlere, içi boş sloganlara hapsetmediklerini belirten Erdoğan, öğretmenleri 24 Kasım`dan 24 Kasım`a anıp, sonrasında unutmadıklarını, bütün imkanları zorlayarak iyileştirmeler yaptıklarını söyledi. Öğretmen atamaları konusundaki tartışmaların ve spekülasyonların önüne geçmek amacıyla adil bir sistem kurduklarını ve atamaları elektronik ortamda gerçekleştirdiklerini ifade eden Erdoğan, tüm tayin ve atamaları adil ve şeffaf, tartışmaya mahal vermeyecek, adalet duygusunu zedelemeyecek şekilde yaptıklarını bildirdi. `KİMSEYE PRİM VERMEYİZ` Ekonomik krize ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Başbakan Erdoğan, Türkiye`de atılabilecek adımları, uzmanlarla, sektör temsilcileriyle, işadamlarıyla değerlendirdiklerini söyledi. "Telaş ve aceleyle değil sağduyu ve aklıselimle meseleleri ele alıyoruz" diyen Erdoğan, Türkiye`nin bu süreci en az zararla atlatacağını söyledi. Erdoğan, şöyle konuştu: "Kimse hükümeti köşeye sıkıştırarak `Farklı ülkelerde şu olmuş. Bizde niye yok, niye paketler açıklanmıyor?` Bizden 2000 ve 2001 krizlerinde olduğu gibi herhangi bir şey beklemesin. Biz açıklayacağımız paketleri tüm taraflarla görüşüyoruz, görüştükten sonra açıklayacağız. Kusura bakmasınlar krizi fırsata dönüştürecek primi de kimseye verecek değiliz. Zira puslu havaları sevenler var. Biz bunlara fırsat verme niyetinde değiliz. Çünkü bu ülkede tüyü bitmemiş yetimin hakkını koruma görevimiz var. Bundan kim, nasıl etkileniyor, bu önemli. Bugüne kadar yanlışlar içinde gezmiş, dolaşmış olanların bu yanlışlarını, doğru dürüst davranan insanların haklarından alarak bunlara yedirmeye niyetimiz yok." Ekonominin bugün artık dünyada tam anlamıyla küresel bir hususiyet arzettiğini dile getiren Erdoğan, "ABD`de ortaya çıkan bir krizi Türkiye`de, içimizdeki samimiyetten uzak kesimler adeta bizim iktidarımızın ortaya çıkardığı bir kriz gibi takdim etmeye çalışıyorlar. Bu krizi AK Parti çıkarmamıştır. Bu krizin kaynağı ABD ve Avrupa`dır. Oradan esen rüzgar sözkonusudur. Bu rüzgar, oralarla ilintili olan her kurumu da etkileyecektir, ama az ama çok. En az inşallah bizi etkileyecektir. Tedbirlerimizi buna göre aldık, yere sağlam bastık, basmaya devam ediyoruz" dedi. Hiçbir ülkenin sınırlarını kapatmasının ve dalgalanmalardan etkilenmemesinin mümkün olmadığına işaret eden Erdoğan, küresel ekonomiden kopuk olunması halinde dünyadaki her türlü gelişmeden bihaber yaşanacağını dile getirdi. Türkiye`nin çok farklı bir ivme kazandığını, bu yeni role uygun bakış açısının siyasi yaklaşımının muhafaza edilmesini isteyen Erdoğan, Türkiye`deki tüm kuruluşlardan, sivil toplumdan, üniversitelerden, yazarlardan, özellikle de siyasi aktörlerden Türkiye`nin bu kimliğine yakışan, yapıcı bir katkı beklediklerini vurguladı. Bunun milli bir mesele olduğunu ifade eden Erdoğan, "Türkiye içeride süren afaki tartışmalardan, sanal gündemlerinden tarih boyunca hiçbir fayda kazanmadı" uyarısında bulundu. Erdoğan, Türkiye`nin uluslararası doğrudan yatırım yapmaya uygun ülkeler arasında 13. sırada bulunduğuna da dikkat çekerek, bu yıl küresel krize rağmen şu an 12 milyar dolar olan yabancı yatırımın yıl sonunda 15 milyar dolara ulaşmasını beklediklerini bildirdi. YOKSULLARA `KRİZ` NASİHATI Başbakan Erdoğan, 2000-2001 