MANİSA - Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, Amerika`da patlak veren ekonomik krizden özellikle bu ülkeyle ticari bağı olan doğu ülkelerinin etkileneceğini, Türkiye`nin ise Avrupa bölgesine ihracat yapması dolayısıyla zarar görmeyeceğini söyleyerek, "Türkiye ekonomisi sağlamdır, kriz kelimesini çöpe attık" dedi. Türkiye`nin sanayi envanterini çıkarmak amacıyla 10 ilde istişare ve değerlendirme toplantıları yapan Sanayi ve Ticaret Bakanı Çağlayan, bakanlığına bağlı genel müdürleriyle birlikte bugün Manisa`ya geldi. Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü`nde gerçekleştirilen istişare ve değerlendirme toplantısına sanayici ve işadamları ile oda ve borsa başkanlarını yanı sıra, Vali Refik Arslan Öztürk, Belediye Başkanı Bülent Kar ve milletvekilleri de katıldı. Burada konuşan Bakan Çağlayan, Türkiye`deki ekonomik durum ve hükümetin ekonomik eylem planı kapsamında uygulamaya koyduğu yeni projeler hakkında açıklamalarda bulundu. Türkiye`de 2002 yılında Gayri Safi Milli Hasılası`nın (GSMH) 181 milyar dolarken 2007`de 489 milyar dolarlık GSMH`ya ulaşıldığına dikkat çeken Bakan Çağlayan, faizlerin çok yüksek olduğundan yakındı. Bu konuda tepki de aldığını anlatan Bakan, Merkez Bankası`nın bağımsızlığını kendisinin de savunduğunu ancak yüksek faiz oranlarını da söylemek zorunda olduğunu dile getirdi. Türkiye`nin 2013 yılında 800 milyar dolar GSMH`ya, 215 milyar doların üstünde ihracat ve 500 milyar doların üstünde dış ticaret hacmine ulaşacağını tahmin ettiklerini söyleyen Bakan Çağlayan, sanayi envanteriyle birlikte yeniden düzenlenecek teşvik sisteminin yatırım, üretim, istihdam, ihracat ve yönetim olarak değerlendirileceğini, bunun altyapısının da oluşturulacak sanayi envanteri ile sağlanacağını kaydetti. ABD`de ortaya çıkan ekonomik krizin Türkiye`ye yansımasını değerlendiren Bakan Çağlayan, "106 milyar dolar ihracat yapan bir Türkiye`nin Amerika`ya dış ticareti çok fazla değil. Yani Amerika`da herhangi bir şekilde durgunluk olduğu zaman net bir şekilde Türkiye`yi etkilemeyecektir. Çünkü Türkiye, yapmış olduğu 106 milyar dolarlık ihracatın 60 milyar dolardan fazlasını euro bölgesi Avrupa`ya yapıyor. Avrupa bölgesinde olabilecek ekonomik gelişmeler tabi ki Türkiye`yi de bir şekilde etkileyecektir. Bunu söylerken tabi çok şükür Türkiye bu rüzgarlara eskisi kadar dayanıksız değildir. Bünye sağlam. Niye? 2001 senesinde Türkiye`yi krize götüren en büyük neden o günün şartlarında iç ve dış kamu borcunun GSMH`nın yüzde 90`ından fazla olmasıdır. Ama bugün şükürler olsun gelmiş olduğumuz seviyede Türkiye`nin iç ve dış kamu borcu GSMH`nın yüzde 50`sinin altına düşmüştür. Diğer taraftan Merkez Bankası`nda o yıllarda sabit kur sistemi vardı. Bugün ise dalgalı kur sistemi var ve bugün Merkez Bankası her türlü şokakarşı tesis edilmiş durumda. Dolayısıyla böyle bir dönemde `kriz` kelimesini bir kere çöpe attık. O konuda her hangi bir şekilde kimsenin şüphesi olmasın" dedi. Hükümet olarak ekonomide önemli ve ciddi hedefler koyduklarını, GSMH`da bu yılki hedeflerinin 520 milyar dolar olduğunu kaydeden Çağlayan, 117 milyar dolarlık bir ihracat hedefi koyduklarını ancak ihracatçılar da bunu refize ederek 125 milyar dolar ihracat hedefi koyduklarını belirtti. Sanayi ve ticarette bugüne kadar olan teşvik sisteminin artık bir kenara bırakılacağını ifade eden Bakan Çağlayan, "Türkiye`de sektörel ve kısmen bölgesel yeni bir teşvik sistemi geliyor. Örneğin Manisa`da öne çıkan neyse Manisa hangi alanda uluslararası rekabet gücüne sahipse ondan desteklenecek. Bunun yaparken `3 Y" dediğimiz bir anahtarımız var. Gerek sanayi stratejisi gerek teşvik sistemini yüksek teknoloji, uluslararası yüksek rekabet gücü ve yüksek katma değer üzerine inşa ediyoruz. Bu sektörler hangileriyse onlar desteklenecek" şeklinde konuştu. Türkiye`deki istihdam sorununa da değinen Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, asıl problemin istihdamın arzı ve talebiyle çakışmamasından kaynaklandığını söyledi. İşsizlerin büyük çoğunluğunun üniversite mezunlarından oluştuğunu belirten Bakan Çağlayan, "Bu çocukların almış olduğu eğitim kalitesi hakkında hiçbir şey söylemiyorum. Ama bu çocuklarımız acaba talep edilen sektörlerde çalışabilecek bölümlerden mi mezun oluyor, yoksa üniversitelerimizin hala alışılagelmiş bölümlerinden mi mezun oluyor?Asgari ücretle çalışmak için üniversiteye gerek var mı? Onun için de üniversitelerimizin de aynen sanayi ve ticaretin ihtiyaç duyduğu alanlardan mezun ediliyor olması gerekir. Bu planlamanın yapılacağı bir döneme girdik" dedi. Sanayideki rekabet gücünün arttırılması yönünde 5 puanlık SSK işveren primi indirimim 2008 yılında yapılacağını açıklayan Bakan Çağlayan, şunları söyledi: "2008 yılı bütçesi 222 milyar YTL olan ve 37 milyar YTL`yi sadece sosyal güvenlik sistemine transfer etmek zorunda kalan bir Türkiye açısından son derece önemlidir. Türkiye`de maalesef sosyal güvenlik sistemi kirletilmişti. Popülist heveslere kurban edilmişti. Şimdi yeni bir Ar-Ge teşvik yasası çıkmaktadır. Bu devrim niteliğinde bir çalışmadır. Ar-Ge`de personelin işveren payının yarısı devlet tarafından karşılanacaktır. 2013 yılında Türkiye GSMH`nın yüzde 2`sini Ar-Ge`ye harcayacaktır. 2013 yılında 800 milyar dolarlık GSMH`dan bahsettim, dolayısıyla bunun yüzde 2`si 16 milyar dolardır. Bu rakamı küçümseyecek olanlara söylüyorum, 16 milyar dolar Estonya`nın, Malta gibi ülkelerin toplam cirosu kadardır. Ne yapacağımızı iyi biliyoruz. Türkiye her konuda tesis edilmiş, her türlü alt yapıya sahip, bilgi ve beceriye sahiptir. Türkiye açısından şu anda kesinlikle bir ekonomik tehdit ortamı söz konusu değildir." Bakan Çağlayan`ın konuşmasının ardından bakanlığa bağlı genel müdürler, Manisa`daki oda ve borsa başkanları faaliyetleri hakkında bilgiler verdiler. 2 saat süren istişare ve değerlendirme toplantısından sonra Bakan Çağlayan, valilik ve belediyenin yanı sıra odalar ve borsayı ziyaret etti.