krizlerinin ağır yansımaları olduğunu, en büyük yükün de yoksul kesimin, dar gelirli kesimin üzerinde olduğunu kaydetti. "Ülkemde yoksul olan kesimlere sesleniyorum" diyen Başbakan Erdoğan, şunları söyledi: "Ben diyorum ki işi gücü olmayan vatandaşım, dar gelirli hiçbir geliri olmayan vatandaşım. Git kaymakamlığa başvurunu yap, Sosyal Yardımlaşma Fonu senin yardımına ulaşacaktır. Şimdi bu işin yolunu bilmemenin bedelleri var. Oraya müracat ettiği zaman 150 YTL kaymakamlıktan alır, yemeği de gider, kış kömürü de gider. Bununla kalmıyor, çocuklarını okutacak, çocukları için de destek ayrıca gider. Neredeyse asgari ücrete ulaşır. Bütün bunlara rağmen fakir fukaranın yanında olduğumuzu söylediğimiz zaman bundan rahatsız olan muhalefet var. Dilenciliğe alıştırıyorsunuz, diyorlar. Bunlar AK Parti iktidarı ile oluşmuş bir tablo değil ki, on yılların tablosu. Türkiye`de alışık olmayan bir düzeni başlattık, devam edeceğiz. Siz fakir fukaranın, garip gurebanın adresini bulamadıysanız, biz ne yapalım. Biz bulduk, gidiyoruz. Gönül tabii ki bu yolu arzu etmez. Eğer böyle bir gerçek bu ülkede varsa, sorumluluk mevkiinde olan bizler buna duyarsız kalamayız. Bugüne kadar gelenler duyarsız kaldıysa, biz kalamayız." Türkiye`de herşeyi tam manasıyla çözmediklerini ancak mücadelelerinin devam ettiğini dile getiren Erdoğan, 5 milyar YTL`yi çeşitli vasıtalarla sosyal yardımda harcadıklarını, 1 milyon 896 çocuğun eğitim yardımı aldıklarını söyledi. 1 milyon 44 çocuğa sağlık yardımı yaptıklarını, 2003 yılı başından bugüne kadar kömür yardımını fakir fukaraya verdiklerini belirten Erdoğan, "Biz bu şekilde hem kömür ocaklarımızı harekete geçirdik hem de atıl duran binlerce nakliye aracını harekete geçirdik" diye konuştu.Erdoğan, 2008 yıl sonu itibariyle toplam 7 milyon ton kömür dağıtılmış olacağını ve 2 milyon 84 bin ailenin bu yardımlardan istifade edeceğini söyledi. Erdoğan, muhalefetin `Yandaşlarına dağıtıyorlar` diye kampanya başlattığını belirterek, "Eline diline dursun. Bütün bu yardımlar kaymakamlıklar vasıtasıyla o ilçedeki fakir fukaraya verilir. Bana böyle bir şikayet gelsin önce o kaymakamın yakasında benim elim olur. Böyle bir şikayet almadım" dedi. Erdoğan`ın bu sözleri üzerine bazı partililer `Amin` diye bağırdı. Bu yorumlara dikkat etmeden yola devam edeceklerini dile getiren Erdoğan, muhalefeti şu sözlerle eleştirdi: "Onlar Patnos`un, Pervari`nin dilini bilmezler, mezra nedir, bilmezler. Onlar köyün yolu nereden geçiyor bilmezler. Buranın yolu var mı, yok mu bilmezler. KÖYDES literatüre bizimle girdi. Bunlarda yoktu böyle birşey. Öyle birkaç kişiyi seçip mikrofona çıkartmak suretiyle, iktidar yandaşlarına kömür dağıtıyor diyenleri, benim milletim çok iyi biliyor, affetmez. Sandıkta gereğini yapar."dp`li elazığ belediye başkanı, ak parti`ye katıldı Partililerin yoğun ilgi gösterdiği bugünkü grup toplantısında AK Parti`ye çeşitli partilerden katılımlar da oldu. AK Parti, Demokrat Parti`li olan Elazığ Belediye Başkanı Süleyman Selmanoğlu`nu saflarına kattı. Aralarında MHP Kırklareli İl Başkanı Cengiz Bağdan, DP ve DSP`li ilçe belediye başkanlarının da olduğu isimler törenle AK Parti`ye katıldı. Selmanoğlu, Bağdan ve diğer katılanlara parti rozetlerini Başbakan Erdoğan taktı.
